baklavaları çıkmış, sabahları yabanmersinli, badem unundan yapılmış keto pancake yiyen 47 kilo ve 1.70 üstü boya sahip güzel hemcinslerimin içtiği gubidik ve şaibeli yeşil renge sahip her sıcak içecek.
yeşil çay, mate çayı, ginkgo biloba çayı vesaire, nefret ediyorum, hele yeşil çay, bin kez denedim ölecekmiş gibi hissettirdi. jüri özel ödülü ise ankara ayaş kaplıcası tuzlu sıcak şifa suyuna gitsin, tadını anımsayınca şu an bile kusasım geliyor. güya aç karına içilince tenya, solucan döküyormuş. bağırsağımda pitonla yaşarım daha iyi.
kim buz gibi bira varken tadı metale, küfe benzeyen kaynar, mide yakan şeyler içer ki, neden cidden?
içilen en berbat içecek
-
-
(bkz: bloody mary)
affedersiniz ama yapacağınız kokteylin ben… -
çok az bilinir american breakfest.
bir kaç farklı ismi olsa da orjinal ismi budur, bourbon viskinin içine çiğ yumurta koyulur, kokteyl o kadar.
çıkış hikayesi bir covboyun uzun yolculukta yemeksiz kalması ve yanında sadece viski bulunmasıyla uzun bir yolculuk halinde olduğu çaresiz bir durumdadır, 2 tavuk yumurtası bulur ama etraf çöl, ne ateş yakabilirsin, ne pişirebilirsin, önce çiğ yemeyi denemiş ve midesi kaldırmamış böylece ilkini kusmuş.
2. yumurtayı tadını bastırması için viskinin içine kırıp alkolün onu pişirmesini ummuş ve tadını almamak için bir dikişte içmiş, o yumurtanın açlıktan ölmedini önlediğini idda ederek ulaştığı kasabada yeni bulduğu kokteyli söylemiş, o anın açlığı ile bunun tadını çok sevdiğini düşünüp o kokteyli sürekli içmeye başlamış
muhtemelen götten uydurma ama güzel bir hikaye, denemeyin tabi bok gibi. -
vişneli coca coladır.
ben ki zamanında günlük ortalama 2.5 l kola tüketirdim. küçük bir bardağı bile bitirememiş ve dökmüştüm. -
chai tea latte sanırım.adının bu olduğundan emin değilim ama fonetiği buna benzer birşeyi bir daha asla içmeyeceğime dair söz verdim kendime.
-
dr. pepper.
dr. pepper içebilen, kendi hür iradesiyle içmeyi tercih edenler benim gözümde cinsiniz. siz tehlikelisiniz. -
ben ki konu yeme içme olunca dağları deler, her boku dener bir bireyim. kimsenin cesaret edemediği şeyleri yer içerim. başladığım şeyi sevmesem de bitiririm. bir yiyecek/içecek dayanılmayacak derecede kötü olamaz ki diye düşünürüm. yani kötü tadın alt sınırı tahammül sınırından daha altta olamaz bana göre. bitirirsin yani başladığın şeyi. maksimum bir daha tercih etmezsin.
etmezdin. yani durum böyley-di. değiştim ey insanlar. bu fikrim yerle bir oldu. artık ben o eski ben değilim. 2 hafta falan oldu bu değişim ve beni acayip rahatsız ediyor. hep beylik lafları ettik bu konuda, şımarık gördük insanları. ve itiraf ediyorum, artık ben de herkes gibiyim.
o allahın belası şeyi içmeseydim, tutarlı bir adam görmeye devam edecektim kendimi.
bahsettiğim içecek kımız. kımız amk. kımız. orospu çocuğu kımız.
tabi bahsettiğim dümdüz sağılmış kaynamış at sütü değil. bunun bir formunu yaratmış amk orta asyalı akrabalarımız zamanında. böyle fermante ama yoğurt değil. bu tadı tanımlayacak alçaklıkta bir kelimenin çok şükür herhangi bir dilde henüz üretilmemiş olması aslında hala insanoğluna olan inancımı tazeledi.
bunu tadacakken maksimum peynirin yüzdüğü su kadar kötüdür sanırım diye düşünüp lıkır lıkır içebileceğimi sanmıştım sevmesem de.
kokusu ayrı rezillik tadı apayrı bir iğrençlik ihtiva ediyor. hani alkolü kaçırırsın, mide döner ve üstüne yediğin bütün acılı ezmeyi meyveyi eti karışık şekilde kusarsın da hemen üstüne ağzında bir tat oluşur ya. ulan aynısı ya. bravo size iğrenç herifler, bunu keşfedip to do listenize bir çizik atmışsınız. sadece bir yudumda insanlığımdan utandım, eksildim dünyadan. 1 hafta boyunca midem ağzıma geldi aklıma geldikçe o tadı ve kokusu.
puu sizin gibi insanlara. zulüm kaç yılında başladı tam bilmiyorum ama bir gün dünyayı yöneten bir diktatör olursam ilk iş tümünü piyasadan toplatmak ve üreticilerine çat diye müebbet vermek olacak.
kımız. evet.
sakın ola bunun faydalarını falan anlatmak için ya da atalarımız, türklüğümüz geyiği ile mesaj kutuma çökmeyin, belanızı sikerim, şimdiden söylüyorum. -
(bkz: tuzlu deniz suyu)
içecek olmasa da bunun üstüne tanımam. -
meyan kökü şerbetiydi.