feministlerin sürekli kafa sikmesi

  • feminizm ne olduğunu bilmediğiniz içindir. ülkede 5 katı kadar fazla erkek "erkek olduğu için" ölmüyor, sen erkek halinle yolda giderken "aa bu erkek hadi kaçırıp (çünkü kaçırabiliriz) tecavüz edelim(çünkü tecavüz edebiliyoruz gücümüz yetiyor) sonra da öldürürüz" diye öldürülmüyorsun yani, kalkıp trafikte birine olağan atarını yaparken, atar yaptığın insan manyak çıktığından seni çekip vuruyor ondan ölüyorsun.

    cinsiyet eşitsizliğine bağlı ücretlendirme gibi bir sorunu da yok erkeklerin; cümleyi basitleştiriyorum, aynı işi yapan ve aynı sorumluluğu alan kadın ve erkekler farklı ücretlendirilmektedir (ücreti fazla olanın erkek olduğunu söylememe gerek var mı? yani ayrımcı bir işverenin ilk beslendiği kaynak yine kadının “cinsiyeti”.

    wallerstein'da bu husust epey kafa ziker:
    “kadınları (...) onlara azıcık bile ücret ödemeyen sermaye sahiplerine artık değer yaratmak için çalışmaya kandırma yolumuz, çalışmalarının gerçekten çalışma olmadığını ilan etmektir. ev kadını'nı icat ederiz ve onun “çalışmadığını” yalnızca “eve baktığını” öne süreriz. böylece hükümetler istihdam edilmiş olan sözde aktif emek gücü yüzdelerini hesaplarken, “ev kadınları”, bu hesabın ne payında ne paydasındadırlar...”

    (bkz: cinsiyete bağlı ücret eşitsizlikleri) cümlesini çeşitli varyasyonlarla aratırsanız google'da, neden feministlerin bu konuda kafa ziktiğini anlayabilirsiniz.

    "ganalı kadınların yüzde 21’i ilk cinsel deneyimlerini tecavüzle yaşamış. güney afrikalı kadınların da yüzde 21’i 15 yaşına gelmeden tecavüze uğramış. tecavüz, bazen bir aileyi cezalandırmak için de kullanılıyor. pakistan’da bir aşiret, bir aileyi cezalandırmak için, o ailenin bir ferdi olan muhtar isimli genç kız hakkında toplu tecavüz kararı veriyor. kadınlara tecavüz eden erkeklerse, ruhen tecavüz edenler de bazen kadınlar oluyor. kadın işbirlikçi kurbanı kandırıp, tecavüz bölgesine getiriyor. ‘eylem’ devam ederken de kadının kaçmaması için etrafı kolluyor.
    cinsel şiddetin en fazla yaşandığı ülke ise doğu kongo. kongolu milisler kadınlara sopalar, bıçaklar veya süngülerle tecavüz ediyor ya da kadınların vajinalarının içine ateş ediyorlar. kongo’da yaşayan 17 yaşındaki dina, milisler tarafından kaçırıldığında tarladaki işini bitirmiş, evine yürüyordu. beş adam dina’ya tecavüz ettikten sonra, bir tanesi genç kızın içine sopa soktu. sopa, idrar borusuna ve rektuma girince, dokularda bir fistül (delik) açıldı. sonuç olarak vajinasına, oradan da bacaklarına sürekli idrar ve dışkı sızmaya başladı. fistül hastaları, toplum içinde istenmediklerinden, evden ayrı barakalarda yaşıyorlar. yedikleri yiyecekler, bacaklarından dışkı olarak aktığı için de birçoğu yemeği kesip, açlıktan ölüyor. "

    gazetecilik başarısı, kaynaklar ve daha fazlası için kitabın özeti burda kendisi burda

    feminizmden hoşlanmıyor musun? çok tatlısın hadi o zaman sen de ötmeye başla da, meydan feministlere kalmasın. sen sadece erkek olduğun için eşitsizliğe, tacize, tecavüze, ölüme mahkum olmuyorsun. ama kadınlar sadece kadın oldukları için bunlara maruz kalıyorlar.
    feminizmin hashtagsiz hallerine bekleriz. öğrendiğiniz kaynaklar yanlış.

