evli adamlara metreslik yapan üniversite öğrencisi

  • üniversite öğrencisi bir kadınım ve bu konuyla ilgili korkunç hikâyelerim var. midesi alan dinlesin ben de yeri geldiyse anlatayım.

    üniversite hayatım boyunca çalıştım. çalışmak zorundaydım çünkü. hiç yoktan partlarla birlikte 12-13 işim olmuştur.

    *paranı vermeyen patronlar
    *taciz eden patronlar
    *iş yerinde mobbingler
    *bir sabahtan diğer sabaha yazılan mesailer
    *beden ve psikolojik gücün anasını sikenler

    falanlar filanlar. özellikle üniversitenin ilk iki yılında daha nasıl ortam görücem be rabbişkom dediğim sayısız değişik ortamlara da girdim.

    bedene talebin nasıl olduğunu ben size nasıl anlatayım? bir kere üniversite öğrencisisin, hele evde falan kalıyorsan, e biraz fiziğin yüzün düzgün e paraya da ihtiyacın var, işte tüm bu sebepler bu evli adamlar veya parayla hayatını satın almak isteyen adamlar için büyük motivasyon.

    neler duymadı kulaklarım. ne hayatlar teklif edildi başka hayatların üstüne. ne büyük fakirliklerden geçtim de bir kere olsun lan acaba? demedim.

    karısının yan dairesine yerleştirmek isteyen mi dersin?
    çocuğuma ders ver bizde de kal diyen mi dersin?
    hadi siktir ettim evli olmasın zengin orta yaş grubu kendini christian grey falan sanıyor herhalde. 24 yaşındayım aklım almaz o fantezileri.

    hatta birisi sürekli gittiğim bir mekân vardı . adamın biri hiç yoktan 40 yaşında vardır.
    -sadece o eteği giy benden istediğin kadar para
    -dokunmasam da olur o göğüslerini görmem lazım dile benden ne dilersen
    -benim bir kaç tane evim var istersen???

    işte van gogh da böyle böyle kesti kulağını bence.

    vs. vs. bunu polise şikâyet ettiğimde tabii ki kendisi malum partinin hatrı sayılır adamı idi ve bana giydiğim eteğin deri taytın bluzun vs. nin hesabını sormuşlardı.

    nabız yoklayanlar mesela. garsonluk yapıyodum 16-17 saat aq. müebbet yemiş gibi çalışıyorum. bir adam gelirdi hep.

    bilirsin bazı adamlar yüzünüze öyle bakar ki arkanızı döndüğünüzde kesin şimdi de götüme bakıyor dersiniz. ben o adamda hep hissederdim. bana bir gün dedi ki. sana helal olsun. şurda kazandığının kaç katını kazanabilirsin. mekânlarda hep üniversiteli kızlar var neler neler yapıyorlar diye. sen ne kadar düzgün birisin falan demişti. sağ olun falan geçtim. adam durdu durdu.

    böyle hayat geçmez. güzelliğine yazık etme dedi. kızınız için yaparsınız kariyer planlamasını hatta karınıza anlatayım birlikte yapın demiştim. bir daha görmedim o adamı.

    anlamıştım. benim benden başka kimsem yoktu.

    para benim için daima "şunu da ödeseydim" den öteye gidemedi. zaten biraz fazla geçse elime direkt başkalarını mutlu etmeye çalıştım.

    karşıma çıkan zengin adamlardan da gram etkilenmedim. hala da oturmuyor ''zengin birini bulucan var ya '' mottosu.

    bir hayatın kurtuluşunu başka bir hayata esir olmakta bulan kadın aciz kadındır. böyle de bildim.
    bedenime ruhuma saygımı kaybetmeden. zihin gücü bilek gücü fark etmeksizin üretimde yer alan bir kadın olmayı istemekten başka bir şey istemiyorum.

    saygı duyuyor muyum bunu yapana? bilmiyorum.
    hayat evet çok zor amınakoyim. çok kolay da dönersin köşeden bunu sırf orospulukla değil gizli yiyicilikle yapan kadınlar da var.

    ciddi anlamda üzgünüm bunu derken ama para karşısında güçlü duran adam bence aşırı az. yüzük karşısında güçlü kalamayan smeagol gibi çoğu.

    tanım : bir tercih meselesidir. zorunda olma hali değil. ahlak falan demiyorum. her zaman daha iyi bir seçenek vardır. kendinizi bildiğiniz.

  • kolayi secen ruhunda gosteris ve orospuluk olan ogrencidir. yoksa kykda uni bitirip akademisyen olan arkadasim da var. eve cikip part time calisip gecineni de var. he bu insanlar ayni ayakkabiyi 2 yıl giyerlerdi ama orospuluk yapmadilar. geciniz burdan duyar kasmayiniz. alan razi satan razi.