hollanda olayının özeti

  • (bkz: seçim arefesindeki iki ülkenin paslaşması)

    karşılıklı giderlerin hem geert wilders'ı hem recep tayyip erdoğan'ı fazlasıyla mutlu ettiği gerçek.
    tam bir win win.

    buradaki anketlere bakıldığında yetersiz kalan evet oylarını arttırmak için bir mağduriyet hamlesi bekleniyordu zaten.

    şimdi salt akp oyu fazla fazla %45 diyelim.
    akp içinde erdoğan'ı seven ama tek adam sistemine karşı çıkan küçük bir kesim var.
    "zaten şuanda da istediğini yapıyor, erdoğan iyidir hoştur ama bu adamdan sonra delinin birisi gelirse ne yaparız" çekincesi var.
    buna akplilerin %10u desek, 45lik evet oyu 40a düşer.

    bu yüzden gözlerini mhp ve milliyetçi oylara diktiler.
    bahçeliyle anlaşıp, fetö/pkk hayır diyor propagandası ile bunu güçlendirmeye çalıştılar mhp alt tabanında pek karşılığı olmadı.

    sonra hdp oylarına tekrar talip oldular, hdplilerin bir çoğunun evet diyecek olması bile yetmiyor olacaktı ki, fetöcü denilen bbp ile de anlaşıldı.
    ayrıca fetöcü diye yaftalanan bir çok kişinin de yine evet diyeceği ortaya çıktı.

    muhtemelen bu da yetmedi ki zor günlerin dostu dış mihrak kozu son olarak masaya kondu.
    önce almanya bir yoklandı. baktılar almanların şakası yok, adamlar yaptırım uygulasa donsuz kalacaz, hemen r yapıldı.

    çare kendi halinde bir avrupa ülkesi olan hollandaydı.
    üzerimize yaptırım uygulayacak gücü de yoktu.
    hem seçimleri de var biraz danışıklı dövüşmenin kimseye zararı olmazdı.

    bu mağduriyetten sonra gurbetçi oylardan, milliyetçi hayır oylarından ve akp içindeki hayır oylarından bir miktar kazanacağı gerçek.

    peki yetecek mi ? sanmıyorum.
    artık bir çok insan neyin ne olduğunun farkında.
    olaylara avrupa vs türkiye gözüyle bakanların hemen hemen tamamı zaten koşulsuz evet diyecek %40ın içinde yer alıyor.
    muhtemelen şuan portakal bıçaklıyorlar.