direnişteki ekşi sözlük yazarlarının talepleri

  • 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi ile başlayan, bütün entry'lerini silen yazarlar listesi ile devam eden direnişe bir katkı da ben sağlamak istedim ve işbu entry’yi hazırladım. bir haftayı geçkin süredir yeni tasarım, ekşi şeyler, direniş konularındaki başlıkları yakından takip ediyorum ve gözlem yeteneğime güveniyorum. birkaç kişiye okutarak yazdığım bu entry, mevcut durum ile ilgili kendi düşüncelerimi ve gözlemlerimi içermektedir. katılıyorsanız favorileyebilirsiniz, liste yapmayacağım. eklenmesini istediğiniz yerler, yanlış bilgi içeren yerler, gözden kaçan ama verilirse çok güzel olur denebilecek bilgiler varsa lütfen yazın.

    ekşi sözlük’te neler oluyor?

    özet geç diyenler için öncelikle olan biteni kısaca hatırlatmak istiyorum.

    kronolojik olarak gidersek her şey aslında 28 şubat 2016 ekşi sözlük'ün tasarımının değişmesi ile başladı. yazarlar haklı eleştirilerini dile getirdiler. bunların başında okumayı zorlaştırıcı beyaz arkaplan, sub-ethanın kaybolması, mesajınız var yeşilinin kaybolması, devamını okuyayım butonu, ilk etapta tasarımın değişik browserlarda hata vermesi, entry aralarındaki ve sol framedeki başlıklar arasındaki boşluklar, reklamların büyümesi, hatta biraz daha eskiye giderek entry numaralarının ve araştır butonunun kaldırılması gibi konular tartışıldı. ama gelen cevap şu oldu: (bkz: #58863001) bu arada ciddiye alınmadıklarını fark eden yazarlar 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi’ni başlattılar ve ilgili başlıklar hariç hiçbir başlığa entry girmeme kararı aldılar. bazıları sözünden döndü ama onlardan daha fazlası gittikçe direnişe destek çıkıyordu. bazı yazarlar çeşitli browserlar için bir önceki tasarımla okuyabilmemizi sağlayan uzantılar yazdılar.

    sonra şu oldu: (bkz: #58949679) eksiseyler.com domainli bir site açıldığı, bu sitenin onedio tarzında olup, sözlükte mevcut güzel entrylerden bir derleme, bir hap şeklinde okuyucuya sunulduğu, içinde görsellerin ve editörlerin olduğu ortaya çıktı. hemen akabinde bazı yazarlar ekşi sözlük kullanıcı sözleşmesi’nde 26.01.2016 tarihinde tek taraflı değişiklik yapıldığını ve bunun hukuksuz olduğunu dile getirmeye başladılar. bazı yazarlar ekşi şeyler’de kullanılan entryleri için savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını açıkladılar. (bkz: 7 mart 2016 ekşi sözlük hakkında suç duyurusu) tekrar ayın 5’ine dönersek, bütün yazarların bütün entry'lerini silmesi başlığında debe’ye giren (bkz: #58966274) nolu entry ve bütün entry'lerini silen yazarlar listesi başlığı ile ikinci dalga başlamış, direniş pasiften aktif hale gelmişti. 6 mart akşamı sözlük yönetimi direniş başlıklarına entry girmeyi, oralardaki entrylerin editlenmesini ve entry silinmesini zorlaştıran bazı önlemler aldı. çoğu yazar hala entrylerinin tamamını silebilmiş değil. şu sıralar 590 yazar 400 bin entrysini silmiş bulunmaktadır. karartma da aralıklarla devam etmektedir.

    aynı zamanda bütün bu süreçte katil japon baligi ve otenazi isteyen elf nickli arkadaşlarımız direnişe destek vermeleri dışında bir neden olmaksızın (ki otenazi isteyen elf daha ilk zamanlar zaten mevcut entrylerini silmişti) sözlükten uçuruldular. hafiz mestan,hedef ben miyim tayfun, must, a secret life, bir cirkin adam, atf i beyan, rehabilitasyon, lingux sözlükten uçuruldu. aynı zamanda 7 mart 2016 gene debe listesine müdahale rezaleti gibi durumlar da ortaya çıktı.

    neden direniyoruz?

    hepimizin çeşitli nedenleri var, ama öne çıkan 3 ortak neden şunlar:

    (1) tasarım değişikliği ve yazarların haklı eleştirilerinin yok sayılması
    (2) kullanıcı sözleşmesinin hukuka aykırı bir şekilde tek taraflı değiştirilmesi
    (3) uçurulan yazarlar, moderasyonun yokluğu ya da sansürcü moderasyon

    aynen gezi direnişi’nin ağaçları ve parkı koruma isteğinden, polis şiddetine ve daha sonra da büyüyerek hükümete tepki haline gelmesi gibi ilerledi ekşi sözlük direnişi. tasarım değişikliğine karşı olan tepki çığ gibi büyüyüp ekşi şeyler hukuksuzluğu ile katlanarak arttı ve uzun zamandır orada burada konuşulan ama hakkında aktif bir şey yapılmayan moderasyonsuzluk/sansürcü moderasyon tepkileri ile birleşerek başka bir şekil aldı. ekşi sözlük’te moderasyon gittiğinden beri kabullenmekte zorlandığımız, yolunda gitmeyen bir şeyler vardı ama ilk defa yazarlar ile çaylaklar bu çapta bir araya geldiler. 2013’ten beri aktif olmayan yazarların destek için gelip entrylerini sildikleri günleri yaşıyoruz. yazarların batan gemiden kaçar gibi diğer sözlüklere sığındıklarını görüyoruz. entrylerini yedekleyip gidenleri, hesabını silip gidenleri, entrylerini silebilmek için ekstra çaba sarf eden yazarları gözlemliyoruz.

