ilk kredi kartı hsbc advantage olan efsane nesil

  • kime anlatsam “hadi ya, o nasıl işmiş” falan diyor, bazen açıkçası “acaba düşledin, şimdi de düşlerin gerçekliğin mi oldu hapşuruk” diyorum kendi kendime..

    bu neslin bir üyesi olarak, banka çok uzak kaldığından, ekstre tutarını atm’den yatırırdım.. ama öyle direkt parayı yutmazdı atm’leri.. işlem öncesi, zarf verirdi bize, biz de parayı içine koyar, tekrar iade ederdik atm beye.. sonra da herhalde akşam görevli birileri gelip, o zarfları götürüp bankaya teslim ederdi; zira yatırdığım paranın hesaba geçişi için beklerdim, hatırlıyorum..

    şimdi kime bunu söylesem, “yoktu lan öyle bir şey” diyor, sinirimi bozuyorlar..

    vardı lan işte, yalan mı söyleyeceğiz, böyle ödüyorduk amk..

    zorunlu edit: vay arkadaş, eve gelip mesaj kutumun taştığını görünce inanılmaz şaşırdım açıkçası.. gündüz yazdığım bu entry aklımdan dahi çıkmıştı, “aha” dedim, “kesin bir şey oldu, sıçtık..”

    üşenmedim, gelen 100’e yakın mesajın hepsini teker teker okudum.. tabii ki hepsine cevap veremedim.. ancak şunu kesin olarak ifade edebilirim ki, bu edit itibariyle olay resmen hugo’da küfreden çocuk olayına dönmüş durumdadır..

    yani tam olarak saymadım kaça kaç, ama “evet böyleydi, ben de yaptım kanka” diyenlerle, “olum saçmalama ben de kullandım aynı dönemde, yoktu böyle bir sistem” diyenlerin sayısı hemen hemen eşit.. ancak “evet böyleydi” diyenler bir tık daha çoğunlukta..

    üstelik kanıtları da var;

    (bkz: atm’de zarfla para yatırmış efsane nesil)

    yine de, acilen acil durum ilan edilmeli, dönemin hsbc üst yöneticileri, şube müdürleri ve dahi çeşitli illerden bu banka kullanıcıları devreye girip bir konsorsiyum oluşturmalı, kamuoyunu bu konuda bilgilendirmelidir.. bu olay benim yıllardır ne zaman birisiyle muhabbetini yapsam, “ne diyor la bu mal” yorumlarına maruz kaldığım için “acaba rüya mıydı” diye düşünüp durduğum bir dert olmaktan çıkmış, yüzlerce nesildaşımın sahiplendiği bir dava olmuştur..

    (bkz: amerikan başkanı dahil herkesi devreye sokun)