her şeyin boş ve anlamsız olması

  • gerçek. devamlı bir "mış gibi"cilik yapmak üzerine kurulu hayat. meslek adı altında içine girdiğimiz ünvandan tutun, hissettiklerimiz veya aile üyelerimiz ya da seçtiğimiz partnerle olan ilişkilerimize kadar her şey bir "mış gibi" oyunu. kafanızdaki kurguyu dışarıya bağladığınız zaman gerçek gibi geliyor ama aslında hepsi bir "mış gibi"cilik. yarın yeni bir hobi edinip, onu hayatımda çok önemli bir yere koyup, hayatımın en önemli noktalarından biri yapabilirim. inandığım sürece de öyle olur. x arkadaşımı ya da abimi ilham kaynağım olarak benimseyebilirim ve buna kendimi inandırdığım sürece dediği her söz, yaptığı her hareket güzel gelir. ya da tam tersi o kişiyi başıma bela, hayatımı zorlaştıran biri olarak benimseyebilirim ve öyle "mış gibi" yaptığım sürece de yaptığı her şey korkunç gelir. yarın tanışacağım birini hayatımın aşkı olarak benimseyip, kendimi aşkı bulduğuma inandırabilirim. şayet o kişi de aynı oyuna girerse o ya da bu nedenden dolayı, sahte gerçekliğimizi yaratırız. ama en derinde her şey boş ve anlamsız... kendi verdiğimiz anlamlar kadar ve anlamlarla yaşıyoruz ve o anlamların da içi boş. sıfır. hiç. ha tabii bunu yazan da her şeyin boş ve anlamsız olduğunu düşünen biri... epistemolojiye de bir başka akşam girelim.