gerçek hayatta save edilmek istenen an

  • 2012 yılı. kampüste yurtta kalıyorum. uyku tutmamış. saat sabaha karşı 3 suları. ankara'ya kar yağmış. her yer bembeyaz, tertemiz. camdan bakıyorum, çoğu yere daha ayak basılmamış. dışarı çıkmaya karar veriyorum. hemen kabanımı, beremi, eldivenlerimi giyip aşağı iniyorum. görevlilere sigara içip gireceğimi söylüyorum. sigara içmem aslında. dışarıda sadece kütüphaneden dönenler ve kampüsün köpek-kedileri var. hala kar yağıyor, hava yumuşak. en büyük derdim sınavlar ama hayatın bütün derdini ben çekiyorum sandığım zamanlar. kar yağıyor ve ilk ben basıyorum yerlere. yanıma sokulan kediyle biraz daha karı izliyorum. sonra horlayan oda arkadaşlarımın yanına uyumaya gidiyorum ki sabah derse gidebileyim.

    ede ede bunu mu save etmek istiyorsun demeyin. birine bağlı olmayan saf mutluluk anı. basit ve güzel. merdivenlerden inişim, karın ıslaklığı, yere basınca çıkan sesler bile hala aynen aklımda. huzurlu bir an. mutluymuşum be, keşke hiç şikayet etmeseymişim. beş yıl önceki bana da mesaj yolluyorum: orada yaşadığın her anın kıymetini bil, gerçek hayat çok sıkıntılı.