erkekle ciddi ilişki kurmanın aşırı zorlaşması

  • doğru ama erkeklerin bir kabahatinin olmadığı bir doğru. ilişki kurmak için ne yapılıyor mesela? "ben süslendim, yanında bulunuyorum işte bundan ala ödül mü olur sana?" diyen bir kızı kim ne yapsın? cevabı soruda gizli. bravo, sen yanımda aksesuar olarak bulunma seviyesine gelmişsin. ondan fazlasını bekleme. güzel görünümlü ama kronik sorunlu ve piyasası zayıf olan araba erkek için neyse böyleleri de odur. reklam bile yapmışlar. kadınlar açık açık "beni istiyorsan pahalı altın alacaksın, yoksa başka kapıya" diyorlar**.

    ciddi ilişki isteyip de bunu bana hal ve hareketleriyle belli eden kimseyi reddetmedim. oldu veya olmadı ama bir şekilde ona beni tanıma fırsatı verdim. ben de onu tanımaya çalıştım. hatta yıllar önce birisiyle internetten tanışıp 1.5 sene sevgili gibi takıldık. kızla görüşmedik bile ama müthiş iyi hissettiriyordu bana. ayrıca bu süreçte ilişkiyi bırak başka kızlara bakma ihtiyacı bile hissetmedim. yalnızlık hissimi alıyordu çünkü. bana göre bu da ciddi bir ilişkidir. telefonda konuşurken sesimden o anki ruh halimi anlayacak kadar beni tanıyordu. bu kız yanımda olup "oo yakışıklı çocukmuş" diyerek bana yanaşmaya çalışan kızdan milyon kat iyidir. yüz kere seçim yapsam hepsinde de böylesini tercih ederim açıkçası. eğer evlenmeye niyetli birisi olsaydım o kızla evlenirdim de.

    bunca şeyi yazma sebebim, kimi tanımaya kendinizi verdiniz de ciddi düşünmedi? bu da şey gibi, tutulan marka ve modeldeki bir araba almaya çalışıp boş versiyonunun fiyatına işi bitirmek istemek. yakışıklı olsun, güvenilir olsun, iyi kalpli olsun, zengin olsun, işi gücü iyi olsun, ailesi arıza çıkarmasın, seks istemesin, olgun olsun ama yaşı da küçük olsun. ee sende neler var? instagram'da 23 bin takipçi, tembellikten dünden kalma makyajın üstüne yapılmış makyaj, fare dilinde konuşma yeteneği (teşekkürler derken tiseküülee diyen kız modeli), seksi vücut. adamdan beklentiler de böyle acayip. 5 bin kişilik dillere destan düğün, maldivler, evde uşaklık ve sokakta finoluk, makyajına süsüne ses etmeme ve sponsorluk, erkeklerin asılmasına tepki vermeme gibi şeyler. evi, arabası 4 veya 5 haneli maaşı zaten standartlardan. ee kendisi ne veriyor? ev yok, araba yok, maaş opsiyonel, yemek yapamaz, magazin ve saçmalıklar dışında sohbet edilemez, iyi kalpli adam arayıp dedikodu ve kadınları çekememe diz boyu, güven sayıklayıp asılan erkekleri arkadaş olarak tanıtma standart. bir de bazıları geçmişte birisiyle dibine kadar ilişki yaşayıp onu unutmuyor ve birisinin başını yakıyor. çok berbat.

    konunun bir de erkekleri adam etme tarafı var. kendileri olmuş gibi karşı tarafı değiştirmeye çalışıyorlar. çünkü sonunda adam ettim diyebilecek. biz aynısını söylesek "kadın katiliii sen kimsin de bizi adam edeceksiiin" derler. geçen bunlardan birisi yazmış. spora sütyensiz gidiyormuş sevgilisi de tüm erkekler bakıyor diye uyarmış. insan olan daha dikkatli giyinir değil mi? sonuçta önemli bir konuda mantıklı bir şey söylenmiş. kezban ne yapmış? bir daha sürekli o baktıkları şekilde giyinmiş. sorsan kadın vücudu meta değildir, bize seks için yaklaşıyorsunuz falan diyordur. teşhircilik yapmak özgürlükse her etkiye bir tepkinin olduğu da bir kanun. modernlikle alakası yok. memeleri sergilersen bakılır. konuşmaya çalışanlar olur, yatmaya çalışanlar olur. ruh hastası da çok, tecavüz etseler haklı olmak yaşananları yok etmeyecek. ben çocukken annem bilezik takmazdı mesela. çünkü 5 lira için adam öldürülen ülkedeyiz. tanıdığım milyoner bir adam fiat 500'e biniyor. bir diğeri en az 10 yaşında sedan renault clio'ya biniyor. herifin sırf aylık kira geliri bazılarının yıllık kazancı kadar. bilmem anlatabildim mi? olay sırf sende olduğunu sandığın meme veya taytla vitrine koyduğun popo olayı değil. duruma göre hareket etmekte yetersiz oluşun. algı seviyenin düşük olduğunun göstergesi bunlar.

    şimdi soruyorum şu senaryoyu okurken bile içini sıkıntı sarmayan var mı? doğru düzgün insanlar da hata yapıp yanlış kişilerin elinde harcanabiliyorlar ama ciddi ilişki kurulmuyor diye ağlayanlar genelde yancı karakterli tipler. ilişkideki otlakçı gibi yani.

  • gidip nargile kafelerde fink atan, kavgacı olan, her iki sözünden biri eyvallah olan, serseri olan kim varsa onlara gittiğiniz için sizi gerçekten seven erkekleri de kaçırıp burda dert yanıyorsunuz. sorunu önce kendinizde arayın.

    ciddi ilişki erkeğini her zaman gördüğünüz yerde bulamazsınız. o erkekler yalnızdır. ya kitapçıda, ya deniz kenarında müzik dinlerken, ya da iyi konusu olan bir filmin yayınlandığı sinema salonunda yani sanatın içinde bulabilirsiniz.

    sanattan ve insan ruhundan anlamayan erkeklere gittiğinizde de “hepsi seks için birlikte olmak istiyor” diye de ağlamayın burada.

  • bu noktada ciddi ilişki denilen şeyin erkek için bir yük olduğu ortaya çıkıyor.

    erkeğe yük oluyorsunuz, para kaybına, vakit kaybına neden oluyorsunuz, üstüne kafa sikiyorsunuz, premseslerimizin nazlarını çekecek köle arayışları ezelden beri vardı ama artık erkekler akıllandı galiba sonunda.

    (ara: fındık kadar)