    direnişteki yazarlar için iki konu önemli görünüyor: amatör ruh ve ifade özgürlüğü. kimse sözlükten para, maaş, dürüm talep etmiyor. ekşi şeyler’den de talep etmiyor. biz telif haklarını michael jackson’a veren, ihlal edenlere taocu, dombili diye tepki veren insanlarız. bu ekşi sözlük’e has bir gelenek. yazarlar bunu talep etmez iken, yönetimin bir nevi entrylere el koymaya çalışması kabul edilebilir değil. benzer bir şekilde reklam için göz sağlığının tehlikeye atılması da amatör ruha ters. para kazanabilirsiniz, kimsenin paranızda gözü yok. ama bunu ekşi sözlük ruhuna uygun, yazarları yok saymadan yapmalısınız. biz hayatımızda sürekli profesyonellik tarafından hırpalanan insanlarız. profesyonellik adı altında zekamıza hakaret ediliyor, emeğimiz sömürülüyor, ruh sağlığımız bozuluyor. sözlükün bizim için bundan kaçış yeri olduğu unutulmamalı. ifade özgürlüğüne gelirsek… ticari itibar diyerek, gg diyerek şeffaf olmayan bir şekilde entryler karartılıyor. yöneticilerin silinen entrylerde eleştirilen kişi ve kuruluşlarla ilişkide oldukları ortaya çıkıyor. bazı moderatörlerin sırf gıcık olduğundan kimi yazarları uçurduğu gözlemleniyor. yazarların kimlikleri mahkemelerle paylaşılıyor, bu yapılırken yazarlara haber bile verilmiyor. durum bu.

    ne istiyoruz?

    (1) yeni tasarım yazarların haklı talepleri göz önünde bulundurularak tekrar yapılana dek eski tasarıma geri dönülmesini,
    (2) direniş sürecinde uçurulan arkadaşlarımızın geri getirilmeleri ve yazarların entry girme/editleme/silme eylemlerini zorlaştırıcı uygulamalara son verilmesini,
    (3) kullanıcı sözleşmesinde yapılan tek taraflı hukuksuz değişikliğin geri alınmasını ve sözleşmenin yazarların onayı olmadan uygulanmamasını,
    (4) ekşi şeyler sitesinde yer alacak tüm entryler ve editöryalden geçmiş son hallerinin yazarların izni olmadan kullanılmamasını
    (5) moderasyonun tekrar kurulmasını, çöp entrylerin geriye dönük şekilde temizlenmesini (format format format), bu süreçlerin şeffaf yürütülmesini ve her türlü debe, sol frame müdahalelerine, başlık karartmalara derhal son verilmesini

    talep ediyoruz.

    sözlük yönetimi geri adım atmazsa ne yapmayı planlıyorsunuz?

    biz yola “sonunu düşünen kahraman olamaz” mottosu ile çıkmışız. gözümüz kara. zaten entryleri toptan silme eylemi kaybedecek bir şeyi olmayan yazarların cesaret edebileceği bir şey. sonuçta ne olacağı, olayların nereye varacağını bilmiyoruz, bir saat sonra hepimiz uçabiliriz. bilinen tek bir şey var: artık ekşi sözlük’ün mevcut halinin, yazarlara, fikri mülkiyete ve ifade özgürlüğüne değer vermeyen, amatör ruhunu kaybetmiş ve tamamen para odaklı yönetilen, günden güne kasıtlı olarak vasatlaşmasına izin verilen ekşi sözlük’ün bir parçası olmak istemeyen yazar sayısı küçümsenecek bir sayı değil. ve tepkilerimizi değişik şekillerde göstermeye devam ediyoruz. hiçbir direniş başarısız değildir, bu da olmayacaktır.

    direniş başladığında ekşi itiraf başlığına ergen triplerini yazmaya devam edenleri eleştiren bir entry girmiştim, "şunu yazmasanız ne kaybedersiniz" diye. biri mesaj atıp sen bu direniş başlığına yazmasan ne kaybedersin diye sormuştu. “sözlüğü” diye cevap vermiştim. sözlüğü kaybedene kadar direniş sürecektir.

    böyle bir facebook sayfası kurulmuş.

    twitter'da #eksidedirenisvar hashtaglerindeyiz.

    edit: devamını okuyayım butonu eklendi. nasıl unutmuşum bilmiyorum.
    edit 2: uçurulan iki arkadaşımız daha eklendi.
    edit 3: facebook sayfası ve twitter hashtagleri eklendi. bu arada başlıkta 41 entry görünmesine rağmen neden 20 tanesini okuyabiliyoruz sevgili sözlük yönetimi?