foto atmamak niye şart olsun? yine klasik türk hastalığının zuhur ettiği bir tartışma. ya ifrat ya tefrit. ortası yok. yahu ben yurt dışına çıkmışım, hayal ettiğim yerlere gitmişim. bunları niye arkadaşlarımla paylaşmayayım? tamam her sokağın, sıçtığın tuvaleti bile paylaşma, günde 20 tane hikaye atma ama 2-3 fotoğraf da paylaşırsın yani. saçmalamışsınız yine.
instagrama foto atmamak şartıyla yurtdışına çıkmak
-
-
gözlemlediğim kadarıyla sözlükte bu tarz durumlara büyük bir değer atfediliyor. uzunca bir süre seyahatlerimi paylaşabileceğim bir sosyal medya platformunda üyeliğim yoktu. ha, bugün aktif olarak kullanmasamda bir hesabım olduğu halde yine paylaşmıyorum ve fakat bu niçin bu denli ''kıymetli'' görünen övünülecek bir şeymiş gibi lanse ediliyor onu da hiç anlamıyorum. bırakınız insanlar kendilerini mutlu, değerli ve huzurlu hissettikleri anları fotoğraflayıp sevdiği insanlar ile paylaşsın. bunu hava atmak için yapıyorsa ve siz de bunu bildiğiniz halde etkileniyorsanız sorunu fotoğrafı paylaşanda değil de kendinizde aramayı denemelisiniz. takip ettiğim biri dünyanın herhangi bir köşesinde herhangi bir güzelliğin içindeyse bunu görmek beni sadece mutlu ediyor açıkçası.
-
şu başlığın ilk entry'sini ve ona katılan benzer entry'leri içinizden rte (tayyip) sesiyle okuyun. sırıttı mı? sırıtmadı. çünkü zihniyet aynı.
size ne milletin hangi aplikasyonu nasıl kullandığından? siz milletin özel hayatının bekçisi misiniz? yılbaşı kutlayanlara çemkiren akitçilerden ne farkınız kaldı? -
avrupa'da 14 ülke gezdim. 1 yıl çalıştım (staj/eğitim değil bildiğin çalıştım). instagram hesabım yok.
mesajlar üzerine edit: facebook da yok.