half-life'ın hayatımıza kattıkları

  • yüksek lisans da ödev olarak verildi bize.
    inceleyin ve rapor yazın diye.

    yıllar önce oynamıştım ama o zamanlar hiç bu kadar dikkatli bakmamıştım.
    yüksek lisansta ödev olarak gelince derinlemesine incelemede aslında sanat eseri olduğunu gördüm.

    ilk 4 bölümün incelemesini burada paylaşıyorum zamanı olan varsa okur.

    1-anomalous materials
    oyun bir tren yolculuğuyla başlıyor. bizim tek yaptığımız bu dar mekanda sağa sola gitmek. bu kısımda elimizde her hangi bir silah yok ve nesnelerle ilişki kuramıyoruz. sol alta kısımda oyun yapımcılarının isimleri var. grafikler o dönem şartları düşünüldüğünde oldukça hayranlık uyandıracak kalitede. biz etrafı izlerken hareket eden nesneler kişide merak duygusunu oluşturuyor. zaten oyuna bu şekilde bir giriş yapılmasını amacı olta tekniği kullanarak hikayeyi oynayacak olan kişiyi içine çekmek. bir kadın sesi black mesa hakkında bilgi vermektedir. bu sayede oldukça profesyonel bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. bu kısımda karakterimiz hakkında bilgiler öğreniyoruz. yaşı, işi, güvenlik seviyesi ve hafızamıza yer edinecek olan adı (gordon freeman) gibi bilgiler veriliyor. ve g-man karakterini ilk kez bizim gibi bir trende görüyoruz. elbisemizi giyip deney yapacağımız yere gidiyoruz.
    bu bölümün sonunda ışınlanma veya başka bir boyuta kapı açma deneyi başarısız oluyor ve karakterimiz diğer boyuta birkaç kez gidip geliyor. bu kaza hikayenin 2. dönüm noktası olup 2. perdeyi başlatıyor. gordon freeman bu kazanın sonuçlarını düzeltebilir mi? black mesa’dan sağ salim çıkabilir mi?
    g-man karakteri her bölümde kendini bir şekilde bize gösteriyor. fakat biz hiçbir şekilde g-man karakterine zarar veremiyoruz ve onunla konuşma şansını elde edemiyoruz.
    2-unforeseen consequences
    deney odasından çıktıktan sonra black mesanın karıştığın,ı bazı personelin öldüğünü ve sistemlerin arızalandığını görüyoruz. ilk kez bu bölümde ai karakterleri nasıl kullanacağımızı tehlikelerden nasıl kaçacağımız öğreniyoruz. beyin yiyen böcekleri öldürmek için meşhur levyemizi alıp yolumuza devam ediyoruz.
    üst kata geldiğimizde bir güvenlik görevlisinden ilk tabancamızı alıyoruz ve zombilerle savaşıyoruz.
    bu bölümde duvarı da bulunan hp doldurucusunu kullanıyoruz.
    sesler ve yıkılmış mekanlardan çıkan yaratıklar sebebiyle half life oynarken hep bir gerginlik yaşar oyuncu. ayrıca mekanlarda dolaşırken nerede ne var diye kaşif oluruz. mekanda bulunan bulmacaları çözüp yolumuzu buluruz ve bunu yaparken oyuncuya ipucu verilmez. bulmacaların çok zor olmaması ve mekan tasarımının sizi bir şekilde bulmacaya götürmesi oynanabilirliğini artıran başka bir özelliği olur.
    fakat bu bulmacaları ve kaşifliği yaparken hep bir stres ve gerginlik yaşarsınız çünkü ne zaman nerede üzerime bir düşmanın atlayacağı hiç belli olmaz. ayrıca bazı tahta kasaları kırarak içerilerinde çıkan cephaneleri alabilirsiniz. zırhımız için enerji almayı öğreniyoruz.
    bu bölümde ne gibi düşmanların olduğu oyunun genel olarak nasıl ilerlediği hakkında bize detaylı bilgi veriliyor.
    3-office complex
    bu bölümde diğer mekan tasarımlarından farklı olarak karanlık kısımlarda kullanılmaya başlanır. fenerimiz bu bölümde ilk kez ciddi anlamda içimize yarar. ayrıca bölüme başlarken oyuncu geren bir çok öğe ile karşılaşırız. havalandırmadan çekilen adam, beyni yenen güvenlik görevlisi gibi. elektrik şokları oyuncuyu hem zorlayan hem de geren öğeler olarak karşımıza çıkar. yolumuzu bulmak için hep bulmaca çözmek zorunda kalmıyoruz tabi. bazen yolumuzu açmak için kaba kuvvet kullanarak camları ve kasaları kırıyoruz. bu bölümde pompalı tüfeğimizi buluyoruz. buda oyunun çeşitlendirerek oynanabilirliğini sürdürüyor. özellikle dar mekanlarda gelen düşmanlar oyuncuyu oldukça strese sokmaktadır. kırılmayan kasalar sayesinde bu nesneleri kullanarak bulmacaları çözebiliyoruz. zaten oyunda ki bazı nesnelerin kırılıp bazılarının kırılmaması ilerleyen bölümlerde oyuncunun tercübesini artırmaya ve bunları daha efektif kullanmasına sebep olacaktır. bu bölüm güvenlik görevlileri ile birlikte çıkışı aradığımız bölüm olmaktadır. bu sayede oyun bize bir nebzede olsa co-op oynama fırsatı verir. ayrıca istediğimiz insanı öldürebilme gibi bir şansımız var. bu özellik oyuncunun iyi ve kötü karma sonuçlarına neden olur. sadece tek tip mekan tasarımı yoktur. bazen havalandırma bazen buzhane gibi mekanlarda yolumuzu buluruz. bu bölüm oyuncuyu oldukça zorlayan bölümlerden biridir. oldukça fazla bulmaca ve düşmanla karşılaşırız. ayrıca her düşmanın kendine has bir özelliği olduğunu ve öldürmek için ne kadar efor harcayacağımızın farkına varırız. bu da bazen kaçmanın savaşmaktan daha kolay olduğu farkındalığına varmamıza neden olur.
    4-we've got hostiles:

