helin palandöken

  • kız babası olmak istiyorum. bir sürü sebebi var bunun, mesela erkek çocuk biraz dan dun olur. ben dan dun bir çocuktum mesela. erkek çocuğu şımartmak zevk vermez. ama kız öyle mi? cimcime olur, şımartırsan daha da tatlılaşır, koca kız olduğunda bile sevimli kalabilir. oğlan öyle mi? ergen olur, tahtaya tırnak sürtüyormuş gibi sesiyle orobo ostoyom bon yo diye bağırır falan. neyse, kız babası olmak istiyorum. bugün tam da bu paragraftaki düşünceler kafamda dönüp duruyordu.

    ama işte helin'in haberini görüyorum mesela. nasıl olayım diyorum, nasıl. senin yanağını sıkarken canını yaksan içini kan ağlatacak çocuğuna, elin herifi gelir vay sen nasıl benim olmazsın, vay yanında erkek var diye kurşun sıkar. çünkü "kız mıdır kadın mıdır bilemem", "bir kadın olarak sus", "kızlı erkekli" vs diyen siyasilerden gaz alan, ailesinden kadını istediği gibi horlayabileceğini söyleyen terbiye almış bir güruh var ortada. bu güruh, çocuğuna ne kadar steril, kötülüklerden tecrit edilmiş bir yaşam kurmaya çalışırsan kur, burada ve kalabalık. kaçışın yok. üniversiteyi kazandı diye mesela araba hediye etsen, iki tane hödük trafikte sıkıştırır. okuyup, sözgelimi avukat olsun diye okula göndersen, servis şoförü tecavüz edebilir. arkadaşlarıyla eğlenmeye gitse, -evlerden ırak- gaz sızıntısı olup zehirlense, milyonlarca insan gencecik yaşamların yitmesine değil, kızlı erkekli bir arada olmalarını konuşur, seviştiklerini ima eder, yarı çıplak bulundular diye dedikodusunu yapar.

    nasıl kız babası olacaksın? kızını nasıl bu orman kanunlarının geçerli olduğu ülkede yetiştireceksin, onu bu ülkeye "getirmeyi" bir baba olarak kendine nasıl yedireceksin?

    helin bana bunları düşündürdü. daha doğmamış kızımın karanlık geleceğini düşünüp efkarlandım. çünkü helin ilk değil, son da olmayacak, biliyoruz. bir salgın, kirli yeşil bir kötülük ülkeyi avucuna alıyor ve meydan buldular. hep vardılar; ama devir onların devri, artık daha cesurlar, daha görünürler, çoğalıyorlar, güçleniyorlar.

    kaybediyoruz.