kadının kendisini kadın gibi hissettiği an

  • en şukela entriye bakıp "ben aslında kadın değilmişim" dememe sebep olan an. korunup kollanmak şeysinden, "erkeği, erkeğin, erkeğim" hitaplarından aşırı terörize oluyorum zaten de, bir erkek bireyin gidici değil kalıcı olduğuna kanaat getirince de geyşa ruhu sirayet etmiyor bana, değişen hiçbir şey olmuyor, kadınlığım taçlanmıyor, kendimi kimseye adamıyorum, hayatı eşit paylaşıyorum o kadar. kendimi neden teslim edeyim, napolyon'a karşı prusya ordusu muyum, kargo muyum? asdfgfds.
    elimle yoklayıp sola yatırdım şu an, teşekkürler.

  • kendisini bir erkeğin kollarına kayıtsız şartsız bırakabildiği andır.

    onu koruyacağını, kollayacağını, başına ne gelirse gelsin o'nun orada olacağını bilerek, sorgulamadan, kafasında binlerce tilkiyi kovalamak zorunda kalmadan bir erkeğe güvenebildiği zaman kadın, kendini kadın gibi hisseder.

    kendini kadın gibi hisseden kadın da erkeğini baş tacı yapar, onu pamuklara sarmalar, sarar. hisseden kadın hissettirir.

    karabatak misali bir var bir yok erkekler ise bırak kadına kadın gibi hissettirmeyi, kadının kadınlığından alır. erkeğin yetkinliğini sürekli sorgulamak ise kadını huysuz, agresif ve gergin yapar.

    bir kadının gerçek kadınlığını görmek için, o'nu güvende hissettirin. sorgulamaya harcayacağı zamanı, erkeğini mutlu etmeye harcayacağını o zaman göreceksiniz.