honda cr-v yıkama ile cam tavan çatlaması rezaleti

  • ankara güneşinde beklemiş aracımın üzerine yıkama amaçlı su püskürtülmesi ile boydan boya çatır çatır ses çıkararak çatlaması durumu.

    olay rezalet mi değil mi bilemiyorum. belki de normal bir durum, fizik, kimya vs.

    öncelikle belirteyim bu başlığın amacı bu saatten sonra muhatap marka tarafından dikkate alınmak değildir, şuana kadar zaten müşteri memuniyeti konusunda hiç bir hassasiyetleri olmadığını defaatle ispat ettiler bana.

    araştırdığım kadarı ile bu olay ilk benim başıma gelmemiş, daha önce de başka honda cr-v ve honda jazz araç sahiplerinin de başına gelmiş bir durum, ancak benim ilgimi çeken bu olayın başka markalarda pek örneği olmaması. yani asıl amaç insanlara bir şekilde bu araçların böyle bir riski olduğunu duyurmak. alacak olanlar bu riski bilerek alsın veya zaten almış olanlar da sıcak araçlarını yıkarken dikkatli olsunlar, birden tazikli su fışkırtmak yerine yavaş yavaş soğutarak bu işlemi gerçekleştirsinler, çünkü bu kolayca çatlayabilen camın bedeli 2019 temmuz itibari ile 18000 tl imiş.

    neyse benim sürecime dönecek olursak;
    çatlama olayı üzerine garanti ne için var olacak ki, sonuçta bu kadar kolay kırılmamalı bu cam diye beklentiye girip servise götürüp buna garantiden çözüm bulunmasını istedim.

    ilk tepkileri, böyle birşey olamaz buna bir şey çarpmıştır oldu. sonuçta her türlü testten geçiyormuş bu camlar.

    sonra taş vs. benzeri çarpma izi aradılar ve boydan boya dümdüz bir çatlak olduğunu ve darbe izi olmadığını görünce, söyledileri şey özetle hiç birşey olmasa bile birşeyler olmuştur minvalinde idi. yani sıkıntıyı kabul etmedikleri gibi gözümün önünde gerçekleşen olayla ilgili bir de yalancı yerine koyuldum. işin ters tarafı taş çarpması ile kırılmıştır konusunda özrünüz kabahatinizden beter, öyle sıçrayan taş ile vs kırılacaksa durum daha vahim değil mi dediğim adamlar iyice dumur olup ister istemez pis pis güldüler.

    fotograflar merkeze gitmiş, zaten servis bana beklentiye girme biz de bu tarz şeyler garantiye kesinlikle girmez demişti ama ben yine de incelenmesinde ısrarcı olduğum için bir zahmet incelenme talebinde bulundular.

    bana döndükleri ilk cevap, "bir şey çarpmış olabilir" şeklinde oldu. ben de "ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum. bana deyin ki bu araç fizik kuralları gereği sıcakken soğuk suyla yıkanınca camın çatlaması normal ve bu sizin suçunuz, ben de kasko işlemlerini başlatayım. eğer carpma varsa bunun bir izi olur, inceleyip onu göstersinler" dedim. bana böyle birşey diyemeyiz dediler, tmm tekrar görüşelim dediler.

    son olarak gelen cevap, "üretim hatası yoktur, nasıl olmuşsa olmuş, biz sorumluluk kabul etmiyoruz."

    benim son aşamalarda çok umudum kalmamıştı ama sadece son tavırları ne olacak onu görmek için sabrettim. şuan araçtan da, honda'dan da iyice soğudum.

    aslında hata bende, sonuçta geçmişte honda civic de olan kronik göçme problemlerine yaklaşım tarzını az çok herkes biliyor, sen nasıl böyle bir beklentiye giriyorsun ki? başta beklenti içinde olmasam, ne olacak ki sonuçta garantisi var, hallederler diye düşünmesem, belki bu hususu bu kadar takmazdım.

    hayır insana asıl koyan, başka memlekette olsa marka itibarı için özür dileyerek senin mağduriyetinin giderileceğini bildiğin halde, türkiye'de tavırlarının bu denli cüretkar ve müşteriyi umursamaz olabilmeleri.

