elektrik-elektronik mühendisliği

  • bizzat %100 ingilizce bitirdiğim ve diplomasına sahip olduğum meslektir. işsiz kaldım. şimdi de üstüne yağlı ballı kaymaklı master (control, microsystem, microelectronics) yapıyorum. ömrüne yazık, okuma bence. ben bir faydasını görmedim, devamlı acısı ile kıvranıyorum.

    ekleme: para kazandırmaz diyenleri dikkate alma denilmiş. ben para kazanmayacaksam, meyvesini yemeyeceksem neden calculus ı ve ıı, system theory ı ve ıı, circuit system ı ve ıı, electronic ı ve ıı, (unutmuşum ekleyeyim) device electronic ve multiprocessor, control thepry ı ve ıı derslerinden aa almak için kastım? autocad, 3dsmax, lumion neden öğrendim? olasılık dersi neden aldım? öğrendiğim devreye bi’ kontaktör takıp onun laplace’nı alıp götüme mi bağlayacağım amk? aç kalınca kapasitöre dil atıp, babamdan utana sıkıla para isterken kapasitörün laplace ya da fourier transformunu mu alacağım?

    hadi ordan bi’ siktirip gidin. vizyonsuzmuşuz. lan yaşıtlarım fink atarken, sizler burada “alaçatı’da bi’ su on lira” mevzusunu tartışırken ben iğrenç fakülte binasında gözlerim it sikine dönmüş bir vaziyette sabahlıyordum.

    siz burda “sözlüğün şaka maka 35lik teyze kaynaması” başlığında şeyinizi sıvazlarken ben bitirme projemin siktiğim sinüs dalga üreticisiyle soktuğum triangular form dalgasını çakıştırıp görüntü almak için ıkınıyordum.

    biz/ben mi vizyonsuzum? bir şeyler öğrenirken zevk alacakmışım. hadi ordan!

    ekleme iki: bu konuda çok sinirliyim; sözlük tarihimde ilk defa küfürlü yazdım, artık tertemiz kafayı yedim, saldıran mesajlar atmayın, ağzımızın tadı bozulur, kalbinizi kırmak istemem.

    ekleme üç: ingilizcen berbattır diyenler için: stajlarım ingiltere’de bir firma, ikinci stajım mısır’da bir firma, üçüncü stajım haifa intel. toefl notumum ortalaması 91-93 civarı. gre filan da var ama girmek istemiyorum. gereksiz.

    ekleme dört: onur belgesiyle mezun oldum.

    ekleme beş: türkiye’de bu alanda iş aradınız mı? hayır. çok konuşmayın bence. tüm bu dersleri almış bir adamın karşısına bilmem hangi sikko üniversiteden mezun olmuş ik elemanı çıkarıyorlar ve soru şu şekilde: “iletişim gücünüz nasıl?” ben: “ekstra olarak kitap yazıyorum, edebiyatla da içli dışlıyım, türkçeye de ingilizceye de hakimiyetim yüksektir.” ik: “hmm anladım.” ebeninki. anlamış. evet anladın, eminim anladın.

    ekleme altı: “bu kadar kalifiye isen neden işsiz kaldın o zaman?” diye soruluyor, genel bir cevap vereyim: ekonomi bu kadar iyi olduğu söylenirken neden iki ayda bir doğalgaza zam geliyor? acaba iyi olduğunu düşündüğünüz bir sektör içinde olmayınca, yeni mezun olarak savaşmayınca anlaşılmıyor olabilir mi?

    ekleme yedi: çok para beklentisi içindesindir ondan işsizsindir diyenler, mastera başlamadan önce içinde bulunduğum durum tam olarak şöyleydi: (bkz: #94683014)

    ekleme sekiz: arkadaşlar bu yazının karamsarlıkla, umut kesmekle alakası yok, sadece amk bölümünde bu kadar vizyoner görünmek için kasmayın. siz on yıl önce-beş yıl önce mühendis olduğunuzda şirketler bu denli batık değildi. ben mezun oldum, eleman çıkarmaya başladılar. insanlara gerçekleri söyleyin. aka ak, boka bok diyebilin. ben boka boku çok rahat diyebiliyorum, üstüne master yapıyorum.

    ekleme dokuz: bilgi üniversitesinde burslu okudum. üç üstü ortalamayla mezun oldum. (bkz: #94720301) arkadaşın bahsettiği "sik" gibi üniversite nedir bilmem ama, iyi ki işsiz kalmışım da bunun gibi birisine dönüşmemişim. çünkü işsiz de kalabilirsiniz, babanızdan para isterken laplace alıp da mı isteyeceğim boynumu bükeceğim diyebilirsiniz, ama bir insanın kendini övmesi, "1800 euro maaş aldım ben stajdayken xd" ve "ab vatandaşlığım da var zaten," demesi (bu konuşmalarla alakalı düşüncelerim bu entaridedir (bkz: #94434673) ) diğer şeylerden daha büyük bir sorun ve sendromdur. ayrıca "halbuki itü mezunu olacaktınız, üç üstü ortalama koyacaktınız"dan sonrası götün götün gidip bir de ıngilizce öğrenecektiniz. onu eklemeyi unutmuş. ingilizcesiz bu bölüm felakettir, akademiyi takip edemezsin, güncel konuları yakalayamazsın. ingilizceden sonra almanca gereklidir. "mülakatlara çağırılacaktın"dan sonra oturur memur kafasıyla mezun olduğun dönemin bilimini/işini yapar, sen yerinde sayarken okuduğun bölüm ilerlerdi.

    son eklemem: insanları içinde bulunduğunuz farklı denklemlerle kandırmayın. kimsenin ab vatandaşlığı yok (bu bir övünç meselesi değil ayrıca, olup olmaması sikinizde bile olmasın), kimsenin sizin sahip olduğunuz "x", "y"ye sahipliği yok. ortalama bir türk genci denklemini "v" ve "y" ve "z" harfleriyle kuruyor. üç bilinmezin içinde yüzüyor. yazdıklarıma karamsarlık, isyankarlık diyebilirsiniz ama bunlar gerçekler. bunlar türk gencinin savaşmak durumunda kaldığı gerçekler. istisna olabilirsiniz, hatta bu istisnalık size bir övünme güdüsü ve kibir bahşedebilir; ama kaidelerin içinde yüzen başkaları da var. ben kaide olan şeylerden bahsediyorum beğenin beğenmeyin ya da inanın inanmayın, ben bu bölümde bunları yaşadım, istisnalar zerre sikimde değil!

  • hazır gençler üniversite tercihleri yapacakken şuraya yazayım.
    bu bölümün puanlarının yıllardır bilgisayar mühendisliğinden fazla olmasının akıl alır yanı yok. iş sahası bilgisayar mühendisliğine göre az, kazandığı ortalama para yine daha az.

    yapmayın gençler. özel ilginiz yok ise bu bölüme gideceğinize bilgisayar mühendisliğine gidin. puanı daha yüksek diye bir bok var zannetmeyin. acayip saçma puanının daha yüksek olması. elektronikçi mezun arkadaşlarla konuştuğumda onlar da hemfikir. zaten çoğu da erken uyanıp yazılıma yöneliyor onların da.