gaziantep denince ilk akla gelenler

  • akla gelenler saymakla bitmez gerçekten. sofrasından, kültürüne, kahraman geçmişinden ticaret geleneğine, antik geçmişinden müzik zevkine kadar gerçekten de muazzam bir kent. özal'lı yıllardan bu yana aldığı akın akın göçle hem kültürel hem de mimari özelliğinin çok aşındığı aşikar. suç oranları, gettolaşma, çarpık mimari, iç ve dış göç akını nerdeyse eski antep'ten eser bırakmadı. bu da sayılan meziyetlerin hemen hemen tamamına olumsuz tesir etti. belki bundan elli sene sonra antep denince akla gelen güzel bir tarafını sayamayacak sonraki nesiller. serin bir antep gecesinde derin bir üzüntüyle antep kalesine bakarak yazdığım cümlelerim kendi kişisel tarihime de not olarak kalsın.

  • bacım sana enektarin neyini godlayim. enektar diim enektar.

  • antepli olarak ben de isterdim baklava, tatlı, kebap, antep kalesi, hanlar, hamamlar, antik kentler, müzeler, uçsuz bucaksız parklar, kocaman sanayi vs şeyler yazayım.

    işte o kocaman sanayisi ve boktan konumu nedeniyle yıllardır aldığı işçi göçü ve suriyeli istilâsıyla; trafiği felç olmuş, koca binalarla içine sıçılmış, aşırı pahalı, suç oranlarının yükseldiği ortalama bir ortadoğu şehri geliyor aklıma.

    zamanında( 130-150 yıl önce) burada 100-150 metrelik mesafeye 3 tane kilise yapacak kadar çok hristiyan yaşamış. 20 yıl öncesine kadar cehape'nin kalesiydi. marka şehir antep'ti. tarihine de siluetine de halkına da yazık oldu gazi şehrin.