evlenmelerin azalıp boşanmaların artması

  • çok şahane tespitler yapmışsınız yine. evet evliliğin azalıp, boşanmaların artmasının nedeni red pill panpa. erkekler sizin sayenizde bilinçlendi, kadınların yüzüne bakmamaya başladı, hep ondan ötürü. bir git iki anket yap sokakta, bakalım kaç kişi duymuş bu zımbırtıyı? ben epeyce bir üniversiteli gence sordum, bu mecrada yazar olmayanlar bilmiyor bu akımı. o yüzden kendinizi çok önemseyin be gülüm. sandığınız gibi bir etkiniz yok.

    evliliklerin azalıp, boşanmaların artmasını temelde tetikleyen neden sanayi devrimi sonrasında ortaya çıkan toplumsal değişimlerdir.

    ne oldu peki temel olarak? insanlar sanayi devrimi sonrası kentlere göç etmeye ve fabrikalarda çalışmaya başladılar. kadınlar da çalışmaya başladı elbette ve ilk defa para kazanmaya başladılar. o güne kadar kadınların emeklerinin sadece kullanım değeri vardı, değişim değeri yani ekonomik bir karşılığı yoktu. özellikle 1 ve 2. dünya savaşında savaşa giden erkekler yüzünden boşluğu kadınlar doldurdu ve böylece daha çok kadın çalışmaya başladı.

    feodal toplum yapısında aile evleneceğiniz kişiyi belirler ve boşanmak ayıpken işler gitgide değişmeye başladı. boşanma hakkı, fransız ihtilali öncesinde sadece soylu kadınlara, o da bazı toplumlarda tanınıyordu. katoliklik gibi mezheplerde boşanmak hepten yasaktı zaten. osmanlı'da da koca onay vermediği sürece kadın boşanamadığından bu temel haktan yalnızca evlilik öncesi sözleşme imzalayan soylu kadınlar yararlanabiliyordu.

    boşanma ilk dönem yani birinci dalga feministlerin elde etmeye çalıştığı temel haklardan biridir. birinci dünya savaşından sonra önce isveç, ardından bolşevik devrimi sonrası rusya ve diğer avrupa ülkeleri kadınların boşanma hakkını aile reformu ile tanımaya başlamıştır.

    ikinci dünya, savaşı sonrasında kadın erkek eşitliğini yasa ile kabul eden ülke sayısı artmıştır. 68 devrimi sonrası daha da fazla hak elde etmiştir kadınlar. kürtaj hakkı gibi, doğum kontrol hapının keşfiyle istenmeyen gebeliği engelleme dolayısı ile kadınların cinselliğini daha rahat yaşaması gibi.

    evlilik kadınların lehine olan bir kurum olsaydı, binlerce yıl boyunca, erkekler kadınların boşanma hakkına engel olmaya çalışmazdı. yine batı'da da iktidara gelen her muhafazakar parti, kadınların kürtaj hakkını geri almaya çalışmazdı. feministler bu konuda ciddi mücadele vermişlerdir. bazı kazanımları da çok geç elde etmişlerdir. örneğin fransa' da 1975 yılında çıkan yasayla kadınların ev işlerini yapmalarının zorunlu olmadığı kabul edilmiş. aile mülkiyetini yönetmede kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olması ise 1985 yılında kabul edilmiştir.

    sonuç olarak boşanma ve evlilik oranlarının düşmesi en fazla gelişmiş ülkelerde yaygın. bunun nedeni de red pill, puhaha. alakası yok tabii. bunun nedeni sanayi devrimi ve kentleşme sonunda kadının ekonomik özgürlüğünü kazanması. feministlerin uzun süreli mücadelesi sonunda kadınların cinselliğini yaşamak için evlenmek zorunda olmaması. zira 2. dünya savaşı sonuna hatta 68 devrimine kadar batı'da da bekaret önemli bir kavramdı. yine kadınların evliliğin kendilerine yüklediği ev içi sorumluluktan kaçınması da bu nedenlerden biridir. çünkü kadın ne kadar yoğun bir işte çalışsa da, ispanya gibi ülkeler yasa çıkartarak, erkeklerin ev içi iş paylaşımında %30 sorumluluk alması gerektiğini belirtse de, maalesef iskandinav ülkeleri belki almanya gibi çok gelişmiş ülkeler dışında bu eşitliği tam anlamıyla sağlayan ülke yok.

    sosyal medya ise sadece alternatifler bağlamında değerlendirilmiş. oysa sosyal medyanın asıl rolü, farklı düşüncelerle karşılaşan algısı açık insanların zihniyetini dönüştürmesidir. ayrıca elinizin altında her tür bilgiye erişmenizi sağlayacak bir güce sahip olmanızdır. bu nedenle sosyal medyayı yaygın şekilde kullanan genç nesil daha açık fikirlidir. ingiltere'de ab'den çıkmaya direnen ve aleyhte oy kullananların gençler olması ve bizde de hayır oranının en yüksek çıktığı yaş grubunun 18-25 arasında olması tesadüf değildir. bu nedenle despot ülkeler interneti tamamen yasaklıyor ya da bazı sitelere girişi engelliyor.

    öte yandan batı beraber yaşayan çiftlere de birbirlerinin sosyal güvencelerinden faydalanma hakkı tanıdığı için, geleneksel evlilik ritüellerinden hoşlanmayan pek çok kişi evlilikten kaçınıyor.

    bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde değişim daha yavaş elbette. tabii eskiye nazaran boşanmanın normal karşılanması da bu oranları arttırdı. ben eminim ki evlilik dışı doğum yapan bekar anneler normal karşılandığında ya da beraber yaşanan kişinin sosyal güvencesinden faydalanıldığı anda evlilik oranları çok daha sert bir şekilde düşecek. sosyal güvencemden sevgilimin faydalanması mümkün olsaydı, ben de asla evlilik gibi bir saçmalığa bulaşmazdım. bu toplumda yaşadığımız için sevgilimle evlenmek zorundayız yalnız.

    aslında sürekli bakire olmayan ya da anne olmayan kadınlarla dalga geçerek, kadınlara evlilik dayatması yapan sizsiniz. bu yaptığınız baskı ise bekar kalmaktan asıl korkan tarafın siz erkekler olduğunu kapı gibi ispatlamaktadır.

    nafaka ile geçinen örnek ben şeyma subaşı ve bazı ünlüler dışında duymadım. kadın çalışmazsa eğer sizin vereceğiniz üç kuruşla mümkün değil geçinemez. nafaka oranlarının boşanmayı tetiklediği iddiası, külliyen yalan. ekonomik özgürlüğü olmayan ve boşandığı zaman da piyasada iş bulması mümkün olmayan kadınlar, boşanmaya çok zor cesaret ediyor.

    ayrıca nüfusumuz çok fazla ve soyumuz kesinlikle tehlikede değil, hatta nüfus fazlalığı bir tehlike artık. bu nedenle evlilik dönüşüm geçiren demode bir kurum. muhtemelen 100 yıl sonra batı da, 250 yıl sonra da tüm dünyada ömrünü tamamlayacak evlilik.

    neyse haklarımız uğrunda kan ve gözyaşı döken, hapis yatan, işkence gören ve hatta ölen tüm feminist yoldaşlarımı sevgiyle anıyor, ödlek pembe popolu red pillcilerin ise sünnete ve zorunlu askerliğe karşı çıkan bir eylem yapmalarını en kısa sürede bekliyorum. madem çok etkilisiniz, görelim bir boyunuzu posunuzu yiğidolar.