himmet aktürk

  • şimdi bu adamın profilini ortaya serdiği için önce müge anlı'ya teşekkür etmek lazım, çok büyük bir başarıya imza attı. böylece bir pedofili katilin psikolojisini ortaya çıkarmış oldu.

    gelelim himmet akturk'e, kendisi 3.5 yaşındaki biçareye tecavüz edip, öldürmesini sırayla şöyle savundu "babam beni çocukken çok döv.." (burası acındırmaya çalışıp başarısız olacağını anladığı an), hemen ardından "bekarım, ihtiyaçlarım vardı" , "bir kazaydı" diyerek haklılığını savunmaya çalıştı hatta daha sonra müge anlı'ya nasıl tecavüz ettiğini anlatacaktı, müge anlı bu kadarı yeter diyerek adamı susturdu. hemen ardından "korkuyorum, bana bir şey yapmayacaklar değil mi ?" diyerek bencilliğinin çizgilerini belirtti.

    3.5 yaşındaki sabiye nasıl tecavüz ettiğini o an çok rahat anlatabilirdi. tek korktuğu şey kendi başına bir şey gelmesi. yani yaptıklarından dolayı en ufak bir vicdan kırıntısı, en ufak bir üzüntü, ben ne yaptım düşüncesi yok. yaptığı şey aslında doğal ona göre ve bu doğallığı toplum anlayamadığı için onu cezalandıracak.

    olayın korkunçluk boyutu burada başlıyor, bu psikolojik boyut taa osmanlı'dan beri böyle hatta bir dönem osmanlı'da küçük çocuklar hakkında aşk şiirleri, öyküler dahi yazılıyordu, mustafa kemal'in çocukken ona tecavüz ederler diye yanında mutlaka çakı taşıdığını, amcasının ona güzel bir çocuk olduğu için kendisini korumak için çakı hediye ettiğini bileniniz pek azdır çünkü modernizasyonun ve sekülerizmin başlaması ile bu algı ve anlayış rafa kalktı ve bu korkunç toplumsal atmosfer kitaplara kaldı çünkü insan canı ve çocuğun değeri toplumsal olarak yükseldi. (falih rıfkı atay- çankaya)

    80 darbesinin arkasından dinin ve dindarlığın bir "milli" kimlik olarak yükselişi ve dindarlığın artması ve erkin, erkekliğin vurgusu, şehadet edebiyatı ve ölümün kutsallaştırmanın artma trendinden sonra bu pedofili cinayetlerinin oranı da acımasızlığı da artmaya başladı.

    himmet adı verilmiş artık insani düşünceden kopuk, içgüdüleri ve kendi çıkarları içerisine gömülü bu yaratığı yaratan ortam, bu kapalı ve basık atmosferdir.

    şimdi bu yaratığı savunan mahalleyi ele alalım, bana göre bu mahalle tecrit altına alınması ve yıllarca psikolojik tedavi görmesi gereken bir mahalledir ancak bu mahalle maalesef türkiye'de iktidarın yüzüdür.

    nasıl ensar vakfı olayında tecavüzün üstüne gitmek yerine ensar namusumuzdur, ezdirmeyiz diye gürültü koparıldı ve olay unutturulmaya çalışıldıysa ve nasıl hüseyin hüzmez'in küçücük bir sabiye tecavüzü yeni akit tarafından savunulup toplum anlayamaz diye köşe yazarları savunduysa himmet aktürk'ün sapıklığı ve sapkınlığı da tam bu noktada durmaktadır.

    düşünün hüseyin üzmez taciz ve tecavüzden tutuklanıyor, bir yayın organı bunu "yahudi oyunu", "kemalistlerin leke sürme girişimi", "laik köpeklerin iftiraları" olarak yorumluyor hatta daha ileri giderek "toplum bu ilişkiyi anlayamaz" noktasında dini bir kalkan olarak kullanarak olayın korkunçluğu örtüyor.

    diğer taraftan ensar'da yaşanan sabi ve biçare tüyü bitmemiş miniklere yapılan dehşet toplu tecavüz ortamından sonra sanki olay olmamış gibi davranılarak, olay kapatılıyor. hatta ensar'a saldırıyorlar diye bir kalkan oluyorlar halbuki sıradan insanların o dönem ensar'dan dahi haberi yok. yani kocaman bir "sanrı", "şizofreni" yaratıp, bir saldırı altında oldukları izlemini uyandırıp, pedofilinin korkunçluğunu gölgeliyorlar.

