hakime cevap veren memurun sürülmesi

  • iş hayatında kadınlar o kadar acımasız ve gaddar ki bu yaşanan olaya şaşırmanıza da ben şaşıyorum. ha erkeklerde de böyle tipler var mı var. fakat çoğu erkek çoğu baba evine ekmek götüren insanın ekmeğiyle oynamaktan korkar vebal almaktan. kadınlarda bu yok kimse kimseyi kandırmasın. mecidiyeköy'de herhangi bir plazada çok değil bir hafta çalışın mideniz bulanır birbirine canım cicim çekip kapıdan çıkar çıkmaz dedikodusunu yapan kaşarlardan. kadın kadının en büyük düşmanı iş hayatında. zerre acıma duyguları yok. daha ağır konuşucam da feminazilerle şimdi uğraşamıycam.

  • hakimin hakkaniyet anlayışı bugünün türkiye koşulları ile ne kadar da uyumlu. henüz keşfedilememiş olmalı, yoksa bu potansiyelle hızla yükselmesi lazımdı!

    "beni mesai saatlerinde uyarın" sözünü saygısızlık olarak algılamış hanımefendi. kendisi başkalarının tatil hakkına saygı göstermeyi bile düşünemiyor oysa. makam sahibi olunca zannediyorlar ki herkes karşılarında köpeklenmek zorunda...

    adalet komisyonu da hakime hanıma dönüp: "görev yeri dışında kimsenin amiri falan değilsiniz, memurun mesai saati haricindeki bu cevabı disiplin hükümleri kapsamında değerlendirilemez." demek yerine gariban memuru sürgün etmeyi uygun görmüş. zalimler koalisyonu resmen!

    not: dikkat çekmek istiyorum ki katibin uyarıldığı konu "gerekçeli karar yazarken" yaptığı usul eksikliği. peki mahkeme kararının gerekçesini yazmak kimin işi? tabi ki hakimin... yani aslında hakimin bizzat yapması gereken bir iş yüzünden katibin başına iş açılıyor.