insanı değiştiren şeyler

  • aç bir mide
    boş bir cüzdan
    ve kırık bir kalp

  • karakterin özünde değişmediğini düşünüyorum. insan neyse o. sadece içinde olduğunu bilmediğin, derinlere gizlenmiş veya o güne kadar ihtiyaç duymadığın özellikler bir olay olduğunda ortaya çıkıyor.
    kiler raflarındaki erzaklar gibi, mühimmat deposundaki silahlar gibi, buzdolabının kahvaltılık bölmesindeki çikolatalar gibi...

    her şey güllük gülistanlık giderken kimse değiştiğini düşünmüyor. ne zaman ki bir sarsıntı oluyor o zaman içindeki imdat düğmesine basıyorsun. insan öyle muazzam, öyle yaşama tutunan bir organizma ki söz konusu kendi benliği olduğunda her şeyi yapıyor.
    işte o yaptıklarımız değişim gibi görünüyor olsa da aslında hep sensin, benim. sadece bilmiyordun, öğrendin veya öğrenmek zorunda kaldın.

    biraz zaman geçsin güncellenmiş halinizi daha çok seveceksiniz. karşınızda pul 2.0 olarak duruyorum, bir bildiğim var ki konuşuyorum.

  • diğer insanların davranışları. mesela son zamanlarda her şeyi karşılıklı yapmaya başladım. bana selam verene selam veriyorum, vermeyene vermiyorum. beni bir yere çağıranı çağırıyorum, çağırmayanı çağırmıyorum. kafa rahat ediyor.

  • yaş aldıkça mağlubiyetler alıp bazı savaşları kaybettikçe, eskisi gibi hırçın, tutkulu, gözü kara adam yerini sakin, kenara kabuğuna çekilmiş, saçı sakalı beyazlamış bir adama bırakıyor. kayıpların, yenilgilerin verdiği sersemlik mi dersiniz, yaşlanmaya başlamak mı.. sanırım ikisi de.

  • (bkz: ekşi sözlük)

    buraya üye olmadan önce leblebi tozu yiyip yusuuf yusuuuf diye bağırarak mahallede koşuyordum.
    ne zaman ki çaylaklıktan çıktım, işte o zaman boynuma doladım bir fular ve her konuda bir fikrim oluverdi.