dilber ay

  • kendisiyle ilgili bir animi paylasmak istiyorum.
    1999 depreminde duzcedeydim. henuz 16 yasinda gitarim omzumda alanya'dan sevdigim kizi gormeye duzce'ye gitmistim. babasinin dedigine gore o da findik toplamaya koye gitmis. eli bos dondum. o gun otobus bulamayinca, gece otelde kaldim, yarin geri donecektim memlekete.
    o gece deprem oldu, herkes gibi can havliyle sokaga ciktim. sokaklarda binlerce insan, inonu parkinin onune toplanmis. herkes apartmanlara bakiyor. bazi kisilerde balkondan asagidaki kalabaligi izliyor. bu arada bir kac kisi grup olmus, gunesle ayin ciftlesmesine ciplak gozle baktik, allah da bizi cezalandirdi minvalinde tartisiyor. ben de muhabbete dahil oldum. derken sirtimdaki gitari sordu abinin biri. muzisyenmis, onunla muhabbeti koyulastirdik. bana dilber ay'in nisanlisi oldugunu soyledi. dilber ay kim ya dedim. nasil bilmezsin diye kizdi. sabah olunca dilber ay yanimiza geldi. basimdan gecen tum maceralari ona anlattim, kadin yavrum benim sevenleri kavusturmak gerek, ben sana yardim ederim dedi. sonra bunlar parkta kilim attilar, bana tost ismarladilar. kadin paran var mi diye sordu. cebime harclik koydu. ustelik beni hic tanimiyor. akcakoca'da yazliklari varmis. beni de goturmek istediler. ben yok gitmeliyim dedim. sonra vedalasip ayrildik, o bana sanki ailesinden biri gibi sahip cikti. ustelik hic tanimadan. o yuzden onun yeri kalbimde hep ayridir. bugun burda vefat ettigini ogrendim. mekanin cennet olsun guzel ruhlu insan.