facebook'ta tanışmak için atılan ilk mesaj

  • bugün denk geldiğim bir örneği, beyin yakan cinstendir.
    bu güne kadar; ne jeoloji mühendisi mustafa bu kadar güzelini yazabilmiş, ne de herhangi bir yurdum abazanı bu kadar çabalayabilmiştir. mesajı yazan arkadaşın önünde saygıyla eğiliyorum.

    --- spoiler ---

    merhabalar. ben sizi yaklaşık 2 hafta önce tekirdağ ***'da gördüm. sonra heryerde sizi aradım checkinlerde swarmlarda ama bulamadım. en sonunda 2 hafta önce gittiğiniz ******** mağazasına gittim. ve mağaza şefi ile görüşüp durumu izah ettim. sağ olsun yardımcı olmayı kabul etti. sonra kameralardan takip ettik. elinizde kullanmış olduğunuz iphone 6 marka telefonu almış olduğunuzu öğrendik. sonra eski kayıtlara dönerek telefon kimin adı üzerine alınmış baktık. galiba anneniz, burdan selamlar. gülücük

    sonra annenizin üstüne alınmış telefon numaralarını 118 80den sorguladım. türkiye geneline baktık baya numara çıktı aynı isme. tek tek hepsini ekleyip, whatsappta baktım, sonunda sizin fotoğrafınız olan numarayı buldum. merhabalar ben mert akın.
    sizinle tanışmak istiyorum...
    --- spoiler ---

    buradan tüm yetkililere sesleniyorum.
    amerikan başkanı dahil herkesi devreye sokun.
    bu çocuğa gerekli desteği verin, 3 günde fuat avni'yi bulsun. arkasında durun, 1 seneye kalmaz müge anlı'yı emekli etsin..
    " inanmak başarmanın yarısıdır." ismini taşıyan bir biyografisi yazın, tüm okullarda ders olarak okutulsun...

    şaka bir yana; burdan kendisinin olmayan beynini ve tabi büyük bir zevkle bahsi geçen mağaza şefinin şerefini sikiyim.

    saygılarımla..

  • sibel selamlar olsun,

    şu tatsız ortamda karşıma günışığı gibi çıkıp günümü aydınlatmaya ne hakkın var? gözlerinin içi parlıyor, beni mutlu etmeye ne hakkın var?
    şu sıcakta yalnızlığımı klimaya sarılarak gidermeye çalışırken, yeniden insanlığa, güzelliğe, aşka inanmamı sağlamaya ne hakkın var?
    ben seni masum şekilde sevmek istiyorum sibel... yırtık dondan fırlar gibi mesaj atmamın nedeni bu... masumiyet karinesi... (elbette ilerleyen vakitte yaramazlıklar da olacak. örneğin espri. örneğin cinsellik... bunu yadsımamalıyız... zaten cinselliği bastırırsak, ortaya absürd bir durum çıkar. düşünsene, 1 aydır çıkıyoruz ve ben sana daha dokanmamışım... olacak iş mi? hele benim gibi yüksek libido sahibi bir jeoloji mühendisi için imkansız bir hadise... neyse uzattım)

    romantizme, aşka ve şaraba inanıyorsan, telefonunu ya da mesajını bekliyorum...

    sağlıcakla kalsiyum, pardon sağlıcakla kalsibel... :))) (arada espriler yaparım böyle dayanamayıp, nolur hoşgör... güldün ama di mi:))

    mustafa
    (jeoloji müh.)