gençken her haltı yiyip 30'da evlenmek isteyen kız

  • ön edit: öncelikle otu boku kadın düşmanlığı zanneden, tanım entry girmekten aciz, herhangi bir karşı argüman sunamayan gerizekalıları umursamayın.
    ---------------------------------------
    şu yaşıma kadar hayatta öğrendiğim en önemli şeylerden birisi "kimseyi yargılamamak" olmuştur. isterseniz sokakta grup seks yapın amına koyim, sikimde değil. amaaa, öğrendiğim başka bir şey daha var, ki bunu hepiniz biliyorsunuz bence, en az yadırgamamak kadar önem arz ediyor:

    (bkz: hatunların efendi adam yerine piç tercihi)

    etrafınızda gençken her haltı yiyip 30'da evlenmek isteyen kız mı var? buyursun istediği haltı yesin, hayat onun kime ne? bana ne? sana ne? bize ne? kesinlikle karışmayın derim. kimsenin de öyle bir hakkı yok zaten. peki, bir zamanlar sizi reddetmesinin ardından "piç" erkeklerin peşinde koşup, hayatını mı yaşadı? hala sorun değil. hayat onun hayatı değil mi? evet, kesinlikle. ancaaak, bir süre sonra bu kız hafiften hafiften size yanaşmaya mı başladı? hah, işte orada duracaksın. bu andan itibaren size tavsiyem ondan kaçmanız, yüz vermemeniz, onunla muhatap bile olmamanızdır. neden mi? cevabı çok basit.

    şu grafiğe bakın lütfen: http://www.hookingupsmart.com/…_curve1-1024x502.jpg

    bu grafikte kadın/erkeklerin yaşa göre smv'leri (sexual market value = cinsel pazar değeri) açık ve net şekilde gösterilmiş. kadınlar için bu değerin tepe noktasının 23 olduğu ve zaman içinde değerin gittikçe düşeceği, erkek için ise 30-45 yaşları arasının değer anlamında maksimum zaman olacağı (tepe noktası 38) belirtilmiş.

    yani gençler, genç kalanlar ve sayın romalılar, 20'li yaşlarında sizi sikine takmayan, istediği her haltı yiyen (afiyet olsun, acı biber çok yemesin ama ishal yapabilir), smv'si düşmeye başlayınca da "efendi" erkek kovalayan, bu nedenle sizinle iletişime geçmeye çabalayan bir kızı, bu sefer de siz siklemeyin. kesinlikle. ona vakit ayıramayacağınızı, enerjinizi boş işlere harcamayacağınızı, hayatınızda daha önemli şeyler olduğunu, başka önceliklerinizin olduğunu söyleyin. taksın sepeti koluna, o yoluna siz yolunuza... hem sana kız mı yok gardaş? olmaz mı, ohooo, sürüsüne bereket yahu.

    erkeklere tavsiyemdir: kadın peşinde koşmayın, işinize gücünüze odaklanın, spor yapın, bir hobi edinin, kendinizi sürekli geliştirin. haa bir de, eşeklik etmeyin, sık sık annenizi arayın.

  • gelin mnkym.. sabahın 7sinde niye bu işin (bu kızla evlenmenin) saçma olduğunu anlatayım size.

    önce temel kavramlar.

    evrimsel psikoloji kitabımızını linkini verelim, merak eden açsın okusun :
    http://emilkirkegaard.dk/…ary-psychology-3rd-ed.pdf

    buna göre :

    kadınlar eş seçerken adet dönemi çok önemlidir.
    28 günlük periyodda ilk 14 gün kadın en iyi genleri (alfa erkek) almaya çalışırken
    ikinci 14 günde ise cocuga en iyi şekilde bakabilecek erkekleri ister (beta erkek)

    bunun adına "alfa siker, beta hesabı öder" diyebiliriz.

    alfa erkeklerin (testosteron seviyesi yüksek, agresif, rekabetçi vs) cocukları babalarından gelen bu genler sayesinde hayatta kalma şansı daha yüksek çocuklardır.
    buna karşın bu alfa erkekler "çocuk yetiştirme" fazında pek bulunmazlar, aileyi terketme oranları daha fazladır.

    beta erkeklerin (makul, uyumlu, korumacı) ise olayı aileye bakmak, sorumluluklarını yerine getirmek, sadakat (kaynakları başka kadınlarla paylaşmama) gibi şeylerdir.