    edit1:
    niye resim koymadın diyenler olmuş. boydan boya resim olmadığı için sadece darbe izi olmadığını gösteren yakın çekimden resimler vardı. onları koyalım
    resim1
    resim2
    resim3

    edit2: cam tavan neden alınır diye merak edenler olmuş? kesinlikle katılıyorum . aldığımdan beridir 3 yıldır. nerereyse hiç kullanmadığım bir özellik neredeyse tamamen kapalı duruyor. arada bir hava kapalı olunca veya güneş battıktan sonra açıyorsun içerde güzel bir ambiyans oluyor, biraz da dışardan biraz daha şekil görünüyor o kadar. ancak zaten honda da executive pakette bu özellik standart, yani bir çok gerekli özellik yanında mecburen alıyorsun, seçme şansın yok.

    edit3: öncelikle teşekkürler destek olanlara, açıkçası ben bile fizik uzmanı olmadığım için olayın ne gerçekten rezalet olup olmadığı konusunda başta emin değildim. ancak ankara diye belirtmemin nedeni tamam sıcak bir gündü ama ankarada bu sene 35 dereceyi geçen bir sıcaklık hiç olmadı. ayrıca sanırım çatlağın resimlerini yüklemem lazım. yani hiç bir darbe izi olmayan dümdüz bir çatlağın zaten kullanıcı istese dahi darbe ile başarmanın mümkün olmayacağını anlamaları lazım.

    edit4: lutfedip aradılar. ve savunmaları şu şekilde oldu. garanti kitapçığının bilmen ne bendinin bilmem ne kısmında yazdığına göre, "dış etkenler nedeniyle oluşan herhangi bir cam kırığı, hiç bir şekilde garantiye girmez" şeklindeymiş. hatta başta unuttuğum bir detayı eklemk istiyorum. bana çay bardağı örneğini verdi telefondaki bayan, doğal olarak (#92718587) entrisi aklıma geldi, 300 bin liralık aracın sudan kırılması normal mi dediğimde, yorum yapamıyoruz dediler. yani olay normamiş dağılabiliriz.

    edit5: son olarak honda bora'ya da bir çift sözüm var. aslında bu sözleri o gün servis danışmanının yüzüne de söyledim. ancak asıl söylenmesi gereken o gün tek yanımda olan danışman değil de, tümüyle karşımda olduğunu açık açık dile getiren hatta biraz da elinden ne geliyorsa ardına koyma tavırları takınan servis müdürü olması lazımdı. aynen dediğim şuydu. bir şekilde böyle bir şey herkesin başına gelebilir, sonuçta ben ürünün üreticisi siz değilsiniz, sadece servisini veriyorsunuz, topu tamamen honda'ya atabilirdiniz. benim sizden beklentim şu idi: "biz sizin yanınızdayız ama kararı verecek olanın honda merkez". olumsuz sonuçlanınca da "biz elimizden geleni yaptık", diyecektiniz bu kadar basitti. bu kadar basit bir meseleyi ben değil siz bu hale getirdiniz.

    edit6: biraz önce gelen bir mesajdan iyice anladığım kadarı ile olay sadece benlik değil; izniyle aynen iletiyorum.
    @follow the beyaz rabbit, der ki "merhaba, babamın arabasında da aynı problemi yaşadık ama hiç gidip şikayet etmek aklımıza gelmedi süreçle ilgili bilgilendirirseniz biz de deneyelim 2016 crv bizimkisi de"
    üstüne donanım haberdeki başlığı da eklersek, honda cam tavanlarındaki bu riskin hiç de azımsanmaması gerektiği bence ortadadır.

    edit7: antalya'dan benzeri bir olay yaşayan birine dair bilgi daha geldi, o da sonuç alamamış ve kaskodan yaptırıp sinirinden arabayı 2 ay sonra satmış. benim de yapacağım 3 aşağı 5 yukarı bu olacak.

    edit8: bir çok kişiden gelen talep üzerine (bkz: hm4service@spirit.honda.co.jp) adresine "olayın özetini ve servis sürecini, kendilerinin belki müşteri memnuniyetini önemsediğini ama türkiye'deki durumun genel haliyle çok içler acısı olduğunu ve hatta müşteri ile iletişim şekillerinin pek kabul edilebilir olmadığını" anlatan bir mesaj attım.

