ikinci gezi parkı direnişinin yavaştan yaklaşması

  • zaten sandıkta dalgayı vermiş millet. şu saatten sonra sadece kaostan beslenenlere yarayacak yanlış düşünce.

  • çoğu kişi hükümetin gezi parkı benzeri bir direnişle ilgili gündem yaratma çabasını, seçim öncesi olası bir gerginlikten nemalanma çalışması olarak görüyor.

    ancak şu an yaptıkları, havuz medyasında yer verilmese de ülkenin farklı yerlerinde yavaş yavaş duyulmaya başlayan yandaş kesimden insanların ekonomik krizle ilgili protestolarının yayılmasını engellemek.

    üstü kapalı bir "sakın ha sesinizi yükseltmeyin, sizi de gezici, terörist, fetöcü diye yaftalarız" tehdidi. yoksa muhalif kesimin artık sokağa çıkmayacağını onlar da biliyorlar.

    ama 2019'da aktroller iyice krizi hissetmeye başlayınca hiç kurtuluşu yok şu haberleri duyacağız. gezide elinde palayla muhalif kovalayan esnaf, tuğralı doblo taksidini ödeyemediği için ağlayacak. maliyeti 100 bin lira olan göt kadar daireleri 700-800 bine satan müteahhitler, kredi faizleri yüksek olduğundan 300 bin liraya bile alıcı bulamadığında ağlayacak. nargile kafeler boş kalacak, dükkanlar birer birer kapanacak.

    işte o zaman kendilerine oy verenler sokağa çıkacak. size oy veren elim kırılsın diyecek. cuma namazından çıkan cemaat polisle karşı karşıya gelecek. polisin kendilerine dokunmayacağını, aynı tarafta olduklarını düşünürken; biber gazı ve copu yiyince şaşıracaklar.

    işte o zaman, olanları televizyondan takip eden 'muhalifler' bir ağızdan "yiyin birbirinizi ete para vermeyin" diyecek.

  • hükümet kriz için cover story arıyor ama bu saatten sonra ikinci bir gezi çıkmaz. belki gezicileri leşe üşüşen sinekler gibi çekebilecekleri küçük bir tiyatro gösterisi düzenleyebilirler fakat gezici kitle bunu yiyip de sokağa çıkmaz.

    elektrik ve doğalgaz faturası başta olmak üzere ocak sonrası gelecek zamlar ve dövizin tutulamayacak noktaya gelecek olmasının önü bu tür şeylerle alınamaz. gelenin kriz değil bir çöküş olduğunu halkımız yavaş yavaş anlayıp öğrenecek. ama bu süreçte halkımıza ama sahte ama gerçek bahaneler gerekli.

    akp tabanının inandığı gerçek tanrı paradır. paraları kesilmediği sürece muhalif kimselere yapılan eziyetler umurlarında olmaz. ama hükümet zam veya vergi yoluyla bunları becermeye kalktığında ciyaklayacaklardır.

    işte bu beyinsizlerin ciyaklamalarını azaltmak için nümayiş gerek. hükümet kontrolünü kaybetmiş gibi muhalifleri sokağa çıkarmak için bahane arıyor. ancak devlet aklının galip geleceğine inanıyorum.

  • akaretlerde bacağıma gaz bombası yiyip 1 hafta yürüyememiş biri olarak bildiriyorum, kapıdan dışarı sikimi çıkarmam. ne bok yiyorsanız yiyin, bu ülke için sümüğümü çıkarıp masaya sürmem gezidir bilmem nedir diyenin ağzına vururum tokadı delirtmeyin sabah sabah beni.

  • (bkz: fetullah siksin ananızı)

    ne çabuk unuttunuz lan samanyolu'su zaman'ıyla gezicileri terörist diye yaftaladığınız günleri.

    aklınca gezi'yi fetö'ye bağlayacak puşt.

