ekşi sözlük sayesinde hayatımın değişmesi

  • başlığın orjinali "girdiğim uydurma entry yüzünden hayatımın değişmesi" olacaktı, ama mâlum karaktersizim ben.
    hem karaktersiz, hem de yalancı..

    2 haftaya yakın bir zamandır sözlükten elimi ayağımı çektim, hiçbirşey yazmıyorum.. *

    merak edip mesaj atan, endişelenip sebebini soran bütün dostlara; "sözlük çok bozdu yaa" diyorum ama yalan!!
    sebebi tamamen göt korkusu..

    herşey aylar önce girilen bir entry ile başladı aslında..

    biraz eğlenmek için uydurduğum bu entry, dünün en beğenilen entry'leri arasına girince; işler iyice çığrından çıktı..

    bir de üstüne; ekşi şeylerde paylaşılınca üzerine tüy dikmiş olduk..
    (bkz: editoryal dokunuş)

    hayır senin neyine entry uydurmak, senin neyine trollük. otur oturduğun yerde amk. ama yoook!! rahat battı..

    1 temmuz 2016 günü info@eflatunfilm.com adresinden gelen bir maille nefesim kesildi..

    --- spoiler ---

    sayın *** *

    ekşi sözlük platformunda doğruluğunu temin ederek paylaşmış olduğunuz içeriklerin, şirketimizin imajını zedeleyici sonuçlar doğurabileceğini ve gerçekle alakası olmayan bu paylaşımların, şirketimize maddi ve manevi zararlar verebileceğini tarafınıza iletmek durumundayız.

    şirketimizin ticari itibarını göz önünde bulundurarak, yukarıda belirtilen sebeplerden ötürü; hukuki tüm yaptırım haklarımızı kullanmak durumunda olduğumuzu şahsınıza bildiririz..

    orkun ünlü..

    --- spoiler ---

    ilk iş girdiğim entry'i sildim. yetmedi entry'lerim ekşi şeyler'de kullanılmasın seçeneğini aktif hale getirdim ve sözlük yönetimine mesaj atarak; ilgili içeriğin ekşi şeyler'den kaldırılmasını rica ettim ama nafile..

    gelen maile cevap yazıp, sadece eğlence amaçlı girilen bir entry olduğunu ve özür dilediğimi söyledim..
    (bkz: pardon kuzenim yazmış)

    cevap gelmeyince; konuyu çaresiz babama açtım ve yardım istedim..

    - baba ben troll oldum.
    + yaşıtların müdür oluyor, patron oluyor, hiç olmazsa evlenip baba oluyor. sen gittin troll oldun. allah belanı versin. kime çektin bilmem ki..

    bu işin şakası tabii..

    olayı tüm ciddiyetiyle babama anlatıp, ne yapabileceğimizi sordum ve bu hiç kolay olmadı..
    ekşi sözlük'ü 1 saatte, ekşi şeyler'i 3 saatte ancak anlatabildim mesela. üstelik nickimi duysa; ağzıma s*çar, ne kadar zor olduğunu siz düşünün.

    - olay bundan ibaret. adamlar hukuksal yaptırım diyor, ticari itibar diyor. durum ciddi. senin çevren geniştir. ne yapabiliriz?
    +senin ben tipini s*kiyim.

    babamın yoğun telefon trafiği, amcamın tanıdıkları derken; eflatun film yetkilileri ile güç bela bir randevu ayarladık ve soluğu gayrettepe'de aldık..

    bizi onur ve orkun ünlü karşıladı..

    orkun ünlü - bu yaptığının suç olduğunu biliyorsun di mi? üstelik direkt olarak "onur ünlü'den duydum" diyerek anlatmış ve ticari bir projeyi karalamışsın.

    + inanın öyle bir amacım yoktu. ben sadece, dizinin finali böyle olsaydı daha iyi olurdu demek yerine; dizinin finali aslında böyleymiş diyerek eğlenmek istemiştim. bu kadar büyüyeceğini tahmin edemezdim. gerçekten özür dilerim. sizi anlıyorum. amatör de olsa ben de senaryo örnekleri yazıyor, kendi çapımda hikayeler kaleme alıyorum naçizane. birinin çıkıp benim yazdığım senaryo hakkında böyle birşey yapmasını istemezdim. haklısınız. kusura bakmayın orkun bey.

    onur ünlü- okuyun bakıyım şu entry'i bana. filiz bahsetmişti geçen hafta ama açıp okumadım.

    kızarmış bir surat ve titrek bir sesle çekine çekine okudum mâlum entry'i ve bitirir bitirmez yine özür dilemeye başladım.

    onur ünlü- yalnız iyiymiş haa. finali böyle yapsak olurmuş. (gülerek)
    babam - siz onun kusuruna bakmayın onur bey. gençlik işte. giriyorlar internete; ne yaptıkları, ne yazdıkları belli değil.
    onur ünlü- hayır hayır. ben çok ciddiyim. çok güzel yazmış, beğendim. senaryo mu yazıyorum demiştin sen?
    + eeeee. evet.
    onur ünlü- yazdıklarını bana getirebilir misin?
    + ııı şeeey. tabii..

    ertesi gün yazdığım senaryo örneklerini de yanıma alıp; tekrar gittim gayrettepe'ye..

    bir gün önce; hukuksal yaptırım, ticari itibar gibi terimlerle başlayan dövüşüklüğümüz, bir gün sonra yerini; "aaa bak bu da iyiymiş" tanışıklığına bıraktı ve neye uğradığımı şaşırdım..

    ve hayatımın dönüm noktası..
    3 sene önce yazdığım absürd komedi senaryosu piç ve ceza, onur ünlü tarafından çok beğenildi ve gerekli düzenlemeler yapılmak üzere, eflatun film editörlerine teslim edildi..

    piç ve ceza
    yakında sinemalarda..