kılıcın overrated bir silah olması

  • çünkü kılıçlar havalıdır.

    ölümcül görünürler.
    iyi bir kılıç yapmak jenerasyondan jenerasyona geçen bir sanattır.
    iyi bir kılıç çok büyük servetlere mal olur.
    neredeyse her zaman kılıçları sadece şövalyeler ve diğer zengin lordlar kullanır.

    bu sebeplerle kılıç çokça yüceltilir ve aynı sebepten ötürü kurgu yapımlarında çokça abartılır.

    kılıç, tarih boyunca her zaman bir ikincil silah olarak kullanılmıştır. bir ordunun asıl büyük bölümü her zaman mızraklar, savaş baltaları ve kargılarla savaşırdı. at üstündeki şövalyeler, lance diye tabir edilen daha uzun mızraklarla düşmanlarını etkisiz hale getirirlerdi. kılıçlarını ise sadece atları öldüğünde son şans olarak kullanırlardı.

    orta çağ'da savaş alanında bir şövalyenin kılıcını çekmesi demek işlerin iyice kötüye gittiğinin ve kurtulma şansının çok az olduğunun göstergesi sayılırdı.

    edith: samurayların bu konsepte uymadığı ve hep kılıçlar ile savaştıkları konulu bir kaç mesaj aldım. bu da bir popüler kültür yanılsaması.

    samuray birlikleri çoğunlukla atlı askerlerden oluşur ve uzun bıçaklı mızraklar kullanırlardı. normal askerler de çoğunluk olarak yari adı verilen ve mızrak boyunda silahlar kullanırlardı. yari'nin kullanımı mızrak kullanımına benzer. samurayların asıl silahları yari mızrakları ve tabii ki ok ile yaydı. katanalar her zaman ikincil silah olmuştur, tıpkı avrupa'nın kılıçları gibi.

    aynı şekilde samuraylar ne tüfek geldi, mertlik bozuldu diyen tanrısal savaşçılardı ne de katana'dan başka bir şey bilmeyen yobaz adamlardı. 15.yy'dan itibaren portekizli tüccarlar sayesinde japonya'da ateşli silah kullanımı görülmeye başlanmış, 16.yy'da japon ordularının yarısından fazlası ateşli silah kullanan askerlerden oluşmaya başlamıştır. the last samurai bu konuda tamamıyla bir hayal ürünü. filmin baz aldığı savaşlarda iki taraf da ağır şekilde ateşli silah kullanmış, imparatorun birlikleri gatling silahları ve sayı avantajı ile son samurayları yenmiştir. örneğin 18.yy'dan katanası ile hücuma geçen samurayın son hali.

    edith2: sürekli "birebir" ve "düello" kelimelerini görüyorum tartışmalarda. birebir savaş diye bir şey yoktur. düellolar da geçmişte iki kişi arasındaki sorunları çözmek yahut spor olarak yapılırdı. savaşta bir yeri yoktur. savaş, iki büyük insan grubunun sıkıca kenetlenip karşı tarafa arka arkaya çarpışmasıdır. kılıcı savaş alanında birincil olarak kullanan(pila ismi verilen mızraklarını fırlattıktan sonra) bir kaç ülkeden biri olan roman askerlerinin gerçekçi çarpışması.