feminizm

  • burada bir link paylaşılmıştı sanırım sonsuzluk ve bir gün adlı yazar tarafından.

    erkekte de kadında da fotoğraf makinesi var kadın kendisini çekiyor erkek doğayı.

    şimdi aranızda instagram kullanan bir sürü insan olduğuna eminim. ben de herkes gibi bir sürü fotoğrafcı takip ediyorum.

    aralarında kadın fotoğrafcı yok mu? ya da sayısı daha mi az allaşkına?

    aksama kadar arabasının fotoğrafını çeken hikayesine direksiyonunu atan bodybuildingci yari çıplak erkeklere solipsist demezsiniz tabii.

    tekrar söylüyorum bu işin bir cinsiyeti yok. mizacı var. bedeniyle ön plana çıkmak ve övülmek isteyen sadece kadınlar değil. bunu erkekler de yapıyor.

    kadınlarla erkekler eşittir. herkes istediği gibi bir insan olmakta özgürdür. ama kadınların daha fazla çaba sarf etmesi gerekiyor.

    eğer bir kadınsanız kendinize feminist demeyin. ama icatlar yapabileceğinize üretebileceğinize inanın.

    eğer bir erkekseniz kendinize yine feminist demeyin. ama eşinizin sevgilinizin arkadaşınızın isterse sizinle aynı işleri yapabileceğine inanın.

    zaten bu ülkenin yarısı seküler atatürkçü (belki biraz daha az kısmi)
    bu kısım kendine feminist demesin. tecavüzlere tacizlere karşı çıksın. kadınların erkekler gibi günün her saatinde gezip tozabilecegine sevisebilecegine inansin bunu savunsun.

    başka bir şeye gerek yok. kadınlar zavallı değildir. zavallı bırakılmıştır.

    not: erkeklere bayılıyorum.

  • batıda(tr dahil) kadınları sikip atan fikir akımı.
    bunu savunan kadınlar fifty shades of gray serisini okuyup ıslanır, nafakaya laf etmez, erkeklere yapılan sünnet için ağızlarını açıp birşey söylemezler, tarihsel gerçekliklerden bihaberdirler. bunun dışında kadınların çalışmaması gayet normal karşılanırken, erkeklerin çalışması beklenir(evet laf ettikleri ataerkil düzende böyledir), buna da laf etmezler.
    hayatımızı kolaylaştıran şeylerin %90'i erkekler tarafından icad edildi.
    tarihteki en taşaklı liderler erkeklerdi. ingilterede iron lady başa geldi, ne olduğunu gördük. veya trde tansu çiller.

    günümüzde de geçerlidir bu durum. kadınla erkeğin tamamen eşit olduğu iskandinav ülkelerinde bile laboratuarlarda erkekler fazladır, ıt şirketlerinde erkekler fazladır, erkek yöneticiler daha fazladır, vs. bunu *hayatımda ataerkil düzen görmedim* diyen isveçli politikacıdan duymuşluğumuz var istatistiklerle beraber.

    bununla beraber, abd'nin en büyük teknoloji şirketlerinde yine erkek çalışanlar daha fazladır. hatta bunu nedenleriyle beraber açıklayan eleman abd'de olay oldu, feministler kafayı yedi ve elemanı attılar. nedenlerin arasında *ataerkil* düzen yoktu, sadece yeterli olmayan kadın başvuru sayısı ve kadınların qualificationlarının yeterli olmaması gösteriliyordu.

    kadınların ciddi anlamda üstün olduğu doğu avrupa ülkelerinde hala *erkeksi* üni. bölümlerinde erkekler daha fazladır, *kadınsı* sosyal vs. üni. bölümlerinde kadın oranı %80lerde gezmektedir. bu ülkelerde bahsedilen baskı(mühendislik seçemezsin vs.) mevcut olmayıp, kadınlar gayet berber, kamyon şoförü, otobüs şoförü vs. olabilmektedir. kadın-erkek eşitsizliğine rağmen erkeksi bölümlerde kadın çok görülmez. neden acaba?

    kadınlar rahatça *ayh bana tecavüz etti* iftirası atip, erkeğin hayatını karartabilmektedir(abdde çok olur). hatta ispanyadaki yeni yasaya göre bu tür suç duyurusunda bulunan kadının söylediği erkek direk hapse atılabilecek(aksini kanıtlamadıgı taktirde). böyle bir gücün kimseye verilmemesi gerekir.

    feminizm kadınların kadın gibi davranmasını engelleyen, onları erkeksi yapan(ve erkekleri kadınsı) salak saçma bir fikir akımıdır. garip bir şekilde bunun en taşaklı destekçileri olan kadınlar evlendiği zaman işi bırakıp ev kadını olmaktadır. boşu boşuna *feminizm evlenene kadardır* atasözümüz söylenmedi.

    boşu boşuna laga luga etmeye gerek yok. günümüze kadar süren tarihsel gerçeklikler ve istatistikler mevcut. kadınla erkeğin tamamen eşit olduğu ülkelerde bile kadınların oranı bazı yerlerde az ise, bunun suçu *ataerkil* düzen değil, kadınların genlerindedir.