hoşlandığı erkeğe açılan türk kızı olmaması

  • bunu daha önce yaptım sayılır. açık açık hoşlanıyorum demedim ama tanımak istediğimi söyledim. hemen reddetmedi. konuştuk birkaç kez. sonra reddetti. sonrasında ilgili tüm sosyolojik analizlerinde reddettiğim bir kadın diyerek bunu diline doladı. hiç bu kız bundan alınır mı, gururu incinir mi diye hassasiyet göstermedi. mesela farklı toplum katmanlarını anlatacağı zaman bir beşiktaş'tan bir konya'dan örnek verdi. tahmin ettiğiniz gibi beşiktaş (sanırım) onun yetiştiği, konya ise benim yetiştiğim yer. ben de nasıl bir insanı tanımak istediğimi maalesef bu şekilde anlamış oldum.

    buradan da anlaşıldığı gibi karşınızdakini insan yerine koyacağınız, gururunu ayaklar altına almayacağınız izlenimini verirseniz kimse hislerini açmakta tereddüt etmez. ben kendisinin bunu konuşup duracağını düşünmediğim için konuşmayı başlatmıştım. çok daha gençtim. insanları henüz tanımamam normaldi. bu düşünce beni biraz rahatlatmıştı. sorun bende değildi. bu olayı tecrübe edinerek devam edebilirim diye düşündüm. hâlâ da bu düşüncedeyim. sonrasında kimseye bir açılma durumu olmadı ama benzer şeyleri hissedersem bunu yapmaktan çekinmem. ama bu kez daha yakından tanımak ön şartım olur. hakkında daha fazla fikir sahibi olmam gerekir. böyle yolun sonunda tanımak insanı yıpratıyor. bir daha böyle biri için üzülmek istemem. bunu hak etmiyorum çünkü.
    konya'da yetişmeme rağmen... :)

  • ömrümde bir kez yaptım, açılmadan önce de aylarca düşündüm, taşındım, varoluş sancıları çektim, içimde ki platonik aşk volkanik bir yanardağ gibi içten içe kaynıyor, beni yakıp kavuruyor, her geçen gün beni dağlıyordu.
    dünyada ki hiçbir insan, bir başka insanı benim o'nu sevdiğim gibi sevmemiş gibi geliyordu.

    bu nasıl oluyordu, bir insan hiç tanımadığı, bilmediği, adını bile aylar sonra bir yerlerden öğrenebildiği, seni hiç tanımayan, senin hiç tanımadığın, sadece arada, birkaç günde bir kantinde gördüğün bir insana nasıl bu kadar sonsuz bu kadar sınırsız bir değer verilebilirdi. o an sana öl dese, gözünü kırpmadan ölüme gülerek gidecek kadar çok sevmek, çok aşık olmak....

    o gün geldiğinde, o cesareti aylar sonra kendimde bulup o'na: o'nu çok sevdiğimi, o'na çok aşık olduğumu söylediğimde aldığım cevap ise; " sen hariç herkes!! "

    kendime olan güvenimi kaybetmeme, kendimi değersiz, çirkin bir insan olarak görmeme ve olayın üzerinden 20 sene geçmesine rağmen, nasılsa beni kimse beğenmez, nasılsa beni kimse sevmez, ben hariç herkes güzel, ben hariç herkes sevmeye layık diye düşünüp kendimi hep ve daima yalnız bırakmama neden olan cevaptır...

  • üniversitede bir kız arkadaşım 6senedir bölümde sürünen birinden hoşlanıyordu, çocuğu ders çalıştıcam diye 4,00 ortalama falan yapmıştı hatta :d neyse kızımız çocuğu 2 senede mezun ettirdi, tam okulun son günü çocuk gidecek, son ayaküstü vedalaşmada bizim kız açıldı çocuğa. şimdi evli, mutlu çocuklular.
    bu olayı hiç unutamıyorum, helal kız sana
    şimdi aklıma geldi, bir de kız açılırken çocuğun sevgilisi vardı, düşünün.

  • vardir elbette. ama kizlarin erkeklere acilan taraf olmamasinin en önemli sebebi kolay kiz olmak istememeleridir. cunku bizim salak erkeklerde vardir bu algi, ugruna caba gostermedigin bir kadin degersizdir. sacmadir ama oyle. kadinlar bu nedenle cekincelidir bu konuda, kendilerince haklidirlar da.

  • yanlış başlıktır.

    doğrusu hoşlandığı erkeğe açılan güzel kadın olmaması şeklindedir.

  • lisede yaptım ben bunu. hem de 2 kere. birincisinde çocuktan hoşlanıyor gibiydim. “arkadaşımsın” dedi. eyw dedim, arkadaşça takılmaya devam ettik.

    ikinci eleman... söylemez olaydım. 1 yıldır hoşlandığım, iyi biri olduğunu düşündüğüm çocuk “seninle çıkacağıma bir maymunla çıkarım.” dedi. yakışıklı da değildi he. neyse 19 yaşıma kadar kimse yüzüme bakmadı da, sonra bir şey oldu. tipim de değişmedi, hala motosiklet tshirtleriyle dolanıyorum. burçlar kaydı falan diyorlardı, o oldu herhalde.

  • türk kızı! sözüm sana. dünyaya açıl türk erkeğine açılma. türk erkeği kendisinden hoşlanan kıza deli muamelesi yapar. çünkü onun gibi boş beleş bir sığırdan hoşlanmak için delirmiş olmak gerektiğini en iyi kendisi bilir.

    (üniversitedeyken kendisinden hoşlanan bir türk kızından word dökümanı olarak aldığı 14 sayfalık mektubun sadece ilk ve son sayfasını -iğrenerek- okuyan oda arkadaşıma selamlar)

  • sen açılırsın. adam egosunu şişirir. gider uzun zamandır uzaktan izlediği başka kıza açılır. sana da sümük muamelesi yapar.

  • çunku erkekler değer verene değer vermiyor. sen de açildiğinla kaliyorsun.

    şimdi bir iki eklemem daha var. sanki herkes bunu bekliyormuş gibi. neyse demem o ki mesaj atarsın kendini kıymete bindirir cevap vermez. mesaj atmazsın kezban olursun. ben böyle şey görmedim. bu sadece türk erkeklerinde var. çünkü alışmamışlar. ben mesaja hemen cevap da yazarım. zaten mesajlaşıyorsan belli ki değer veiyorsun o yüzden muhabbet sona gelene kadar o telefon başında çat çat yazarım cevabı ama sen böyle yapınca adamlar kendilerini arşa çıkarıyor matmazel. sanki bana monaco prensi. naza çekmeler falan. valla bezdim. ilk adımı atmaktan da insanları kıymete bindirmekten de. hepimiz ölümlüyüz ya sen yüksekte ben alçakta yatmıcam neyin tavrıdır bu. vazgeçince de -tabii ki ben de yoruluyorum- ama sen benim için şöyle değerliydin mıy mıy mıy. o zaman şu stratejilerini bir kenara bırakaydın canım benim.

  • buna inanıyorsanız size kötü bir haberim var hacı:

    muhtemelen siz çirkinsiniz, hiçbir kız size karşı öyle yoğun duygular hissedip açılacak kadar etkilenmiyor.

    nereden mi biliyorum? :(