herkesle aram iyi olsun insanları

  • omurga eksikliği yaşayan insandır. herkesle arasını iyi tutmaya çalışırken kendisi gibi olmaktan vazgeçer. hatta kendisi diye bir şey yoktur, bulunduğu kabın şeklini alır.
    herkesle arası iyi gibi görünse de aslında kimse için değerli olmayan, varlığıyla yokluğu fark edilmeyen kişidir.

  • dış odaklı olduklarından bir güler yüze her şeyi yapabilecek insandırlar.

    bir dönem ben böyleydim.

    bu özellikte olan insanlar hiç kimse ile derinlikli bir ilişki kuramıyor. bu özellikte bir kaç kişiyi gözlemledim. hepsi istisnasız yalnız kalıyorlar sonunda. benim gibi.

    edit: imla.

  • kendisiyle barışık, kısmen de olsa iç huzurunu dengelemiş insan, başkalarına dostça yaklaşır ama gereğinde onlara karşı çıkar ve haklarını savunmak için savaşır, bazen de yalnız kalmayı yeğler. içinde bulunduğu duruma göre tavrını belirler.

    bir de herkes beni sevsin, herkesle aram iyi olsun insanları vardır. karşısındakinin sevgisini ve onayını kazanmak için kendi kişiliklerinden bile ödün verebilirler. eğer bu durum süreklilik gösteriyorsa genellikle bu tavırların gerisinde öfke ve korku duygularının yattığı görülür.
    bu insanlar, kendilerini kabul ettirebilmek için karşısındakine mutlaka bir şeyler vermeleri gerektiğini düşünürler. sürekli ve ayrım yapmaksızın* vermenin gerisinde de kişi diğer insanları kendisine bağımlı kılarak kendi bağımlılığına doyum sağlar.

    aşırı bağımlı kişi, yakınındaki kişilere karşı beslediği düşmanca duyguların çoğu kez farkında değildir. hatta bu kişileri sevdiğine inanır ama aslında sevmeden sevilmek istemektedir. bu nedenle onlara kendini sevdirmek için çaba gösterir veya kendi kişiliğini silerek sürekli karşısındakinin beklentilerine göre hareket eder*.
    kendisini ve çevresindekileri "iyi" bir insan olduğuna inandırmaya çalışır. kendi isteklerini ortaya koymadığı gibi, kendi çıkarlarına ters düşen durumlara da karşı çıkamaz. sürekli çevresindeki insanların görüşlerini paylaşır*, ya da kendinden bahsetmeyip onları dinler. kimseye yük olmamaya çalışırken kendisinden yardım istenmese de hep yardıma koşar*.

    çevresi genellikle ondan "iyi insan" olarak bahsetse de bu özelliği dışındaki kişiliğini tanımlayabilmekte güçlük çeker. çoğu geçmişin uslu çocuğu olan bu insanlar çevrelerine sevgi karşılığı rüşvet dağıtırken, kendi kişiliklerinden vazgeçmiş olmanın yarattığı düşmanlık duygularını da sürekli baskı altında tutmak zorunda kalırlar ve kendilerine yabancılaşırlar.
    çünkü iyi insan, çevresine olduğu kadar kendine karşı da iyi olan kişidir.*

    ben demiyorum, engin geçtan diyor.
    (bkz: insan olmak)

  • üşengeç insanlardır. herkesi zannedildiği kadar önemsemiyorlardır. tartışmakla uzun uzun laf anlatmakla hiçbir şeyin değişmeyeceğini, imamın yine bildiği duayı okuyacağını, bunun kendilerine sadece eziyet olacağını biliyor ve boşuna zamanlarını harcamak istemiyorlardır. hem bir olayda taraf tutup ne yapacaksın ki? bir süre sonra birbirlerine girenler barışacaklar ve suçlu da siz olacaksınız. hiç gerek yok, herkesle aram iyi olsun ve aramızda da biraz mesafe olsun.