    şimdi gelelim 30una kadar her haltı yemiş kıza. her halttan kasıt "sefam olsun" modeli sayıca çok partnere sahip, uzun dönemli ilişkileri beceremeyen, ekstrem denebilecek deneylerde bulunmuş (grup seks, tek gecelik ilişkiler, uyuşturucu, illegal aktiviteler vs)

    yoksa bekaret falan bunlar mühim şeyler değil. 30una kadar bakire kalmış kız daha bile arızadır benim gözümde.

    20-30 arası yaşlarda bu kız 90% testosteronu yüksek, rekabetçi, özgüveni tam erkeklerle birlikte olmuştur. kariyer peşinde koşan sebat eden sabreden "nice guy", "nerd" modeli adamlar ise radarında görünmez bile. 23-24 yaşlarında tepe yapan ve 20-30 yılları arasına yayılan "gençlik güzellik" döneminde alfa erkekleri ya da alfa özellikleri gösteren erkekleri elde etmekte pek bir zorluk yaşamayan kız 30una yaklaştıkça bunun zorlaştığını fark etmeye başlayacaktır.

    özetle çıtayı "düşürmeye" başlayacaktır. hangi açıdan? genetik açıdan.

    ancak bu kadın zaten "alfa dul" olmuştur bile.

    bir nevi "nutellayı tattıktan sonra sarelleyle tatmin olmama" durumu yani.

    30undan sonra evlenebileceği erkekler, 20lerini ekseriyetle yalnız (ya da problemli ilişkilerle) geçirmiş, kızlarla arası flört etme açısından pek iyi olmayan, ama insan olarak gayet iyi, sorumluluk sahibi, aileye kendini verecek erkeklerdir. bu erkekler sorumluluk sahibi ve uyumlu oldukları için işleri/kariyerleri de iyidir.

    nutella alamayacağını fark eden kadın ufaktan sarelle raflarına bakmaya başlar özetle.

    ancak nutellanın tadını asla unutmayacak, herhangi bir olasılık çıktığı zaman nutella yemek için bin türlü alicengiz oyunu yapacaktır.

    işin acıklı yanı beyninin ön loblarının - yani bilincinin tüm süreçten tamamen habersiz oluşudur. yani kız istediği kadar kocasını sevdiğini düşünsün, sadık kalacağını düşünsün vs. gerçekten kadını heyecanlandıran ve işini bilen (sorumluluğu kadına yıkmayan, kadının üzerinden sorumluluğu tamamen alan, kadına 'nasıl oldu anlamadım, bir anda oluverdi' dedirten) bir erkek bu bahsettiğimiz kadını rahatlıkla elde eder.

    özetle alfa sikmeye beta da hesabı ödemeye devam eder.

    kadınların 99%u bu tür kadınları - yani seksi kolaylıkla sunan - erkeklerden daha çok aşağılarlar. "slut shaming" diye bir kavram var, açın bakın. erkekler bir ortamdaki hafifmeşrep kadından, kadınların rahatsız oldugu kadar rahatsız olmazlar. hatta cogu zaman eger kadını begenmiyorlarsa umurlarında bile olmaz.

    öte yandan kadınlar bu söz konusu hafifmeşrep kızları ellerindeki yegane gerçek kozu (seks) ucuzlattığı için sürekli yererler, etraflarındaki erkekleri de bu yönde etkilemeye çalışırlar.

    burada yazan kadınların - ki 99%u 3. dalga feminizmden etkilenmiştir - çoğunun savunduğu model ise yukarıda anlattığım gençliğinde "parti kızı" modeli takılıp 30unda kariyeri yerinde stabil bir liman arayan kızı değil, kendi halinde yaşayan bazen uzun dönem bazen kısa dönem ilişkisi olan ama sorumluluk bilinciyle hareket eden, mutluluğu arayan, özetle aslında "kaşar" olmayan ama geleneksel kuralları pek sallamayan (erkek arkadaşıyla aynı evde yaşayan mesela) kadınları kastetmektedir. en azından yazdıklarından çıkardığım budur.

    bizim burada "her haltı" yemiş dediğimiz kız sizin tarif ettiğiniz kız değil.

    rahibeyi 0 noktasına, sokak orospusunu 100 noktasına koyduğunuz bir skalada benim tarif ettiğim kız 80-90larda duruyor.
    sizin tarif ettiğiniz kız 30-40larda duruyor.

    80-90larda duran kızları erkeklerden çok siz aşağılıyorsunuz, siz reddediyorsunuz.

  • gençken her haltı yeyip 30 unda evlenmek isteyen bir erkek olarak taliplisi olduğum kız