geri dönenlere 300 koyun ve maaş

  • ailem büyük dededen beri hayvancılık yapar. babam da bi 20 senelik memuriyetten sonra hayvancılık yapıyor şu an küçük çapta da olsa. daha önce çiftlikbank için yazdığım şurada dursun; (bkz: #72916649)

    bakan bey iyi demiş güzel demiş de öyle bi demiş ki sanki 300 koyunu bedava veriyor. bakın biz 2010 senesinde de yine bu adamlar sıfır faizli hayvan verirken vatandaşa o zaman 30 hayvan aldık. yine ipotekler falan filan neyse gel zaman git zaman sene 2018 oldu bizim 11 hayvanımız hiç gelmedi. bununla ilgili dava açtık bilmem ne falan filan ortalama 11 hayvan+11 hayvan buzağısı+11 hayvanın süt geliri ile toplam 150 bin lira bi meblağ zarar ettik. mahkeme bize ne verdi? taşak geçer gibi 40 bin lira. ne oldu 110 bin lira bize kaçtı.

    buraya da yazayım devlet sağamayacağı eşeği ahırına sokmaz arkadaşlar. bu böyle biline. devlet daha doğrusu devlet demeyeyim de ak parti hükümeti avantası yoksa yaralı parmağa işemez köylü için.

    dönelim tekrar 300 koyun mevzusuna, 300 koyun demiş de bu 300 koyuna tek kişi bakamaz asla. öyle bi insan yok. 300 koyunun otlayabileceği mera yok zaten. onu geç düşünsene aynı köyden 10 kişinin 300 koyun aldığını? 3000 koyunun olmayan meraya salındığını? ot yok ki hayvan yesin. ne yapacak bu insanlar? yem alacak. yem dediğin şey benzin gibi. haftada bir zam geliyor. bunun dışında diyor ki bakanımız tanesini 700 liradan satıp senede 210 bin lira kazanacakmışız hem de veteriner hizmeti de devlettenmiş.

    yani kimse kusura bakmasın da sayın fakıbaba ya aç kalmamış hiç ya da hayatında koyun gütmemiş. bi hayvanı 700 lira sattığında sana %100 kar bırakmıyor. bu hayvanın yemesi içmesi, çobanı, yemi, otu, samanı, yoncası, slajı, küspesi bunlar hep maliyet.

    kaldı ki koyunun en para ettiği dönem kurban bayramı dönemidir. onun haricinde bakan beyin dediği gibi 700 liraya satamazsın bi hayvanı. neden? çünkü bu işi bi tek sen yapmayacaksın. az önceki verdiğim örnekte aynı köyden 10 kişi 300 koyun alsa 3000 koyun yapar. yarısı satsa 1500 koyun piyasaya çıkmış olur. bu da koyun enflasyonu demektir. normalde 700 liraya giden koyunu 300 liraya satamazsın.

    öyle büyük şehirlerdeki gibi bi ortam yok köylerde. ha dersen ben bakıp ben kesip yerim haftada 1 koyun kabul. o ayrı.

    şimdi bi de diyor ya veterinerlik hizmetlerini biz sağlayacağız falan. o işin aslı astarı nasıl biliyor musunuz abiler? devlet der ki 300 koyunu sigorta yapacaksın. sigortayı yapan kim? tarsim. tarsim kim peki? tarım, hayvancılık ve gıda bakanlığının sigorta şirketi. yani bi anlamda devlet sana 300 koyun veriyor, sen devlete borçlu oluyorsun, ayrıca devletin sana verdiği koyunlar için de sigorta primi ödüyorsun ki bunlar küçük meblalar değil. koyun başına 100 lira olsa 30.000 lira sadece yıllık sigorta giderin olacak. ne oldu sayın bakanın dediği 210 bin lira 180 bine düştü.

    kaldı ki tarsim öyle garabet bi kurum ki hayvanın doğuştan ana rahminden gelen hastalığı kendi gönderdiği ekspertiz veteriner raporuna rağmen bunu sizin hatanız olarak değerlendiriyor ve size 5 kuruş para ödemiyor hayvanınız ölse bile. bunun yanında gelen veteriner zaten ne kadar etik davranıyor bilemiyorsun muhakkak bi yemek bilmem ne bi şey ısmarlıyorsun adamın gönlünü hoş tutmak için ki paşamızın keyfi gelsin de rapor yazsın falan. biz çok yaşadık yani bunları.

    daha da uzun uzun yazardım da üşendim şu an. kısacası devletin sözüyle köye dönüp 300 koyun alacak adam varsa ipotek ettiği ne varsa gözden çıkarmış olsun. zira devlet alacağı paraya bakar senin malın para ediyor mu etmiyor mu bu onu enterese etmez.

    bunlardan önce yapılması gereken asıl şey; yerli tohum projesi olmalı. olmalı ki yeme bağımlılık azalsın, hayvanlar doğal beslensin ve etleri leziz olsun. öyle ağzına atınca saman gibi et hissetme eti. et aroması gelsin ağzındayken. hem de üreticinin maliyeti azalsın da tabi zor dostum zor.

  • türk tarımına katkısı olacak her projeye sempatiyle bakıyorum. buna fazlasıyla ihtiyacımız var. bu ülkenin tarımdan başka kurtuluşu yok.