halep olayının aslı

  • özgür suriye ordusunun başını çektiği ayrılıkçıların en büyük başarısıydı halep'i ele geçirmek. aslında bu ayrılıkçılar halep'i tam olarak da ele geçiremediler. daha çok doğu halep etrafında kaldılar, ki şu anda da orada köşeye sıkıştırıldılar.

    türkiye hükümeti öso ya verdiği destek sebebiyle, rusya oyuna girdikten sonra hep halepteki insanlık dramına dikkat çekerek aslında batı kamuoyunu öso leyhinde harekete geçirmeye çalışıyordu. aslında insanlık dramı komple bütün suriyede yaşanıyor, ama herkes kendi işine geldiği gibi yorumluyor. bu sene içinde ise rusya hava kuvvetleri destekli suriyeli ve iranlı askerler halepi ele geçirmek için harekete geçtiler. muhtemelen amaç hem psikolojik üstünlük kazanmak, hem de suriyenin en büyük şehirlerinden birini geri almak. rejimin kuvvetleri harekete geçtikten sonra bizimkiler çok uğraştılar halepteki militanları kurtarmak için, hatta birleşmiş milletler ile ortak olarak rejimden saldırıları durdurmasını ve doğu halepteki militanların geçişine izin vermesi istendi. haliyle esad da militanların kaçmasına izin vermeyeceğini, isterlerse rejim güçlerine teslim olabilieceklerini söyledi. alenen öyle bir şey olmayacak dedi aslında.

    gelgelelim rejim güçleri yaka yıka bu militanları tokatladılar. bu esnada da bizimkiler ve artık batı basını da destek verince, rusya türkiyeye jest için esadı ikna etti ve bu sabah itibariyle ateşkes ilan edildi. halepin şöyle de bir önemi var, rusya normalde hava kuvveti ile destek verdiğini iddia ederken, halepte rus kara kuvvetleri de çatır çatır çatışıyorlar. rusya, iran ve suriye askerleri birlikte savaşıyor halepte. neyse, ateşkesin öso lehine şartları ise, hafif silahları ile doğu halepten çıkmalarına izin vereceklerdi. aslında bugun akşam 9a kadar militanlar çıkacak, sonra kalan mahallelerdeki yaklaşık 100bin civilin çıkması beklenecekti. adı ateşkes ama sabahtan beri sürekli çatışma haberleri geliyordu. ancak iplerin koptuğu nokta bir miktar civilin (militan muhtemelen) öğle vakti iran askerlerinin bulunduğu bir kontrol noktasında bekletilmesiyle başladı. rejim güçleri kolay kolay bırakmayacaktı belli ki, aslında bence yapması gereken halepin dışında gruplaşmalarını bekleyip öylece indirmekti. sonuç olarak bu güvenlik noktasında çatışma başladı ve ateşkes mateşkes kalmadı. herkes yine başını sokabileceği bir yer aramaya başladı ve akşam üzerinden beri yine rus uçakları bombalamaya, militanlar da intihar saldırırları yapmaya başladılar. ki akşam vakti militanlar rejim güçlerinin konvoyuna saldırıp bayağı bir hasar vermişler.

    halepin bizim açımızdan önemi, ösonun kısmen elinde bulunan en büyük şehir olmasıydı. tabi bir de bizim varlığımız önemli, zira türk askeri el-bab'a kadar girdi. el-bab ise halep'e komşu. türkiye'nin suriye'ye girmesindeki amaç gerçekten de toprak filan değil, kürtlerin kantonlarının birleşmesini engellemek. türkiyenin kuzey suriyeye girmesiyle birlikte kürtlerde de bir telaş başladı ve el-bab'a doğru onlar da yürüyüşe geçti. ancak götü bok gundilerin ateş gücü tabi ki türk askeri kadar değil, ama onlar da hatırı sayılır derecede yol katettiler. türkiye'nin 2 seçeneği vardi, ya membiçi alıp bu bağlantıyı imkansız kılacak ya da el-bab'ı. membiç'e giremedik çünkü gundiler amerikalı abilerine sığındılar. öyle ki binalarının üstüne abd bayrağı asarak, o binalarda abd özel kuvvetlerinin olduğunu gösterdiler. muhtemelen abd askeri var zaten o binalarda, abd ise bunu yalanlamadı gibi bir şey. membiç'i almak demek abd ile karşı karşıya gelmek demekti, o yüzden de el-bab'a yöneldik. çünkü el-bab işid'in himayesindeydi ve abd işid'e dokunma diyemezdi. el-bab'ı almasına aldık da bu sefer de şöyle bir kriz çıkacak, rejim güçleri ile sınır komşusu olacağız. muhtemelen rusya bu ilişkiyi iyi idare edecektir ama en ufak bir kıvılcım çok vahim olaylara yol açabilmekte.

    ben suriye meselesini takip etmeye çalışan sıradan bir vatandaşım, umarım daha bilgili birileri gelir işin özünü daha detaylı anlatabilir. bütün bunları financial times'tan ve http://syria.liveuamap.com/ 'dan takip ettim hep.

    not: halep'te dram var mıdır? bence vardır, zira militanlar aslında yerleşim yerlerinde savaşıyorlar. rusya da yalan yok gaddarca saldırıyor, şehiriçini uçaklarla bombalatıyor gibi bir şey. bu kadar sert olmasa da ülkemizde de sivil halk mağdur oldu, mahalleler yıkıldı. muhtemelen halep olayındaki kadar sivil kayıp olmadı bizde ama ne olursa olsun teröristlerle savaşırken siviller de zarar görüyor. sadece hatırlatmak istediğim iğneyi başkasına batırırken, çuvaldızı da kendimize batırmamız gerektiği.