  • ikinci direnişi hiçbirimizin kılına zarar gelmeden farklı boyutlarda yaşamalıyız arkadaşlar. sokakta çok güçsüzüz ve hiçbir şey elde edemeyiz. birincisi hükümetin bütün organları karşımızda, ışid ve adı yeni yeni türetilen birçok canlı bomba ihtimali terör saldırıları karşımızda. ve bunlara ilaveten çok büyük bir halk kitlesi de karşımızda. ve bunlar eline silah, sopa almaktan kaçınmayacak bir kitle.

    peki bizim hiç mi güçlü tarafımız yok?

    hükümete delice karşı olanlarımıza bakıyorum, genel özelliklerimize bakıyorum. evet nerdeyse hiç kavgaya karışmamış insanlarız. "annem babam bi fiske bile vurmadı" deriz çoğumuz. kaybedecek şeylerimiz var, itibarımız, mutlu olmaya çalıştığımız bir hayatımız. temiziz, gidip kimsenin dükkanını basıp saldıramayız biz.

    ama bizim paramız var arkadaşlar. bu ülkenin ekonomisi bizim sayemizde dönüyor. ağaoğlu'nun tokinin evlerini bizim gibiler alıyor. thy'den uçak biletlerini de. bu çarkı biz döndürüyoruz. bakıyorum akpli arkadaşım maltepe sahilde örtüsünü serip sülalesiyle iftar yapıyor. hafta sonları kocasını alıp teyzesine gidiyor. tatilde de bir yere gitmeyecek denize falan girmiyor. hayat böyle... paraları saçan biziz. arsalar alan, çalan çırpan cukkasını sağlamlaştıran kitleleri bile belli görgüsüzlükler dışında para harcamıyor. yerli turizme bile katkı sağlayan biziz.

    bakın en basiti bir kızılkaya şubesi bile hala orda duruyorsa kabahat bizim.

    ben sadece dinci markaların boykotundan bahsetmiyorum. almayın vermeyin ekonomiye can vermeyin. çok değil ya, şu beyaz yakalı iki ay harcamalarını kessin. keselim ya. sokağa çık desem çıkamayacaksınız. ben de çıkamam, o zaman evimizde oturalım arkadaşlar. almayın zara'dan bluz. almayalım.

    hiç unutamıyorum seneler önce akp'nin ikinci seçiminden önce fikret bila holding başkanlarının türkiye ekonomisini yönlendiren kişilerin olduğu bir ortamda nabız yoklaması yapmıştı. ben tabii çok toydum, sabancısı koç'u var sanıyorum ki onlar da nefret ediyor akp'den. istikrar sürsün istiyorlarmış, öyle demişti sayın bila.

    sürmesin arkadaş istikrar. o tepelerdeki insanları vurmalıyız artık. marka ayırmıyorum ülker'i de isyan etmeli, koç'u da, sabancı'sı da... korku salınmalı hepsine. nasıl organize olacağız, neler yapabiliriz bilmiyorum; ama ne olur güçlü olduğumuz tek noktadan vuralım artık. inanın bütün hükümet karşıtları çok uzun süre değil sadece iki hafta harcamayı kesip elindekiyle yetinse o iki haftada bile ülke silkelenir. ama kararlılık gerekli.

    bir platform mu kurulacak, tt mi yapılacak işi bilenler el atsın yapalım. bakın haftalık değil, günlük ciroların ele alındığı şirketler bunlar. lüks olan bütün harcamalarımızı kesip, zaruri harcamaları da yerel bakkal, pazar gibi yerlerden yaparsak birilerine "ne oluyor ulan?" dedirtebiliriz. kitap okuyarak, çiçek uzatarak, istiklal'de yere örtü serip iftar açarak anlatamıyoruz kendimizi. para bizde güç bizde demek gerekli... o hükümeti seve seve bizi bu denli ötekileştirdiğine pişman etmek gerekli. harcamadan önce bir düşün.

    başka bir dünya mümkün ve yapabileceğimiz çok şey var. aklı sadece zorbalığa çalışanlara bu denli teslim olmamıza gerek yok. o dükkan basanların da ekmek kapısı muhtemelen bizleriz...

  • ak trolleri sinirden kendilerini sikmelerine sebep olucak olay. pardon siz çocuklara sulanıyordunuz.

  • gecen sefer pkk ve cemaat destek vermediği için adı ''gezi ruhu'' idi.

    o şerefsizlerin destek verdiği benzer oluşumun adı ''iç savaş'' olur.