    bu gidişat çok tehlikeli bir gidişat. aynı kapalılık ve dindarlık çizgisi amerikan'ın boston eyaletinde pedofili rahipler tarafından kullanıldı, boston'da dini yapının giderek güçlenmesi ve kenar mahallelerinin hepsine sızması şeffaflığı yok etti ve binlerce istismara uğramış mağdur çocuk yarattı. ilk başta dinimize saldırıyorlar, yahudi oyunları diye kilise anti-semitist etkiyi kullanmaya çalıştı ancak gazetelerin ve gazetecilerin yoğun araştırma ve konuyu irdelemeleri sonrası bütün her şey meydana döküldü, bu pedofili vakalarının küçük ölçekli değil baya bildiğiniz salgın hastalık gibi tüm toplumsal dinamiklere "dindarlık" vasıtası ile sıçradığı anlaşıldı.
    ancak amerika'nın şansı gazetecilerin varlığıdır. bu açıdan spotlight filmini mutlaka izlemeniz gerekmekte diye düşünüyorum.

    velhasıl himmet aktürk'ün zihniyeti ve psikolojisi türkiye cumhuriyeti devletine yön vermektedir ve bu vebalı zihin hüseyin üzmezden, ensar'a oradan kayseri'de ramazan bayramında işlenen korkunç pedofil cinayetlere, oradan pozantı da çocuklara yapılan toplu tecavüz ve istismara ve oradan da himmet aktürk gibilere, trakya üniversitesindeki bir profesöre dalga dalga yayılmakta.

    artık bu pedofili olayları tek hanelerle değil çift hanelerle anılmaya başlandı. şuan bu kapalı toplumda dahi bu yıl mağdurların sayısı çift haneleri geçti, üçlü hanelere gelecek. dalga boyu kadınlara ve çocuklara sıçrayan kocaman bir tecavüz ağı söz konusu.

    bunun tek tedavisi özgürlük ve şeffaflıktır. öbür türlü bu tecavüz vakaaları gücün tek elde toplanması ile yaşanacak daha büyük yozlaşma ortamında 3lü - 4lü hanelere çıkıp, bir toplumsal norm, gayet doğal bir hal haline gelebilir.

    afganistan'da, yemen'de, suudi arabistan'da toplum yapısına bakın, çocuk gelinlere, küçük erkek çocukların dansöz kostümü giydirilerek oynatıldığı afganistan'a bakın. işte o atmosfere doğru dümeni kırdı gidiyor bu ülke.

  • amerika'da olsa, cinsel istismardan sabıkası olduğu için damgalanır, normal bir mahallede ev bulamaz, halka açık bir veritabanı olan cinsel suçlular veritabanında işaretlenir ve okullara, çocukların olduğu yerlere yaklaşmasına izin verilmezdi. bazı eyaletlerde şehir dışında, ormanda çadırda yaşamaya mahkum olurdu. en azından batı ülkelerinde böyle tiplere 'creepy' derler, çocukların yanına bile yaklaştırmazlar, bizim çomar ve cahil insanımız gibi sahip çıkıp gariban diye savunmazlar.

    herif çocukların resimlerini çekiyor, şeker verip öpücük istiyor ohoooo hangi batı ülkesine gitsen böyle davranışlar megafonla çıkıp 'sapığım ben, pedofilim, çocuklara tecavüz etmek istiyorum' diye bağırmakla eşdeğerdir ve ona göre tepki görür. git elalemin çocuklarına şeker vermeye kalk bak nasıl anında polisi arıyorlar ve yaka paça derdest ediliyorsun.

    cehalet geçekten çok kötü. adamın sapıklığından ziyade, çomar mahallelinin 'ne istiyorsnuz garibandan, himmet abi iyi adamdır yapmaz öyle şey' diye savunması, zavallı çocuğun ailesini suçlayacak kadar ileri giderek çemkirmesi kanımı dondurdu. sapık her yerde çıkabilir, dünyanın en medeni ülkelerinde bile pedofil cani manyaklar çıkabiliyor, ama oralarda böyle manyakları herkes dışlar, şüpheli olarak görür, ortada kayıp çocuk varsa ve bütün izler o elemana işaret ediyorsa insanlar kalkıp aileye saldıracak kadar kendinden geçerek böyle bir manyağı savunmaz.

    katilden daha tehlikeli olan şey, davranışlarından şüphelenip ötekileştirmek, mahalleden def etmek, çocuklara yaklaşmasını önlemek yerine mal gibi sahip çıkan, yataklık eden çomar toplumdur.

    aynı çomarlar sevgilisiyle gezen genç kıza namus bekçiliği yapar, eve erkek arkadaşlarını davet eden bekar kadını orospu ilan edip linç eder ama.

    iyi ki şu leş, rezil, zelil toplumdan zamanında kaçıp kendimi kurtarmışım. ana dilimi hepten yitirmeyeyim diye buraya girip uzaktan da olsa maruz kalmak yeteri kadar sinirlerimi bozuyor.

    bu manyaklar ve bunları koruyup kollayan beyinsiz çomar sürülerinin arasında yaşamak zorunda olan aydın, vicdan sahibi, modern insanlara tanrılar yardımcı olsun.