    edit9: markayı kasıtlı karaladığımı iadda eden olmuş, belgesiz saldırıyormuşum. telefon kayıtlarında sabit. yasal işlem başlatabilmek adına, honda'dan yaptıkları incelemeye dair resmi belge istedim. bana böyle birşey veremiyoruz dediler. bana böyle şeyin mümkün olmadığı şeklinde dönüş yaptılar. ben her türlü bilimsel araştırmanın yapılmasına hazırım. camda en ufak öncesinde darbe aldığına dair bulgu bulabilirlerse gelip buraya özür dileyeceğim.

    edit10: defaatle bana yazanlardan dolayı, tekrar telefonla görüşüp bana inceleme raporunun örneğini göndermelerini rica ettim kendilerinden. daha önceki görüşmemde böyle bir rapor veremiyoruz şeklinde idi. artık ne kadar profesyoneller siz anlayın. gelirse yayınlayacağım.

    edit11:
    entrilerin çoğunu okuma fırsatı buldum, arada hatanın ben de olduğunu, fizik 101'den kaçla geçtiği mi soranlar olmuş? daha tedbirli olmam gerektiğini söylemişler. açıkçası ben de bu tarz entriler nerde kalmıştı diye merak ediyordum, ki benim bildiğim ekşici bunu dile getirir, bu konuda aralara serpiştirilmiş bu tarzdaki mesajlara da ayrıca teşekkür ediyorum, haklısınız, ve beni de şartımadığınız için ayrıca teşekkürler.

    doğru benim kabahatim de büyük, daha dikkatli olmalıydım, zaten bu başlığın amaçlarından biri de ben yandım siz yanmayın, sıcak aracı yıkarken biraz daha dikkatli olun.

    ancak olayın en başından buraya gelmesinin sebebi servisin, bu sebeple çatlamanın mümkün olabileceğini kabul etmemesi ve inatla altında başka bir sebep araması ve sonunda da bulamayıp, garanti kitapçığında nasıl olmuş olursa olsun çatlağın garantiye giremeyece savunmasına sarılaması sonucudur. ilk anda yok abi buna bir şey çarpmış, bu şekilde kırıması mümkün değil diye girişip, defaatle "sıcak-soğuk olayıyla olması normal ama elimizden birşey gelmez deyin ben de kasko işlemlerini başlatayım" dememe rağmen benimle inatlaşmaları nedeniyle buraya geldi bu olay. hatta o zaman ekşiye yazmamın bir sakıncası olmaz dediğim de verdikleri tepki bile elinizden geleni yapın umrumuzda değil minvalinde idi. ancak bugün gördüm ki bir rezaleti buraya yazarken iki kez düşünmek lazım, çünkü olay boyut değiştiriyor. herkese mal oluyor. düne kadar, kaskodan bir an önce yaptırmayı düşünüyordum, ancak şuan bana mantıklı açıklama yapmaları ve gerekirse detaylı inceleme yapılabilmesi için bir süre daha beklemeyi uygun görüyorum.

    ricam daha fazla yüklenmeyin insan olana bence bu kadar fikir/düşünce yeter hatasını anlaması için, zaten anlamayana da bu saatten sonra yapılabilecek bir şey yok.

    sonuç: ben amacıma ulaştım, insanlar bu araçları alırken böyle bir risk olduğunu bilsin istemiştim. ayrıca ilerde başına gelecekler için de tarihe notumu düşmüş oldum, sildirmezlerse tabi. bir kaç gün içerisinde ankara'daki diğer serviste sanırım kaskodan yaptıracağım.
    bunun yanında, zaten o kadar üstüne gidecek zamanım da yok. sadece tavırlar gerçekten çok hoş değildi. olay yabancıların mallarının arkasında durmamasından çok, türkün türke zulmü özetle. destek olacağı yerde köstek olması.

    ayrıca ben bile bu kadar rezalet olduğunu düşünmüyordum başta, az çok fenci olduğum için, ekşiciler hiç bir şeyi beğenmez, "sıcakla soğuk bir araya gelince ne bekliyordun ki" minvalinde cevaplar gelir diye bekliyordum ama, beni bile ciddi rezalet olduğuna ikna ettiniz, teşekkürler destekleriniz için. özellikle, (#92718587) entrisi ile bu can sıkıcı ortamda beni gülümseten "@bu sefer tamam" a ayrıca teşekkürler.