insanın ölüyorum sandığı anlar

  • vakti zamanında bir karın bir omuz bölgesine olmak üzere iki kurşun isabet etmiş biri olarak söyleyebilirim ki, gerçekten ölmeye başladığınızı anladığınızda tek düşündüğünüz şey kurtulmak oluyor, derin bir hassiktir hissi ile lan artık yaşayamayacağım galiba diye düşünüyorsunuz, keşke keşke 1 dakika öncesine gidebilsem diye içiniz içinizi yiyor, bağırıyorsunuz, avazınız çıktığı kadar bağırıyorsunuz ama aslında öğreniyorsunuz ki sadece inlemişsiniz... benim gibi şanslı bir insansanız, hastanede uyandığınızda aslında daha öncesinde hiç yaşamadığınızı anlıyorsunuz.

  • on iki metre derinliğinde dökme taşlardan yapılmış bir iskele. derin bir soluk alıp dalıyorum. antrenmanlıyım, iki buçuk, üç dakika kadar su altında kalabiliyorum ve o sürede zıpkınla avlanıyorum.

    süre tahminim yok ancak son anlarım, elim boş, çıkmam lazım. o esnada bir, bir buçuk kilogram civarında bir karagöz gördüm ancak atış menzilim dışında. karar verdim birkaç saniye daha bekleyebilirim. zıpkının şişine birkaç dokunuş yaptım, dikkatini çekmek için.

    şansım yaver gitti, balık yaklaşıyor. atışımı yaptım, kaçırdım. artık hızlıca çıkmalıyım dedim ve yukarı yöneldiğim anda bamm!!! bacağım iki kaya arasına nasıl girdiyse (muhtemelen balığı beklemek için yattığım kayalara yerleşirken ve sağa sola bakınırken ) sıkıştım.. panikle yukarı çıkmak için dozu artırdım ve tibia ( kaval ) kemiğimden gelen çıtırtılarla anladım ki baçagım kırılacak. on iki metre suyun altındayım baçagım sıkımı çıkamarayıp ölecegim, biliyorum..

    o esnada paniğimi dindirip dedim ki o bacak nasıl girdiyse çıkmalı. ayağımda yetmiş beş santimetre pala uzunluğu olan bir palet var. sakinleştim kısacık zaman diliminde çıkardım !! hadiii diye haykırdım içimden, ölmemeliyim! kayaya topuğumu vurup yukarı yöneldim, dayanamıyorum artık. biliyorum yukarı çıkarken bedenimdeki basıncın azalmasıyla hücrelerim, kanımdaki son oksijeni kırıntılarını kullanacak ve bayılacağım. böyle durumlarda fiziksel güdünü durdurmaz, solunum yaparsın, hali ile çigerlerini su ile doldursun. bütun detayları biliyorum işte, öleceğim...

    son birkaç metrede sanırım, hatırlamıyorum. bayılmışım ve ilk soluğu suyla almışım.. ölmedim...

    topuğumu kayaya vurduğum esnada zıpkın dahil belimde bağlı beş kilogram ağırlığı çözdüm (acil durum için tel elle açabiliyorsun) ve dibe bıraktım. üzerimdeki neopren elbise ekstra ağırlık yokken bir can yeleği gibi beni pozitif yüzer ( su üstünde tutuyor ) hale getiriyor. ve çok şanlıyım ( genelde o tip durumda yukarı bakarak çıkarsın ) sırt üstü yüzeye çıkmışım. ve hepsi toplam bir dakika bile sürmedi...

    kendim için çok önemli dersler içeren bir olaydır. belki ayrı başlıklarda bunlara değinirim..

    edit: imla

  • geçen sene benim ciğerlere bir şey oldu.

    doktora falan gittim, şurup, fısfıs falan verdi. ama böyle hayvan gibi öksürüyorum. böyle ciğerlerim birbirine çarpıyor öksürürken trrrrt trrrrt diye. öyle ki mahalle esnafı hanıma sormuş "kaç gündür bu nasıl öksürmek ya, neyi var" diye.

    şöyle söyleyeyim, 1 saatin yaklaşık 40 dakikasında öksürme halindeyim. birkaç gün sonra da balgam başladı. öyle bir balgam ki, her gün 2 kavanoz dolusu balgam tükürüyorum.

    geceleri öksürmekten uyuyamıyorum.

    ve bir gece yine öksürerek uyandım ve tık! nefes gitti. ne alabiliyorum, ne verebiliyorum. hüpletilmiş bir poşet gibi.

    ayağa kalktım, 30-40 saniye geçti hiçbir değişiklik yok. aha dedim, buraya kadardı. yanımda uyuyan hanıma baktım, "uyandırsam da beni ölürken mi görse daha kötü, yoksa ölümü bulursa mı daha kötü" diye düşünüyorum.

    nefessizlik 1 dakikaya yaklaştığında "sakin ol" dedim kendime, heyecanlandıkça daha çok nefes alma ihtiyacı doğacak. çırpınıp acele etmeden, sakince ve çok yavaş nefes almaya başladım. poşet gibi birbirine yapışmış hissi azalmaya başladı ciğerlerimde yavaş yavaş.

    iyice kendime geldiğimde yatağın kenarına oturup 1 saat zemini izledim. "işte bu kadarsın, hayatın sana bu kadar uzak ve yakın"

    ciğerlere de ilk doktor yanlış teşhis koyup, yanlış ilaç vermiş. 1 ay süren can çekişmeden sonra gittiğim doktor 10 günde beni toparladı.

    o zaman covid olmuş olabileceğimi düşünüyorum hala.

  • (bkz: anksiyete bozukluğu)