fatih döneminde okuma yazma oranı abd'den fazlaydı

  • recep tayyip erdoğan üniversitesi tarih anabilim dalı başkanı prof.dr. süheyl eğriboz'un iddiası. pakistan ve gambia'nın önde gelen üniversiteleriyle yapılan ortak araştırmaya göre, fatih sultan mehmet döneminde anadolu ve rumeli topraklarindaki okuma yazma oranı abd'den %62 oranında fazlaydı. kitapta yer alan, abd başkan yardımcısı leonard zelig'in fatih'le yaptığı görüşme oldukça dikkat çekici:

    "istanbul fethedileli neredeyse 2 sene olmuş ancak bizans halkının kutlamaları hala bitmemişti. bizanslılar zalim imparatorlarından kurtulup, osmanlının merhametli ve hoşgörülü yönetimine geçtikleri için sevinçten her gece dans edip, partiler düzenliyorlardı. fatih de bazen tebdil-i kıyafet aralarına karışarak onlara katılıyor, hocası akşemseddin'den öğrendiği break dans (o zamanki adıyla raks ül munkesir) figürlerini sergileyerek büyük ilgi topluyordu. bir gün yine bu partilerden yorgun ancak resinakkaş bir biçimde saraya döndüğünde sadrazam'ı sokollu mehmet paşa'nın kendisini kapıda beklediğini gördü.

    sokollu-aman haşmetlim, nerelerdeydiniz bütün saray sizi arar olduk, başınıza bir hal gelmişliğinden korkar idik.
    fatih- ne korkarsınız bre, ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı, hükümdarlara taç veren, akdeniz'in, karadeniz'in ve bayburt'un ve halep'in sultanı padişah 2. murat han'ın oğlu, 1. beyazıt'ın torunu, 5. murat'ın dedesi sultan mehmet'im. ne olacak bana?

    sultan hiddetle dans için kullandığı bilekliği ve bandanasını duvara fırlattı. bunun üzerine sokollu başını önüne eğip ,serçe parmağını uyluk kemiğine değdirererek,

    "affedin sultanım, abd başkan yardımcısı geldi, sizi görmek ister o nedenle arıyorduk sizi."
    "beklesin bre, ne olacak beklesin, ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı..."

    sokollu aniden çığlık attı ve

    "ay yeter, yeteerrrrr, fenalıklar geldi"diyerek bayıldı.

    fatih- hükümdarlara taç veren, akdenizin .....ne oldu buna böyle de bayıldı, tiz hekimbaşı çağrıla

    hekimbaşı sokollu'yu ayıltmaya çalışırken, fatih leonard zelig'le görüşmek maksadı ile tahtına geçti. mübarek işaret parmağını kapıda beklemekte olan kapıkuluna doğrultarak

    "çağırın gelsin şu başkan yardımcısıni" dedi. dudaklarından adeta bir nur çeşmesi akıyor, gözlerinde cennet pınarları ahsenleniyor idi. böyle büyük bir sultanın karşısına çıkacak olmanın heyecan ve korkusu ile, leonard zelig tir tir titriyordu. lakin o büyük sultan merhameti, nezaketi ve saray adabi ile

    "avrat gibi ne titrersin bre, de hele meramını" diyerek kendisini bir nebze olsun sakinleştirdi.

    zelig-majestelerine başkanımız george washington'un selamlarını ve hediyelerini getirdim.

    sultan tüm vakarlığıyla, hediye paketini açtı, paketin icinde bir adet başkan imzalı kalem, bir pergel ve bir de california çikolatası vardı. "amerika'dan getire getire bunu mu getirmiş, bari bir sipor ayakkabısı getirseydi" dedi içinden lakin belli etmedi.

    zelig- sayın başkanımız beni sizin eğitim alanında başarılarınızın sebebini, okuma yazma oranını bu kadar yüksek hale nasıl getirdiğinizi merak eder.

    cihan sultanı gülümsedi, yaklaşık 52 dakika mutebessim bir biçimde düşündükten sonra şu soruyu yöneltti zelig'e:

    "hangi alfabeyi kullanırsınız?"
    "latin alfabesini efendim" dedi zelig.
    o anda tüm saray eşrafı gülmeye başladı, kahkahalar adeta ortalığı çınlatıyor idi. sultan bir anda durdu ve;

    "muvaffakiyet-i azamımızın sırrı mübarek arap alfabesindedir. tiz bunu reisinize iletesin."

    aslen yahudi asilli ermeni bir mason olan leonard zelig, bugüne kadar bunu düşünememiş olmanın utancıyla omurilik soğanına sertçe vurararak ağlamaya başladı"

    eğitim imandan gelir- prof.dr.süheyl eğriboz (derleyen), sf 32, bestepe yayınevi, 2014