    edit: kadınlar kadın olduğu için öldürülüyor derken "tüm cinayetleri" kastederek, genelleme yapıp kriminolojiye girdiğimi hatırlamıyorum. örneğimiz; erkeklerin daha fazla öldürülmesiydi, kadının kadın olduğu için öldürülmesine atıf yaptım, erkekte böyle sınıflandırma yok çünkü. (eski sevgili dehşeti eski sevgilisinin kübra'yı dövmesi, buzdağının görülen kısmı; asıl sorun, devlet görevlilerinin konuyla ilgili hiçbir şey yapmaması ve kübra'nın iddiaları doğru ise eğer (içinizde bir yerde doğru olduğunu biliyorsunuz) asıl sorun o zihniyet. erkek dövüyor, erkek zihniyeti koruyor) şöyle açıklamaya çalışayım çok klasik bir örnek; gece ıssız bir yoldan geçerken erkekler sadece hırsızlığa uğramaktan korkar ve belki korkmaz. ama ilk tahlilde aklına gelen şey karşısına çıkanların onu kaçırıp tecavüz edecekleri değildir. kadınlar, kaçırılmaktan, tecavüz edilmekten aynı şekilde erkeklerin korktuğu hırsızlığa uğramaktan korkar.

    feminizimin sorunu erkeğin erkek olması değil zaten; toplumsal cinsiyet rolleridir -tam olarak bir toplumun erkeğe ve kadına yüklediği roller. o yüzden dikkat edin; feminizim ataerkil ve/veya patriarkal kelimesini üç cümlede bir kullanır. o nedenle toplumsal cinsiyet rolleri diye bir kavram var. ücretlendirmede "erkeklerin yıllık gelirleri kadına göre daha yüksek " demedim ki konumuz erkeklerin, ücretleri ve riski daha yüksek olan işleri seçip daha fazla para kazanması olsun. "aynı iş ve aynı sorumlulukların farklı ücretlendirilmesi" dedim; yani erkek bir mühendis 2x kazanıyorken kadın bir mühendisin x kazanması doğru örneğimiz. ya da yukarda bahsettiğim ev kadınlığı örneği. birçok erkek boşanırken, ev kadını olan eşlerinin mal mülk üzerinde hakkı olmadığını düşünür; kendi deyimleriyle "kendileri çalışmış ve o parayı kendileri kazanmıştır." kadın gelip o paranın üstüne çökmek istiyordur. ev kadını iş yapmıyor mu? çamaşır, bulaşık, ütü, temizlik bunlar iş değil mi? erkek çalışırken, evde yapılan akşam yemeği iş değil mi? kadın olmasa, erkek o kadar parayı kazanabilir miydi? parasının bir kısmını kuru temizlemeciye, büyük kısmını akşam dışarda yemek yemeye ayırmaz mıydı? hayat bir ortaklıksa şimdi, çalışmayan kadının erkeğin kazandığı para üstünde hakkı yoktur denebilir mi? elbette münferit itirazlar ve olaylar var, olacak, genele vurulduğunda ev kadınlarının çoğu o o şekil bu bu şekil değil.

    son olarak; feministler kafa sikiyor dediğiniz zaman şaşırmıyorum. sorun konuyu bilmemeniz, okumayı istememeniz, öğrenmekle alakadar olmamanızla ilgili. utanacak gocunacak bir şey yok. ben de ps hakkında konuşulurken sıkılıyorum.

    edit: isverenler daha az ucrete daha cok kadin calistirmiyor cunku erkekler daha verimli calisiyor. hamile kalma riski yok. hamilelik doneminde rapor alma dogurduktan sonra ise dogum izni ve sut izinleriyle ara vermeyecek. evlilik tazminati olayi yok. yani ise birini aldiniz bes sene calistirdiniz evlendi ve isten cikti. niye? cunku kocisi calismasina izin vermedi. mesaiye kalamama durumu yok erkegin. kadinin evde cocuklar yemek bekler. kocasi izin vermez bunlar hep risk. niye risk alsin ki adam liberal. kadinin calisma olayina toplumun bakisi yampirik. sadece erkegin degil kadinin da. bu toplumsal algi yine kadinlar tarafindan aktariliyor cocuklara. erkekleri degil zihniyette problem. erkeklik algisinda. toplumsal cinsiyet rollerinin sapşikliginde sorun.