iyi erkeklerin nerede olduğu sorunsalı

  • her yerde. iyi kadından daha fazla iyi erkek var. kadınlara bakıyorum gezmek,yemek,içmek,alışveriş,sexy görünüp sexten iğrenç birşeymiş gibi bahsetme-davranma sahtekarlığı, para ve gösteriş hırsı,çalışmama isteği,instagram-tiktoktan kendini afişe ederek para kazanmaya çalışmak,kedi,yoga,astroloji gibi boş işler ve tüketim üstüne bir hayatları var çoğunun. “iyi erkekle” karşılaşma ihtimalinizi zaten yok ediyorsunuz bu tip bir yaşam tarzıyla.

  • muhtemelen kendisi gibi iyi bir kadının kalbinde

  • üst kat komşum çıtı pıtı güzel bir avukat.arada karşılaşır konuşuruz biraz.bi akşam bir yere çıkalım kahve içelim dedim,kabul etmedi.ha tabiki olmak zorunda değil hoslanmadi falan bilemem.ama mevzu şu ki bgn apartman önüne son ses müzik patinaj çeke çeke bir araç geldi.bu da indi aşağı,tipi görseniz konusmayi duysanız barzonun önde gideni.abartmiyorum asla.hadi bakalım gel buradan yak.nedir bu kıro sevdaniz kızlar nedir bu barzo tutkunuz.gorseniz ne demek istediğimi net anlarsınız.peki kızlar nedir bu tiplere iten sizi.guç bu mu para bu mu.size de sonunda yazık olmuyor mu.sozum bu tiplere meyleden kızlara.
    tanım yapalım adettendir,olmayan sorunsal..

  • yakınımda değil, bana uzak ya da yakın olmaları umurumda da değil, benim hakkımda atıp tutmadıkları sürece kendilerine hayatta başarılar diliyorum.

  • leonardo da vinci, 'son akşam yemeği' isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı. iyi'yi isa'nın bedeninde, kötü'yü de isa'nın arkadaşı olan ve 'son akşam yemeği' nde ona ihanet etmeye karar veren yahuda'nın bedeninde tasvir etmeliydi. resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı.
    bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin isa tasvirine çok uyduğunu fark etti. onu poz vermesi için atölyesine davet etti. sayısız taslak ve eskiz çizerek iyinin yüzü isa için yeteri kadar malzeme biriktirdi.
    aradan üç yıl geçti, 'son akşam yemeği' nerdeyse tamamlanmıştı; ancak leonardo da vinci, yahuda için kullanacağı modeli henüz bulamamıştı.
    leonardo'nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı. günlerce aradıktan sonra leonardo, vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. paçavralar içindeki bu adam, sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda, kaldırımın kenarına sızıp kalmıştı.
    leonardo yardımcılarına, adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi. çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı. kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler.
    zavallı başına gelenleri anlamamıştı. leonardo adamın yüzünden görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu.
    leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş, gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:
    – ben bu resmi daha önce gördüm.
    – ne zaman diye sordu leanardo da vinci; o da şaşırmıştı.
    – üç yıl önce, elimde avucumda olanı kaybetmeden… o sıralarda koroda şarkı söylüyordum. pek çok hayalim vardı. bir ressam beni isa'nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti. tıpkı buradaki isa gibi çizmişti.”
    hikâyeyi anlatan paula coelho şöyle bir yargıya varıyor:
    “iyi ve kötü'nün yüzü aynıdır. her şey insanın yoluna ne zaman çıkacaklarına bağlıdır!”

    erkek, kadın ilişkilerinde de durum aynı aslında. hayatın bir yerinde karşılaşan insanlar birbirlerinden o an etkilenmezken, daha sonraları tekrar karşılaştıklarında birbirlerinden etkilenebilirler. ilk karşılaşmanızdan sonra, arada geçen zamanda yaşananlar sizi değiştirmiştir çünkü. bir kitabı okumak gibi. 300 sayfa boyunca üzerinizde hiçbir etki bırakmazken, yeni bir sayfayı çevirirsiniz, bir cümle gelir, yazarın kalbinizi göğsünüzden çıkarıp size seyrettirdiğini hissedersiniz. işte o zaman, her şey bir anlam bulur ve anlarsınız. önce o 300 sayfa okunmalıydı ve okundu.

  • erkeklere orospu çocuğu gibi davranıp kaçırdıktan sonra karşınıza çıkan sorunsal.
    iyi erkekler iyi atlara binip gittiler. size kalmadı geçmiş olsun.

  • "iyi" erkek olunca ne oluyor ki? toplum zaten iyi sevmiyor veya bir yere getirmiyor. fırlama, yanar döner, atarlı/giderli olunca makbul oluyorsun. öte yandan, kadınların azımsanmayacak bir kısmı için de iyi erkek değil de, alfa dediğimiz karakterler tercih nedeni. bu durumda iyi erkekler muhtemelen kendi kabuklarında yaşayıp gidiyorlardır.

  • anamızın amındayız..

    nerede olacağız bakmadığınız her yerde biz varız. ki siz kötülere meftun olduğunuz için bizi göremezsiniz. yorma be türk kızı

  • kötü kadınlarla sevişiyoruz. lütfen rahatsız etmeyin.

  • sözüm kendini geliştirmemiş ve iyi erkekleri hak etmeyen kadınlara ,

    iyi erkek, kendini inşa etmekle meşguldür. yaşınız 30lara gelene kadar kendilerini görmezsiniz bile çünkü sizin etrafınızda uydu gibi dönmezler. sizler 20li yaşlarınızda yani dişiliğinizin en verimli dönemimde şu alfa ile mi çiftleşsem şu alfa daha iyi gibi derken o adamlar kendilerini baştan yaratma derdinde.

    eee yıllar geçiyor adam geliyor 35'e sizde geliyorsunuz 30a bakıyorsunuz. işi gücü olan, güçlü ve en önemlisi dolu bir erkek. aaa bu erkek beni alsın, tüm dünyasına beni de katsın.

    var mı başka bi istediğiniz ? iyi erkekler her zaman var, kendilerini geliştirmeye çalışırken, kendi dünyalarını kurarken yanında olan kadınlara değer verirler. onları yok sayıp 30lu yaşlara gelince bu adam sağlayıcı bana bakar dediğinizde ise o 20lik tazelere gider.

    şimdi son bi sorum var ? iyi erkeklerin nerede olduğunu az çok öğrendiniz ? gidip bu erkeklerin hakkını verecek misiniz? asla, siz yarış çizgisinde oturup kim kazanacak onu kestirmeye çalışıyorsunuz, ancak yarış çizgisinde bekleye bekleye yaşlanıyorsunuz hanımlar.