    asansörden inince başlayan bölüm. zaten bölüm ismi oyuncuda bir merak uyandırıyor. hemen bölümün başında çılgın gibi koşan doktor dikkatimizi çekiyor. oyuncuya açık bir mesaj verilmekte daha giriş sahnesinde bu bölüm seni güçlü düşmanlar bekliyor. zaten gözümüzün önünde öldürülen güvenlik görevlisi ve doktor bunun habercisi. ilk kez bu bölümde duvardan armor alacağımız alet ile karşılaşıyoruz. bu yenilik oyunun her bölümünde karşımıza çıkan yenilikleri tamamlar nitelikte. bu bölümde uzaylı düşmanlar ve bölümün zorluluklarına yenisi ekleniyor. duvarda asılı duran lazer tetikleyicileri oyunun zorluğunu artıran yeni bir etmen olarak karşımıza çıkıyor. ilk zorluğu aşınca askerle karşılaşıyoruz. ve onun makineli tüfeğini alıyoruz. yeni bölüm yeni düşmanlar ve yeni silah hemen bölümün başlangıcında tamamlanıyor. bu bölümde uzaylı düşmanların olup olmadık yerlerde karşımıza ışınlanması oyunun zorluğunu artıran başka bir etmen oluyor. bölümün ilerleyen sahnelerinde askerin bir doktoru öldürdüğüne şahit oluyoruz ve askeri öldürüyoruz. bu andan itibaren yeni bir düşmanımız daha var askerler. bölümün ismi bu sahne ile birlikte kafamızda netlik kazanıyor. askerler yeni tip bir düşman. uzaylıların aksine. el bombası atıyorlar hızlılar ve size ateş ediyorlar. bu bölümde dikkatimi çeken bir detay da cephane, hp ve armor bolluğu oldu. aslında bu durumun nedeni ilk kez karşılaştığımız askerlerle savaşırken ihtiyaç duyduğumuz malzemenin daha fazla olduğundandır. diğer türlü bir durumda hem yeni düşman hem de az malzeme oyunun oldukça zorlaştırır ve oyuncunun bu bölümde oyunu bırakmasına neden olabilirdi. askerleri aşıp bindiğimiz asansörle yüzeye erişiyoruz. yüzey hiç tahmin ettiğimiz gibi değil. bizi öldürmeye çalışan askerler onları devamlı taşıyan bir helikopter ve kafamızın üstüne düşen bombalardan bir şekilde kaçıp çıkışa gitmeye çalışıyoruz. bu sahne tamamıyla aksiyon için tasarlanmış ve oyuncunun hem hızlı düşünmesini hem de keskin bir şekilde hızlı hareket etmesini istiyor. havalandırma labiretinde bir şekilde bölümün başına gelmemiz bence çok zekice sahne tasarlandığı içindir. izleyenler bilir inceptionda buna benzer bir durum vardır. mimarın tasarlandığı mekanlar aslında koca bir labirenttir.
    bu bölümle ilgili görüşlerin. bence mekan bulmacaları artık kolay gelmeye başladığı için yapımcılar yeni bir düşman ekleyip oyuncuyu zorlamak istediler. yeni tuzaklar ve uzaylıların dibimizde ışınlanarak belirmesi bizi oyunda tutan etmenlerin başında geliyor. yeni bir düşman tipi olan askerler ilk etapta pek umursamadığımız bir detayken. oyuncu bölümün sonunda şu soruyu kendine sormaya başlıyor. neden bizi yok etmek istiyorlar ve biz o deney ile ne yapmayı planlıyorduk. bu sorular hikayeyi derinleştiren ve oyuncuyu hikayeye daha çok bağlayan detaylar olarak karşımıza çıkıyor.