geceye z kuşağının bilmediği bir bilgi bırak

  • kayıt yaparken record ve play'e aynı anda basman lazım

  • bedevî arabistan kırmalarından önce trt'de rock market programı vardı. black metal gibi extreme türler bile izleyiciyle buluşabiliyordu. norveçli black metal grubu emperor'un londra konserinden şu parça yayınlanmıştı:

    emperor - i am the black wizards

    yine trt rock market'de gösterildiğini hatırladığım diğer bir parça abd'li savatage grubunun ''edge of thornes'' klibiydi.

    savatage - edge of thorns

    son olarak günümüzde baş belası olan taksicilerden örnek vereyim. 2000'lerin başında taksilerde gece ve gündüz tarifesi vardı. gece 24'ten sonra daha pahalı tarifeyle gidebiliyordunuz. öğrenci olarak taksicilere rica ettiğinizde gündüz tarifesi açtırıp daha ucuza evinize gidebiliyordunuz. taksim'de bunu kabul etmeyen taksici yoktu. şimdi arap değilseniz hiçbir şekilde taksilerine almıyorlar.

  • 61 yaşındayım. eskileri benden dinleyin... :)
    35'lik ya da 70'lik yeni rakı bakkal efendinin hemen arkasındaki rafta dizili olurdu. isteyene gazete kağıdına sararak verirdi. 7,5 liraya rahmetli babama 70'lik büyük rakı satın aldığımı hatırlarım. ucuzdu.
    kaliteli şaraplar, tekel birası çok ucuzdu. herkesin almaya gücü yeterdi.
    devlet, alkollü içki ve sigara üzerinden şimdiki akp iktidarı gibi vatandaşı soymak gibi bir düşüncesi olmazdı.
    filtreli ve filtresiz sigara fiyatları oldukça makul seviyedeydi. sigara almak tiryakilere ekonomik bir yıkım getirmezdi.
    ilkokulda kızlar ya da erkekler siyah önlük giyer, beyaz yaka takardı. herkes kapkara bir görüntü sergilerdi. akıllara zarar bir durumdu.
    evler sobalı olduğundan yazın, kışın yakacağınız kömürü ve odunu temin ederdiniz. herkes belediyeye başvurup kok ya da linyit kömürü parasını peşin yatırıp, geleceği günü beklerdik. kömür yakıldığından kışın dışarıda nefes almak sorun yaratırdı.
    para kıymetliydi. rakamlar küçük ama liranın yaptığı iş büyüktü. ilkokuldayken kantinden 25 kuruşa gazoz ve kek alır yerdim. ilkokullarda beslenme saatinde, amerikan yardımı süt tozundan yapılma güğümle sıcak süt ve sandviç verirlerdi. kimse sütü içmek istemez, zorla içirirlerdi.
    fırından bakır on kuruşa ekmek aldığımı gayet iyi hatırlarım. ekmek de şimdiki ekmekler gibi kofti, içi boş sandviç büyüklüğünde ekmekler değil. bayağı büyük baba bir ekmekti. hatta halk arasında "adama bak bir oturuşta bir ekmek yiyor!.." diye bir deyiş vardı. bir ekmeği bir öğünde yiyip tüketebilmek çok sıra dışı bir olaydı...
    bakkallar veresiye mal verirlerdi. her bakkalın veresiye defteri olurdu. ay başında tahsil ederdi.
    et balık kurumu devletindi... mahalle aralarına et balık kurumunun arabası gelirdi. herkes etini, kıymasını buradan paket halinde alırdı. oldukça ucuzdu. etler hem kaliteli hem de lezzetliydi. devlet üretme çiftliğinden peynirimizi, aoç'den balımızı, şeker fabrikasından çuvalla şekerimizi, un fabrikasından çuvalla unumuzu alırdık. hem ucuz hem de tüm bu kuruluşlar devletindi.
    kızılay, diyanet işleri saygın kurumlardı. kızılay'ın bir ihtiyacı olduğunda tüm millet seferber olurdu, hem de canı gönülden. akp iktidarı ile bu kurumların saygınlığı yok edildi. yozlaştırıldı. yandaş kurumlar haline getirildi. bu ülkeye ne büyük bir kötülük...
    mahalle aralarına dondurmacı, horoz şekerci, macun şekerci, kırık leblebici gelirdi.
    televizyon ve bilgisayar olmadığından çocukların eğlencesi misket, saklambaç, dalya, körebe, lik (gazoz kapağı) gibi oyunlardı. komşulara gidip gelme çok yaygındı. tombala oynamak bayağı yaygındı.
    açık hava sinemaları çok yaygındı. ben çocukken kapalı sinema neredeyse yok denecek kadar azdı. sinemaya giriş 25 kuruştu. millet yolda ayçekirdeğini alıp sinemaya öyle girerdi. sinemada gazoz, meşrubat satılırdı. tahta sandalyelere oturup filmi öyle izlerdik.
    hülasa yazmakla, saymakla bitmez... insanlar daha mutlu, daha neşeli, daha candandı. komşuluk bağları çok güçlüydü.

  • 90'larda yaşanan hiçbir ekonomik krizde türk halkının alım gücü bu kadar düşmemişti.

  • dansözler alüminyum folyoyla sahne almazlar.

  • asl, chat yaparken age, sex, location demenin kısa hali

  • trt'de rock market isimli bir program vardı. her türlü metal müzik grubunun video klipleri ve konser görüntüleri gösterilirdi. "aman insanlar tepki göstermesin" kaygısıyla daha ılımlı gruplar da seçilmezdi. hayatımda ilk kez bir black metal şarkısını o programda dinlemiştim. emperor'ın klibiydi.

    internetten video izlemek gibi bir olanağı olmayan bizler için inanılmaz değerli bir programdı. bugün işi gücü gerici siyasi propaganda olan trt'nin eskiden böyle bir program yayınlıyor olması inanılmaz değil mi?

  • show tv de bazı geceler saat 12 den sonra kırmızı noktalı erotik filmler ve programlar yayınlanırdı. (tutti frutti, emanuelle)

    şu an her yerinde sağlı sollu park halinde araba gördüğünüz istanbul'un ara sokakları çok daha boştu ve biz o sokaklarda sabahtan akşama kadar top oynardık.

    televizyondaki özgür düşünce ve entelektüel seviyesi yüksek siyasi tartışma programları (ali kırca - siyaset meydanı, mehmet ali birand - 32. gün) siyasi eleştirinin korkmadan yapıldığı skeçler (levent kırca - olacak o kadar) hayatın önemli bir rengiydi.

  • birisi söze chp döneminde diye başlıyorsa muhtemelen az sonra yalan söyleyecektir, böyle tiplerden uzak durun.

    ismet inönü'ye sallayan birini görürseniz, aslında bu adam atatürk düşmanıdır ve fakat çeşitli nedenlerle (atatürk'ü koruma kanunu, toplumdaki atatürk sevgisi gibi) onun hakkında söylemeye götü yemediği şeyleri inönü hakkında söylemektedir.

    abdülhamit matah bir adam değildir.

    şu anda yaşadığımız koşullar normal değil, aslında bu ülke çok daha medeniyet, özgürlük ve refah gördü.

    siz doğmadan önce de evlerde buzdolabı ve televizyon vardı.

    doksanlı yıllarda bir şişe tekel birası kutu koladan, bir şişe güzel marmara şarabı bir paket sigaradan daha ucuzdu.

    yumurta, tavuk, domates, karpuz çok lezzetliydi.