duygu özaslan

  • niteliksiz unluler lincten faydalanir. ne kadar sansasyon o kadar sohret, populerite.

    yani kendini ifade etmeye degil, bizzat linc yiyip gundem yaratmaya geliyor. yapmaniz gereken olumlu-olumsuz tek bir entry girmemek ama siz de arti oy ve favori kasarligi yapmak isteyeceksiniz.

    bu soru-cevap etkinliginde herkes istedigini alacak yani.

    not: hicbirimiz soru sormasak dahi eksi sozluk yonetimi muhtemelen bot hesaplar ayarlayip, pohpoh sorulari sordurur. sol yine sermaye karsisinda caresiz :)

  • en iyi linç hiç soru sormamaktır. sözlük yazarları bunu anladığı gün gerçek linçin tadını alacaktır. arada illa ki soranlar olur ama bu tip insanlara verebileceğiniz en büyük ceza "merhaba ben duygu özaslan sorularınızı yanıtlıyorum" un yanında yazacak (1) yazısıdır.

    bunu başaracak toplumsal zekaya ulaşana kadar bana linç falan anlatmayın lütfen.

  • babamın vefatı arkası hemen bikiniyle poz verip sosyal medyama atsam ilk başta annem bana sütünü helal etmez daha sonra bu utançla yaşayamam. çok ciddiyim.

    her insan farklıdır cart curt muhabbetine hiç girmeyin. eski yunandan bu yana gelen "ahlak nedir" sorusunun cevabı dahi hala bulunamamış olsa da ahlaksızlık nedir en azından biraz cevaplayabiliriz.

    (bkz: sosyal medya köpeği olmak)

  • magazincileri sevmem ama arada işe yarıyorlar.
    bu insanların göstermeye çalıştığı şeyler muazzam bir hayat, muazzam paralar, müthiş fizikler...
    bunun gibi kadınlar sözde beden olumlama yapar.
    bunun gibi kadınlar 'kilolu halimle bile hepinizden güzelim' der.
    duygu, seni takip eden kesimin yaş ortalaması küçük. 16-17 yaşındaki kızların senin fotoğraflarına bakıp sonra ayna karşısında kendinden nefret ettiğini biliyor musun? hayır, umrunda da değil zaten.
    o pürüzsüz bacakları, kaslı karını göremedim fotoğraflarında.
    insanların algısına öyle bi soktunuz ki 45 kilo kızların güzel olduğunu, 50-55 kiloda normal fizikteki insanlar kendilerini obez sanıyor.
    görün işte gerçekleri. bu insanların hepsi sahtekar maalesef.
    oluşturduğunuz algıya o kadar inanıyorsunuz ki aynadaki halinizden bihabersiniz.
    acınası haldesiniz.
    sizin gibi insanları örnek alanlar daha acınası halde.
    videolarında yulaf falan yiyor güya tüm gün :d
    yulafla bu fizik olur mu, sanmam.
    spor, dans diye çırpınıyorsun.
    insanlara öyle gösteriyorsun ya da...
    sporsuz halim senden iyiymiş onu anladım.
    instagrama filtre yapabilirsin ama insanların gözlerinde filtre yok, yemezler :)

    edit: açıklama yapmış blumia hastasıyım diye.
    sorun senin görüntün mü sence duygu?
    eleştirilen şey senin insanlara yalan söylemen, gözlerini boyaman.
    beden olumlama algısı yaratı, kanalında beden olumluyorsun. olumladığın beden kendininki değilmiş ki bize göstermeye çalıştığınmış.
    özetle hastalığın ya da görüntün inan umrumuzda değil, gösterdiğimiz tepki yalan söylemiş olman. yarattığın algının çok uzağında olman.
    edit2: blumia hastalığı hakkında duyar yedim şaka gibi ahahaha.
    ulan bu insanlar blumia oldum iyileşme sürecinde olduğumdan kilo aldım kendimle gurur duyuyorum diyip fotoğraflarını allahına kadar şoplayan insanlar işte.
    sonra 13-18 yaş arası ergenler bunlar gibi olabilmek için 'gerçekten' blumia hastası oluyor. kusarak zayıflayan o kadar kişi var ki...
    bu tipleri idol olarak gören çocuklar o kadar çok ki.
    benim çocuğum buna özense çöpe atarım lan.

  • orta sinif bir aileden geliyor ama sanki yalida dogmus, yillarca yurt disinda okumus da turk kulturu ve diline ait olan bazi seyleri duyamamis ve ogrenmeye firsati olmamis gibi davraniyor. bildigi seyleri bilmiyormus gibi yapiyor, ilk defa duymus gibi sorguluyor. konuyu tam bilmeyenlere duyurulur.

    yoksa mevzu gormemisligi degil. onu bircok sosyal medya unlusu yapiyor.

    bana gore en bombastik hareketi kendini turkce olarak ifade etmekte zorlandigini dusunup, ingilizce siir yazmaya girismesi. aman diyeyim. ben maruz kaldim, siz kalmayin.

    siirin girisi soyle;

    "who am i without rush?
    i could feel free in your prison"

    devami yok ama. o kadar.

