jinekolog varken erkek hastalığı uzmanı olmaması

  • 40 yaş üstü beyaz erkek

    teknik tanımım bu.

    itiraf etmeliyim ki üzerinde en çok çalışma yapılan grupta yer aldığım için kendimi şanslı sayıyorum.

    altın çileğin faydaları yerine gerçek tıp makaleleri okuduğunuzda fark ediyorsunuz ki kadınlarla erkeklerin tıptaki temsiliyeti aynı değil. misal, cerrahi ile çalışmaların yüzde sekseni erkek hastalar üzerine odaklanmış.

    kadınları en çok etkileyen hususlardan biri dozaj çalışmaları.

    mesela kadınlar, ihtiyaç duymadıkları halde erkeklerle aynı dozda grip aşısı oluyor. veya antidepresan kullanan kadınların kanındaki ilaç konsantrasyonu, erkeklerinkinden daha yüksek. ( yatırım tavsiyesi değildir. kendi başınıza dozaj düşürmeyin)

    yine 1995 ile 2001 yılları arasında, cinsiyet farkı gözetilerek yapılan dozaj çalışmaları, kan ve dokulardaki ilaç konsantrasyonu farkının iki cinsiyet arasında yüzde 40'lara kadar çıkabildiğini göstermiş. nitekim 1997 ile 2001 yılları arasında piyasadan toplatılan 10 ilaçtan 8'i, beklenmeyen etkiler kadınlarda daha ağır seyrettiği için geri çekilmiş.

    tıp çalışmalarında yeterince kadın denek kullanılmamasının sebepleri şu şekilde sıralanıyor:

    1) hamile kalma ihtimali: amerikan ilaç dairesi fda; 1977 ile 1993 yılları arasında, hamile olma ihtimalini göz önünde bulundurarak, kadın deneklerin ilaç çalışmalarında kullanılmasını yasaklamış. bu yasak, o kadar katı uygulanıyormuş ki lezbiyenler ve aktif cinsel hayatı olmayan kadınlar bile araştırmalara dahil edilmiyormuş. bebeği korumak için alınan bu tedbirin, kadınların hayatını riske attığına karar vermişler ve yasağı kaldırmışlar. 93 yılındaki düzenlemeyle birlikte, artık farklı etnik gruplardan deneklerin de kullanılması zorunluluğu var.

    2) tembellik: klinisyenler, adet döngüsü ve hormon dalgalanmasının etkisini göz ardı edebilmek için erkek deneklerle çalışma eğiliminde. mesela, kardiyoloji alanındaki çalışmalarda kadın deneklerin oranı yüzde onlara kadar düşüyormuş.

    3) maliyet: hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde, yine hormon dalgalanmasının etkisini göz ardı edebilmek için, genellikle erkek fareler kullanılıyor. araştırmaya cinsiyet farkının eklenmesi, araştırma maliyetini katlayacağı için, ilaç firmaları bu konuda hevesli değilmiş.

    hastalıkta ve sağlıkta

    bir başka husus ise kendisini organ bağışında gösteriyor. batı ülkelerinde eşine organ bağışlayan kadınların sayısı, erkeklere göre dört kat daha fazla.

    yine toplamda bağışlanan organların üçte ikisi kadınlardan geliyor. ancak konu organ bağışından yararlanmaya geldiğinde kadınların sayısı üçte bire iniyor.

    aradaki makasın bu kadar açık olmasının fiziksel nedenleri bulunuyor. bu fiziksel nedenlere ek olarak, kadınların organlarını bağışlama konusunda daha yoğun psikolojik baskıya maruz kaldığı, ama konu organ bağışından yararlanmaya geldiği zaman, gerek eğitim ve gerekse ekonomik seviyelerinin daha düşük olması yüzünden tedavi olanakları ile ilgili yeterli bilgiye ulaşamadıkları belirtiliyor.

    amaaaan tek derdimiz, doktorumuza açık açık taşak doktoru diyememek olsun.

    not: organ bağışı gibi gerçek ahlaki meselelerin olduğu bir dünyada, kız çocuklarının tecavüzcüleriyle evlendirilmesini tartışıyor olmayı utanç verici buluyorum.