genç girişimcilerin çoğunun batmasının sebebi

  • başlığı hortlatan arkadaşın da dahil olduğu gibi, girişimciliği ticarete atılmaktan ibaret sanmaları olabilir. kimse hiçbir ürün, hizmet geliştirmek istemiyor ülkemizde. zahmetli çünkü. herkes 5'e alıp 8'e satma derdinde. satarsa çıkıyor satamazsa batıyor.

    edit: yazım hatası düzeltildi

  • ilk iki şirketini batırmış, üçüncüsünü tutturmuş biri olarak söylüyorum: wishful thinking.

    yani, "yaparız ederiz yeter ki başlayalım" demek. plan yapmamak. en az bir senelik vergi, sgk, kira vs. masraflarını kenara koymadan gaza gelmek.

    yani, küçük başlamamak. kredi çekmek.

    yani, "bir yolunu buluruz kanka, kuralım şu şirketi" demek.

    çözüm: en kötüsünü düşünün. bir senelik masraflarınız bankada yoksa asla kurmayın o şirketi.

    edit: ilk şirketim sosyal medya üzerindeydi. senelik masrafları düşünmeyip, gaza geldim ve kurdum. battı. ikincisi eticaret şirketiydi, ürünleri satamadım. üçüncüsü eticaret şirketi ve ürünleri satıyorum nihayet.

  • kredi gerçekte olmayan para ile verilir bankalar tarafından. bir birim değere karşılık kimi zaman 20 birim üretilmiş para ile kredi dağıtır bankalar. o krediyi alarak iş kuranların kapalı devre bir sistemde borçlarını ödemesi mümkün değildir.

    dünya çok büyük olduğundan ve nüfus çok fazla olduğundan bu çarkın dönmesinin imkansız olduğu anlaşılmaz. insanlar emek verip çalışırlarsa paranın bir şekilde geleceğine inanırlar. oysa herkese yetecek kadar değer yoktur.

    alınan kredilerin çoğu batacaktır. düzen böyle kurulmuştur.

    bunu ekonomiden iyi anlayan biri güzelce anlatır aslında ama o an gelene kadar zeitgeist belgesel serisinin para nedir kısmı izlenebilir.

  • müşterilerin ahlaksız ve orospu çocuğu olmaları söz verdikleri tarihlerde ödeme yapmamaları, az yapmaları, içerde bakiye tutmaları.
    girişimcilerin müşterileri iyi niyetli insanlar zannedip onlara taviz vermeleri.
    likidite krizi.

  • bir gün derede yüzlerce kurbağa vrak vrak vrak diye hep bir ağızdan neşeli bir şekilde oynaşırken yukarıdan bir kartal dalmış ve kurbağalardan bir tanesini yakaladığı gibi havalanmış. diğer kurbağalar şok içinde arkadaşını kaybetmenin verdiği üzüntüyle bakakalmışlar.
    ertesi gün yine aynı saatlerde kartal yine gelmiş ve yine bir kurbağa alıp havalanmış. 3. gün, 4. gün derken sürekli bir kurbağa eksiliyormuş dereden.
    kurbağalardan bir tanesinin aklına bir fikir gelmiş;
    – gidelim şu derenin karşısında yaşlı bir kaplumbağa var ona soralım. o yüzyıldır burada yaşıyormuş bir akıl verir bize demiş
    kurbağalar vrak vrak vrak diye zıplayarak kaplumbağaya gidip durumu anlatmışlar. kaplumbağa biraz düşünmüş;
    + bu işin çok kolay bir yolu var
    – nedir?
    + aranızdan bir tane gözcü kurbağa seçin o sürekli gökyüzünü kontrol etsin gözetlesin
    – evet, sonra?
    + kartalı gördüğünüz an hepiniz birden sımsıkı el ele tutuşun
    – eeeeee
    + ama sakın bırakmayın tamammı kartalın gücü yetmez o zaman
    – pekala vrak vrak vrak (diyerek dereye dönmüşler)
    ertesi gün aynı saatlerde gözcü kurbağa vıraklayarak kartalın geldiğini haber vermiş. deredeki tüm kurbağalar bir anda sımsıkı el ele tutuşmuşlar. kartal derye daldığı gibi bir kurbağadan yakalamış ve zincir misali hepsini tutarak yükselmiş. derede gözcü kurbağa zik gibi tek başına kalmış zıplaya zıplaya kaplumbağaya gitmiş;
    – lan şerefsiz kaplumbağa biz de seni bir bok biliyo sanırdık nasıl öğüt verdin. kimse kalmadı hepsini götürdü kartal
    + ya ne olacaktı, akşama kadar vrak vrak beynimi s*kip duruyodunuz, gördünüz mü ebenizi.

    girişimci kurbağa arkadaşlar, sizi sömüren kartallardan çok, bu sömürüye karşı size yardım edeceğini söyleyen kaplumbağalara dikkat edin.

  • bunun biri benim,

    kısa vadeli yıllık, orta vadeli 5 yıllık ve uzun vadeli 10 yıllık iş planlarım vardı.

    hiçbirine, insafsızlık, komisyonculuk, vefasızlık, kanun bilmezlik, gözünün yaşına bakmama gibi unsurları dahil etmemişim.

    siz dahil edin.

    ha arada bir de hırsızlık var.

    dikkat edin.

    edit: şimdi ne yaptığımı soranlar fazla,

    beyaz "yakalılığa" devam.