gıda sektörünün aşırı şeker kullanması

  • net bir örneği nutella'da görülen mevzu. başlığa ikinci kez yazıyorum, çünkü bu konu hakkında hassasiyetim yüksek. birazdan aşağıda vereceğim örnek birçoğunuzu ufkunu açacaktır.

    hamburg tüketici merkezi, nuttela'nın içinde bulunan ürünlerin karıştırılmadan önceki miktarlarını gösteren görüntü analizini yayınladı. burada gördüğünüz nutella kavanozu içinde yukardan aşağıya süt tozu, fındık, şeker, kakao ve palm yağı bulunmaktadır. kavanozun yaklaşık 3'te 1'i sadece şeker. kavanozun içindekiler güzelce karıştırıldı mı herkesin bayılarak yediği bir ürün haline geliyor. ama karıştırılmamış halini gören kaç kişi bunu ballandıra ballandıra yer çok merak ediyorum. tamamen şeker bombası vücuda girdimi kilodan başka getirisi yok. burada gördüğümüz sadece bir ürün. diğer buna benzer ürünlerin hepsi böyle. hatta öyle markalar var ki fındık ve kakao oranı yok gibi birşey ama çikolata diye satılıyor koca koca marketlerde.

    -haberin kaynağı

  • sağlık bakanlığının ve gıda bakanlığının derhal ilgilenmesi gereken konudur.

    tam 12 yıldır ağzıma rafine şeker içeren hiçbir gıda koymadım.

    bunların içinde bisküviler, kekler, çikolatalar, gazlı içecekler ve benzeri rafine şeker içeren gıdalar bulunuyor.

    tatlı ihtiyacımı sadece bal, pekmez, meyveler ve benzeri gıdaları olabildiğince hassas olarak seçen biri olarak giderdim.

    bugün az önce bir arkadaşımın yoğun ısrarı üzerine sadece 1 adet bisküvi yedim "pro" bilmem ne söylediğine göre şeker oranı en az bisküvilerden birisiymiş, diğerleri buna göre aşırı tatlıymış ve bunda protein de varmış.

    bisküviyi ağzıma koyup çiğnemeye başladığım anda keskin bir şeker hissi yaşadım. yutmamama rağmen kulaklarımın arkasındaki ve ensemdeki kaslar gerildi ve gözlerim hafifçe karardı. bu şiddetle insülin salgıladığım anlamına geliyor. halbuki şeker hastası falan değilim, sadece uzun zamandır rafine şeker yemiyorum. bisküviyi çıkarmak zorunda kaldım. bir çorba kaşığı bal yesem bu kadar ani bir salgılama olamazdı. büyük ihtimalle ağzıma aldığım şey tamamen sindirilmiş halde bulunan glikoz şurubu olmalıydı ki dilimin altındaki dokular tarafından hunharca emildiler.

    "bende neden olmuyor lan 3 paket yerim bir oturuşta?" çünkü sende insülin direnci gelişmiş, sen 1kg baklavayı göm hissetmezsin.

    sağlık bakanlığı ve gıda bakanlığı ortak çalışarak geçtiğimiz yıllarda ekmeğin içindeki tuz oranını yavaş bir şekilde düşürmüşlerdi. bu çalışmaları için kendilerini tebrik ederim. şu anda ise toplumun sağlığına en fazla katkıyı sağlayacağını düşündüğüm düzenli ve yavaş biçimde rafine şeker oranını düşürmelerini bekliyorum.

    kaçınız ekmeğin tuzundaki azalmayı hissedebildi? şu anda ekmeğin içindeki tuz yok denecek kadar az ancak halen fazla ve düşmeye devam ediyor. bunun aynısı hazır gıdalar için de yapılmalı.

    sağlık bakanlığının "insülin direnci" uyarılarını yapmadan önce şu şeker olayına bir el atması gereklidir.

    şeker pahalı bir malzemedir. gıda sektörü ise şeker gibi pahalı bir şeyi aşırı derecede kullanıyorsa bunun altında bir pislik aramanız gerekmektedir.

    o çok vatansever "osmanlı torunu" gıda firmalarınız halkın insülin direncini kontrollü olarak yükselterek halkın daha fazla gıda tüketmesine neden oluyor. böylece terör örgütlerinin yapamadığını bu adamlar tatlı tatlı yapıyor. ilaç harcamaları da var tabi.