hayat kalitesini düşüren şeyler

  • çapsız arkadaş. bir an önce kurtulmaya bakın, inanılmaz rahatlıyor insan.

  • sabahları geç uyanmak benim için hayat kalitesini düşüren en önemli şeylerden.
    geç uyandığım günler hem zamanım kayıp oluyor hem de aşırı yorgun uyanıyorum. sanki hiç uyumamışım gibi ve asla dinç kalamıyorum gün içinde.
    oysaki erken uyanıp spor yaptıktan sonra güzel bir duşla günüm çok daha verimli geçiyor.
    bundan başka sayarsak; bağımlılık, zeka düşüklüğü, gereksiz öz güven, fakirlik hayat kalitesini düşürür kişinin.

  • çok düşünmek.

  • uyku düzeninin bozulması. gece yatamıyorsun sabah erkenden kalkmak zorundasın uykunu alamadığın için öğlene kadar avelleşiyorsun falan sıkıntı oluyor arkadaşlar uyku önemli. ha erken uyuyunca da çok şey kaçıracakmışım gibi hissediyorum.

  • herhangi bir sağlık problemi.

    hele bir dişin acısın...
    hele koluna vursun boyun fıtığın...
    hele sol topuğuna insin bel fıtığın...
    hele sıçamayagör basurdan dolayı...
    hele ağrısın ağrısız başın...

    aşk acısıymış, uzak mesafe ilişkisiymiş...

  • is-ev arasi mesafenin cok olmasi.

  • yolda görsek selam dahi vermeyeceğimiz insanlarla, mesai süresince mecburen iletişim kurmamızdır.

  • çok afedersiniz ama yarrak gibi adamla mecburiyetten muhatap olmaktan öte bir kalite düşüşü yokmuş.
    böyle tanımlamaları sevmediğimi sanıyordum, meğer ben bu tanımların karşılığı olan kişilerle yaşamadığım için öyle geliyormuş.
    bir süredir bu adamla aynı ortamda çalışıyorum. kendi departmanındakiler bu adamı dışlamış, hiç alakası olmadığı halde bizim bölüme geldi, oturdu.
    aşırı kibar olduğu için tartışamıyorsun da, içime içime patlıyorum.

    arka masamda oturan bir arkadaş ve ben evimizdeki yardımcılara dolar maaş ödüyoruz. o nedenle dolar arttıkça kendi aramızda bir takım serzenişlerimiz oluyor. peki bu adam duruyor mu, elbetteki hayır. yırtık dondan çıkar gibi çıkıyor. her sabah herkesten önce kura bakıp "kızlar dolar yine artmış, he he he" diyor. şu gevrek gülüşünü duyduğum anda kalkıp gidiyorum masadan. yoksa...

    işten çıkarılmalar olacak. deniyor ki her departmandan en az bir kişi çıkacak. bu atlıyor "ben zaten tekim, beni çıkaramazlar he he he"
    "kimse seninle çalışmak istemiyor lale, ondan teksin. ayrıca ben senin yaptığın işe tüküreyim." demek istiyorum, diyemiyorum çünkü kibarlıktan ödün veremeyiz.

    bir arkadaşın arabasına çarpıyorlar veya diğerinin motorunu çalıyorlar. büyük bir keyifle anlatıyor. "doydonoz mo morot'on orobosono çorpmoşlor." ve sonra yine geliyor tipini sktimin "he he he"si.
    çok ama çok kısa bir an da olsa taammüden adam öldürmenin cezası kaç yıldan başlıyor acaba diye aklımdan geçirdim dün.
    evet dolar 4 oldu he he he.

  • akp secmenleri ile ayni ulkede yasamak.