şimdi öncelikle kalıplarınıza sokayım.
benim babam ilk okul mezunu bile değil. küçücük yaşta çalışmaktan okulu becerememiş, orta ikinci sınıfta bırakmış. ama öyle bir adam ki; gündüzleri büfe işletip, köylerden yumurta, tavuk toplayıp yerel pazarlarda satmış, elindeki tavuk ve yumurta bitince de durmayıp gün içerisinde çaycılık yapmış. her gün sabah 5'te kalkıp; büfe için 30 litre el yapımı limonata yapıp, haftalık dondurma ihtiyacı için kazan kazan süt kaynatıp, karıştırmış. 40 sene arkadaşım 40 sene boyunca hayatı tadamadan çalışmış. ve de bir tane gavat gelmiş cahil diyor öyle mi? varsın öyle olsun lan; bizim babamız da cahil oğlum. doktor, mühendis falan değil belki ama baba lan baba!
sırf basket oynuyorum diye kasadaki bozuk paraları bile avuçlayarak gidip oğluna basket ayakkabısı alabilmiş bir adam. ve de o adam ki 12 sene boyunca hiç bir maçımı kaçırmamıştır.
kendisinin 5 gün önce doğum günüydü. 2 aydır maaş alamıyor, şirkette sıkıntılar olduğundan. haliyle de morali bozuk napıcaz diye kara kara düşünüyordu.
olsun be adam; cahiliz, fakiriz falan ama gönlümüz sağ olsun.
babalar günü
doğum günü