iş bulamama garantisi veren bölümler

  • sanılanın aksine, hukuk da bunlardan biridir.

    açıklayalım da üfürdüğümüz düşünülmesin. bir hukuk mezununun önünde, şu üç kariyer fırsatı vardır: hakim/savcılık, avukatlık, noterlik. hakim veya savcı olmak için, akp'den veya herhangi bir cemaatten torpiliniz olması şarttır. yazılı sınavda tam puan alsanız bile, torpiliniz yoksa mülakat aşamasında elenirsiniz. ha benim torpilim var diyorsanız veya önümüzdeki senelerde ülkenin değişeceğine inanıyorsanız, şansınızı deneyin tabii. aynı şekilde devletin bazı kademelerinde de (kaymakamlık gibi) görev alabiliyorsunuz ancak bu konuda da bkz. torpil.

    noterlik güzel bir meslektir ancak bir yeni mezun olarak başlamanız neredeyse imkansızdır. kendi içinde bir sıra sistemi vardır, para kazanabileceğiniz bir bölgeye gelmeniz on yıllar sürer.

    gelelim avukatlığa. hukuk mezunlarının çok büyük bir kısmı zaten bu seçeneği tercih ediyor. eğer babanız zenginse, sermaye sorununuz yoksa, avukatlık çok şahane meslektir. hukuk alanında herhangi bir bilginiz olmasına da gerek yoktur. ancak bu ihtimali dikkate almıyoruz zira babanız zenginse işsizlik gibi bir sorununuz da yoktur zaten. "normal" bir ailenin evladı olduğunuzu düşünelim. bu durumda, iki ihtimal vardır: bir hukuk bürosunda maaşlı çalışmaya başlar veya kendi büronuzu açarsınız. sermayeniz olmadan kendi büronuzu açmak, intihardır. serbest avukatlık çok ama çok masraflı bir meslektir. bu masrafları müvekkil değil, siz karşılarsınız. ha "ben karşılamam, hem etik kurallara da aykırı, müvekkil masraflarını işin başında peşin olarak verir" demeniz mümkün tabii. ancak bu takdirde topu dikmeniz altı ay bile sürmez, diğer "meslektaşlarınızın" böyle problemleri yoktur çünkü. sokaktaki vatandaşa çalışacaksanız, masrafları karşılamak, fiyatlarınızı düşürmek (asgari fiyatların dahi altına inmek) ve bitip tükenmek bilmeyen bir tacize katlanmak zorundasınızdır. taciz derken müvekkil tacizinden bahsediyorum: yaşamayanın anlaması mümkün değildir. bir de şikayet edilirsiniz bol bol. tüm masraflarını karşıladığınız, seneler boyu ilgilendiğiniz ve karşılığında tek kuruş dahi alamadığınız bir dava yüzünden yargılanıp, hüküm giyme ihtimaliniz çok yüksektir. her neyse uzatmayalım, sokaktaki vatandaşa çalışacaksanız ve hazırda sermayeniz yoksa, serbest avukatlık sizi eninde sonunda iflas ettirir.

    kurumlarla çalışmayı da tercih edebilirsiniz elbette. bu durum nispeten daha iyidir ancak hayal ettiğiniz gibi de değildir. türkiye'de aile şirketi değil, gerçekten kurum olan çok az sayıda yer vardır. bunların bir yeni mezunu işe almaları için "mükemmel" bir siciliniz olması gerekir. üç devlet üniversitesinin birinden mezun olacak, not ortalaması yüksek olacak, yabancı dil bilecek... bunların hepsi sizde var diyelim. bulacağınız işin maaşı o kadar da yüksek olmayacaktır. ancak daha da kötüsü, yükselmenize izin verilmeyecektir. bu gibi kurumların hukuk müşavirlikleri, çok katı bir hiyerarşi sistemine sahiptir ve kilit noktalardaki adamlar ölene kadar değişmez. herhangi bir fabrikada işe başlayan beyaz yakalı arkadaşınız, sizden daha fazla para alacak ve çok daha hızlı bir şekilde terfi edecektir. aile şirketlerine baktınız diyelim... iş bulma ihtimalinizin en yüksek olduğu yerler buralarıdır zira sayıları çoktur. ancak bulduğunuz işi "korumak" o kadar kolay bir iş değildir. başarınız, yeteneklerinize veya tamamladığınız işlere göre değil, patronun kişisel kaprislerine göre belirlenir. her an işten kovulma ihtimaliniz vardır ve diğer beyaz yaka çalışanlara kıyasla çok daha kırılgan bir konumdasınızdır. patronun kayınçosunun kızı kıbrıstaki bötüberk üniversitesi hukuk fakültesinden mezun olmuşsa, yeni bir iş aramanızın vakti gelmiştir örneğin. sürekli tedirgin yaşarsınız ve eninde sonunda kovulursunuz.

    ne kaldı geriye? maaşlı olarak bir hukuk bürosunda çalışmak. asgari ücret alırsınız. iş sabah sekizde başlar, akşam sekizde sona erer. haftasonu çalışırsınız. size bu koşulları layık gören patronunuz, bu esnada "avukatların hakları" konulu bir sempozyumda konuşma yapıyordur mesela. biraz sivrilirseniz, yani müvekkillerin dikkatini çekerseniz örneğin, patrona rakip olmayın diye anında kovulursunuz.

    yani, hukuk alanında da işler o kadar iyi değildir ve her geçen gün kötüleşmektedir. hatta kişisel fikrim, her geri kalmış ülkede olduğu gibi, tıp dışında hiçbir mesleğin herhangi bir "garanti" vermesinin artık mümkün olmadığıdır.

  • (bkz: siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler)

    hem kendi alanınızda iş bulamamayı hem de herhangi bir işe girememeyi garanti ediyor kendileri. kafayı yemektense çalışayım bari diyerek asgari ücret veren bir iş yerine başvurdum. başvuru yaptığım iş yerinin sahibi 'çogzel bölümden mezun olmuşsun. senelerce okumuş, emek vermişsin. ben şimdi seni alıp asgari ücretle çalıştırsam gönlüm el vermez' diyerek işe almamıştı beni. lan torpilim olsa iş halledecek tanıdıklarım olsa gelip asgari ücrete iş mi aranırım godoş diyemedim tabi. ekmeğinize engel olan lanet bir bölüm.