izmir şarabını uluslararası marka yapacağım

  • fransa bağlarını 1890'lı yıllarda bir zararlı vurur ve tüm üzüm bağları kurur. fransız şarapçılar anadolu coğrafyasına akın akın gelirler ve bizim üzümlerimizden şarap üretecek şaraphaneleri gezer, üzümlerimizi dener, yapılacak kupajlar konusunda know how verirler ve 1914 yılında savaş başlayana kadar çok ciddi rakamlarda şarap ihracatı gerçekleştiriririz. dünya savaşı sona erdikten sonra yani 1918 yılından sonra şarap ihracatımız son hızla artarak sürer. ta ki adnan menderes hükümetinin iktidara geldiği yıla kadar. sonrasında üzüm bağları azalır, şarap üreten işletmeler kısmen kapanmaya başlar. bu iş akepe iktidarına kadar şöyle böyle devam eder. akepe iktidarı ise bu işin yıkım alanı olur, şarap ve konyak fabrikaları kapatılır, reis bozcaada'da şaraplık ve konyaklık üzüm üreticilerine bana ne sökün üzümleri zeytin dikin der.
    10 bin dekar alanda ekili birbirinden kıymetli üzüm kütükleri sökülür yerine zeytin dikilir. bozcaada'da 3 bin dekar üzüm kalır. onu da üzüm suyu yapın diye reis tavsiye verir. trakyayı saymıyorum bile.
    yaptığımız araştırmalarda şaraplık üzüm üreticilerinden bir kısmı, üzümlerinden şarap yapılıyor diye şarap üreticisi firmalara üzümlerini satmadıklarını ifade etmişti.

    sonra bir akepeli çıkıyor ve izmir şarabını uluslararası marka yapacağım diyor.
    1- izmirin üzümlerinin kalitesi ne haberi yok
    2- marka nasıl yapılır en ufak bir fikri yok
    3- şarap festivalleri düzenlenebilir mi tadım yapılabilir mi bilmiyor.
    gelmiş izmirlileri beslemeye çalışıyor.
    hadi canım ötede propaganda yap reisin fırçası seni bekliyor.

    edit: batuks uyarısıyla hastalık ifadesi değiştirip, zararlı ifadesiyle düzeltildi.