evde tost yapıp işyerine getiren varoş kız

  • dün alışveriş merkezinde yine evden getirdiğim yemeği yerken aklıma gelen başlık.

    bu başlıkla beraber, kilo vermenin çok zor olması başlığını da birbiriyle neden sonuç ilişkisi içinde olduğunu düşünüyorum.

    ilkokulun başında evden beslenme getirmek gayet normalken, daha sonralarda evden kendi yemeğini getirmek varoşluk olarak adlandırılmaya başlanıyor. daha sonra da, içinde ne olduğunu bilmediğin, en uyduruk malzemelerle yapılan kalori bombolarına maruz kalınca, “kilo vermek çok zor” diye başlık açılıyor.

    halbuki evden yemek getirmek diğer insanlar tarafından yadırganmasa belki de çoğu kişi böyle yapacak. hem yediğin yemeğin içindeki malzemelerin kalitesini biliyorsun, hem kalorisini hesaplayabiliyorsun, hem de dışarıda yediğin fiyatın 3’te 1’ine yiyorsun. bu kadar avantajlı bir şey nasıl olur da yadırganır gerçekten ilginç.

  • bu nasıl iğrenç bir başlıktır, ne iğrenç bir düşüncedir bu böyle? umarım bu mide bulandırıcı kişilik, bundan sonraki hayatını varoş dediği insanlar arasında geçirir.

  • 2012'de açılan başlığında iki binden fazla entry olan, ama kimin varoş olduğunu iddia ettiği belli olmayan kızdır. herkes de savunmaya geçmiş. başlık ara ara bu savunucularla hortluyor. herkes aynı şeyi yazıyor ve kimse de demiyor ki aga bu nedir. internet çöplüğü.

  • kendin her gün portakallı ördek yemeye gidiyorsun çünkü deyus

  • tostun içine salça da sürmüşse hiç düşünmeden nikah basılması gereken kızdır.

  • iş yerinde tost yapıp, komşu işyerinde çalışan kıza götüren, bir kız tanıdım yıllar yıllar evvel. hala sevgiyle anımsıyorum.
    mezun olduktan sonra, ilk çalışmaya başladığım işyerine, yüz metre ötede, yapı malzeme satan bir dükkanda çalışıyordu bu kız. ilk iş deneyimimdi. öğlen yemeği için bir ayarlama yapılmamıştı, yakında gidebileceğim bir yer de yoktu. yapı markette çalışan o arkadaş benim öğlen yemeğini geçiştirdiğimi anlayıp, arada tost yapıp getiriyordu bana. şimdiye kadar, yediğim en kıymetli ve lezzetli tostlardı. şimdi kendi işyerimi yürütüyorum. ara sıra çocuklara evde tost yapınca bazlamadan, fazla yapıp işyerine de götürüyorum. sabah rutinleri bitip çay molası verdiğimizde, çayın yanında gayet iyi gidiyor bu tostlar. sonra keyifle işime devam ediyorum. varoş ifadesini, insanları yermek, küçümsemek için her fırsatta kullanan insanlardan da uzak duruyorum.

  • avrupada beyaz yakalilarin cogunlugu isyerine elinde beslenme cantasiyla gidip geliyor. yillik geliri £80000 uzerindeki adamlar gocunmadan ogle arasinda aciyor cantasini, cikariyor sandvicini, otomattan aldigi kahveyle birlikte yiyip calismaya devam ediyor. cunku 5bin liralik bi halta yetmeyen davulcu parasi maasiyla holding patronu tavirlarinda gezen memleketim kirosu gibi ortalikta mal mal gezmiyor, adam ofise is yapmaya geliyor, dugune gider gibi ruganlari cekip gelecem diye kasmiyor. evde tost yapip getiren degil, bunu garipseyen bence varosun bayrak tasiyanidir. biktim beyaz yakalilarin uc kurusluk maaslariyla 3 trilyonluk triplerde yasamasindan. azicik samimi olun, kendinize karsi bari durust olun, olmezsiniz!

  • bu başlığı açan münasebetsiz ve onun kuyruğuna takılan hadsizler, hepinize selam.

    tost yapıp iş yerine getiren kız benim, peki varoş olduğuma nasıl karar verdiniz? ben her sabah evde kahvaltımı hazırlıyorum, tost olur, yumurta olur, sandviç olur, simit peynir olur, her gün bi çeşit. çünkü evde yapmaya vaktim yok ama iş yerimde açıyorum bilgisayarımı, koyuyorum çay ya da kahvemi, büyük bir zevkle yiyorum. çünkü evde yesem aceleye gelir, tadını çıkaramam. öğle yemeğim de yanımda bu arada, güzel kaplarım var, aklınıza gelebilecek her yemeği iş yerine getirmişliğim var*****

    her sabah ve her öğlen dışarda yemek yiyecek param yok dostum anladın mı? belli bir gelirim, ona karşı sorumlu olduğum bir eşim, bu hayat pahalılığında karşılamaya çalıştığım ihtiyaçlarım ve önümüzdeki 8 buçuk yıl boyunca ödeyeceğim bir ev kredim var. siz tutmuş yok varoş, yok kaçın uzaklaşın yok bilmem ne!! bütün bunlar benim normal bir insan olduğumu hatta belki de bazılarına göre şanslı olduğumu gösterir çünkü benim bu yaptıklarımı yapamayıp aç yatan insanlar var, bir tostu bulamayacak kadar darda olan, başını sokacak bir evi olmayan insanlar var.

    insaf be insaf! artık ağzınızdan s.çmayın, g.tünüzle düşünmeyin. yettiniz ha!

  • personeline bir öğün düzgün yemek vermediğine göre, bu hikayede, asıl varoş olan işyeri.

  • her sabah plazaların altındaki con con pastanelerinden yağlı açma poğaça yemek yerine evden kepekli ekmeğine tostunu yapıp getirmiş kızdır
    bunun bi de öğle yemeğinde fast food ya da ne idüğü belirsiz yağlarla yapılan yemekleri yemekten midesi delindiği için evden mis gibi kendi yemeğini getiren versiyonu da vardır, candır..
    bu kadar ön yargılı olmayın