    yillardir la' nin gobeginde yasayan, her turlu unlu ile kankitos olan mert alas gibi adamlar bile boyle davranmiyor. kendisi gibi orta sinif bir aileden gelen cok elestirdigimiz şeyma subaşı bile yilin buyuk bir kismini yurt disinda gecirmesine ve oralarda anlamli arkadasliklar, ortamlar kurmasina ragmen boyle fake atmiyor. nasil bir kompleks bu duygu?

    edit : bir link gonderildi bana simdi. susun şekspır konuşuyor! konuş şekspır

    sunu da eklemek isterim. duygu, sinif meselesini cok sorun haline getiriyor. ben, turkiye' de yasayan yabanci kokenli ailelerin veya turk kokenli olup da uberzengin ailelerin cocuklarini gonderdigi bir universitede okudum. boyle bir ornege rastlamadim. yurt disinda da iki yil egitim amaciyla yasadim. ebeveynleri turk olan ama kendi asimile olmus cok tanidigim oldu, yarim turkce konussa bile boylesine yine rastlamadim. daha cok verdikleri duygusal tepkiler farkliydi. yurt disinda dogup buyumus, ebeveynlerinden biri yabanci uyruklu olan, yaz tatillerinde turkiye' ye aile buyuklerinin yanina gelen, birkac haftaligina gorebildigim yasitlarim oldu. yine rastlamadim.

    duygu, kafasinda bir ust sinif profili olusturmus ama hic gercekci degil! veya nadir ornegi olan...

    "ekonomik" olarak ust sinif kisiler veya yurtdisi hikayesi olan kisiler ile organik bagi bulunmayan sahsiyetler genelde ergenliginde tvlerden, sosyal medyadan gorduklerini kafasinda farkli kurgular. hic yurtdisina gitmemis kisilerin, yurt disinda yasayinca herseyin cok sokopopo olacagini dusunmesi gibi... ya da ne bileyim ust sinifin evlerine ayakkabi ile girdigini sanmak, uyuyana kadar cikarmadiklarini dusunmek gibi... duygu, ergenligindeki o kurgudan cikamiyor. o kurgudaki gibi davraniyor. unlenmesiyle birlikte bazi zengince ailelerin cocuklariyla takilmaya basladi ama yine asamadi o kurguyu... belki onlara da kendini kanitlamaya calisiyordur, bilemedim.

    tanim : ne demisler "you can take the girl out of the yozgat, but you can’t take yozgat out of the girl" icindeki yozgatli ile bir turlu barisamadigi icin kendini devamli "cringe" duruma dusuren, insanlarin gozundeki nitelikli edinimlerine yok yere zarar vermis sahsiyet. ne yozgatmis arkadas yahu. bir kariyer bitirebiliyor.

    "cringe" kavrami 9gag, reddit ve twitter etkisiyle eksisozluk literatürüne de gectigi icin kullanilmistir. ben, firsat buldukca magazinsel icerik girmeyi seven biriyim. kimsenin duygu ile kisisel bir sorunu yoktur, eminim. ne benim ne de kendisi hakkinda olumsuz icerik giren diger yazarlarin. buranin dogasi bu. sacmalayan biri oldugu zaman konusulur. altinda mana aramayin bosuna.

    edit 2 : arkadaslar, favoriler ve mesajlar icin tesekkur ederim. yeni nesil ile oldukca etkilesim halinde olan bir ornegin karsimizda oldugunun farkindaydim ama boylesine bir etkilesimi ben de beklemiyordum. ben daha cok magazinsel yaklastim ama ilerleyen saatlerde duygu ozaslan basligi altinda sosyal medya unluleri, nasil unlendikleri ve yeni nesil arasindaki sagliksiz etkilesimini linc kulturunden uzak bir sekilde analiz eden, rasyonel cikarimlar yapan ve ozellikle z kusagini dogru yonlendirmeyi hedefleyen entriler yazildi ve yazilmaya devam ediyor hala... sayisi oldukca fazla. burayi okuyan sevgili z kusagi, varligindan haberdar ettigim entrileri bizzat kesfetmenizi diliyorum. bu tartismalarin duygu ozaslan basliginda olmasi kendisi acisindan oldukca talihsizce oldu ama okuyucular icin oldukca yerinde diye dusunuyorum. yani duygu ozaslan ornegi uzerinden nitelikli icerikler girilmesi ve yerinde tartismalar yapilmasiyla pek cok saglikli mesajin verilmesi saglandi. hayatinizdan sosyal medyayi cikarin demiyorum, sosyal medyanin olmadigi bir gelecek senaryosu dusunulemez zaten artik ama sosyal medyadaki bazi kisileri ve akimlari hayatinizdan cikartin derim. ilham perilerinizi belirlerken daha secici olun. daha elestirel yaklasin. onun dogrusu sizin dogrunuz olmasin.

  • yhaa canım ölmüşsün de mesajını şimdi gördüm. bundan farkı yoktur gözümde. rezil kadın. böyle tipler hep vardır ya biri ölür diğeri çıkar der ki yarım saat önce konuşmuştuk nasıl olur yhaa. anlatır da anlatır herkese onun ölümünden önce konuştuğunu. sahneye çıkmak ister .prim yapmak ister. soma madencilerinin ölümünde yüzüne kömür sürenlerden şu kadarcık farkı yoktur. kepazesiniz.