doğru insanı beklemek

  • bende bu insanlardanım sanırım.
    bekliyorum baya.

    sürekli insanlarla görüşüp flörtleşip yedek tutarak ruhumu karakterimi kaşarlaştıracağıma mal gibi doğru kişinin geleceğine inanıyorum ve bekliyorum.

    hayatta kendime başarılar diliyorum değerli yarışmacılar

  • 7.5 milyar insan içinden sizin beklediğiniz doğru kişinin tam da sizinle aynı ülkede, aynı şehirde veya aynı iş yerinde olması sizce de garip değil mi? o kadar da doğru değil demek ki sadece şartlar öyle gerektirmiş.
    inanmayın, kesin bilgi.

  • sisli havalarda sisin dağılmasını beklemek yerine 80 tane vasıtayla, üstüm başımın batmasını göze alarak perperişan işe gelen insanım. ben geldiğimde iskelede bekleme kararı alan arkadaşlarım tertemiz vaziyette, masalarında oturur olurlar.

    tahlil sonucu beklerken bile, 40 kere danışmaya gidip çıktı mı diye soran insanım, bazen "yardım lazımsa ben de geleyim" falan diyorum. üstelik tıp sektörüyle tek alakam, insiyatif kullanıp ağrı kesici yutma kararı almaktan ibaret.

    asla bir yere geç kalmam, beni bekleten insanı affetmem, fırından çıkacak sıcak simiti bile orada durarak değil dışarda tur atarak beklerim ki en fazla 10 dakikadır bu süre.

    hiç kusura bakmasın doğru insanı bekleyemem, müsaitse konum atsın ben gelir alırım.
    saygılar.

  • doğru insan çoğu zaman yanlış sandıklarımız arasından çıkar. o yüzden beklemek bir eylemsizlik hali değildir. zaten "beklemek cehennemdir" der shakespeare.

  • aslında bilinçli bir bekleme, durma hali olmuyor bu.

    birileri gelip geçiyor etrafınızdan. ama olmuyor. hayatınıza, yakınınıza girse de parçalar oturmuyor, tam uyuşmuyor. bi memnuniyetsizsiniz aslında.
    bu yüzden kolay vazgeçiyorsunuz.

    ama doğru insan hiç öyle mi?
    ilk karşılaşma ânından itibaren bir "cuk" oturma hali var.
    bu da vazgeçilmez kılıyor onu.

    bak nasıl çözdük. e sormuyosunuz ki anlatayım. hiiç.

  • 34 yaşımdan sesleniyorum;

    o da seni bekliyorsa sonuç getirmeyecek eylem.

    emeksiz olmuyor. kesin bilgi yayalım.