demokrasi 100 hamalın 99 profesöre zaferidir

  • boş bir laf.

    ama önce milattan önce 380 senesine, yani neredeyse 2.400 sene öncesine gidelim, plato "the republic" adlı eserinde ne yazmış, ona bakalım.

    plato demiş ki, demokrasi çok fazla özgürlük sunduğu için tehlikelidir. bu görüşünü desteklemek için, herkesin başa geçmeye hakkı olduğu bir sistemde er ya da geç halka hizmet etmek gibi bir amacı olmayan, sadece kendi kişisel ihtirasları ile motive olan insanların gücü ele geçireceğini öngörmüş.

    sonuç olarak da demiş ki, demokrasi diktatörleri, tiranları, ağzı iyi laf yapan demagogları güç makamlarına getirme riski taşır ve demokratik yollarla seçilen liderler yeteneksiz ve ahlaksız olmaya daha meyillidirler.

    2.400 sene önce yazılıp çizilenler bunlar.

    aynı kitapta ideal liderin demokrasi ile değil, daha farklı yollardan başa gelebilecek bir "filozof kral" tanımına uyacağını belirtmiş. filozof kral halkının geleceğini düşünen, hayatını gelişim yoluna adamış, öngörülü, vizyonlu bir liderdir.

    ama en başta boş laf dedik...

    onun nedeni de şu...

    batı medeniyetleri 2.400 sene önce yazılan bu düşünceleri çoktan sindirmiş medeniyetlerdir. plato'nun risk olarak gördüğü demokratik sistemi güçlendirmek için belli adımlar attılar.

    - bu medeniyetlerin hepsinde hür basın var. ne yazılıp çizileceği tek elden filtrelenemiyor. halk haber alma özgürlüğüne sahip.

    - bu medeniyetlerde kuvvetler ayrılığı var. "ben yaptım oldu" tarzı kararlar alınamıyor. birden çok devlet kademesi hemen her karara müdahil.

    - bu medeniyetlerde bağımsız yargı var. dün görevde olan başkan bugün yargılanabiliyor. görevdeki başkanın oğlu hüküm giyebiliyor. en tepedeki güç odağı bile yargıdan korkuyor.

    - bu medeniyetlerde devletin ve halkın uzun dönemli bekası sabit bir yön. günlük ya da kısa dönemli politika tartışmaları olsa da, uzun dönemli konularda devlet mekanizmasında süreklilik var.

    daha geçen avrupa parlementosu tarafından yayımlanan raporu görmüşsünüzdür. gerçi ona da gerek yok... türkiye'de yukarıdaki faktörlerin hemen hepsi ya hiç yok, ya da sakat.

    dahası, plato'nun tanımında yer bulan "ahlaksızlık" ülkemizde her alana sinmiş durumda. eğitimlisi de ahlaksız, çobanı da. bunun nedeni de artık ülkede iyice kaybolmaya yüz tutan adalet sistemi.

    daha uzun uzun yazılır...

    şu andaki halimizde plato'nun 2.400 sene önce yazdığı "demokrasinin 10 zararı - tıkla kazan!!!!!" story'sindeki konu seti gibiyiz... ama demokrasiyi benimseyen her ülke bizimle aynı durumda değil.

    ek: tarih boyunca batı'da da tehlikeli akımlar seçim yoluyla başa gelmiştir, ve bunun en net örneği adolf hitler ve nazi partisidir.

    öte yandan, buna yol açan durum "çobanların da oy kullanması" değil, 1. dünya savaşı sonrası tüm alman halkını hedef alan versailles anlaşmasıdır. batı bundan da ders çıkardı ve 2. dünya savaşı sonrası alman halkını cezalandırmadı. nazi partisi'ni cezalandırdı. alman halkını ise marshall planı ve sonrasında uygulamaya konan ab fikri ile yeniden, daha güçlü bir şekilde ayağa kaldırdı.

    bunun sonuçlarını bir müddet duvarın iki tarafında var olan batı almanya ve doğu almanya cumhuriyetlerini karşılaştırarak anlayabilirsiniz. sonuçta otoriter rejim kıskacındaki doğu almanya tükendi. batı almanya kazandı. bunu iki kore'nin hikayesinde de görebilirsiniz.

    bağımsız kurumlarla desteklenen, sadece 3-5 senede bir sandığa gitmekten ibaret olmayan, azınlıkları koruyan çok-işlevli demokrasi bugün bizden "ileride" olarak gördüğümüz her ülkenin temelinde vardır.

  • demokrasi icin toplumun olgunlasmasi gerekir.

    ilkokul ögrencilerine öglen ne yemek istersiniz diye sorarsaniz tüm yemek plani cikolata ve tatlilardan olusur.

    orta yasli, hayati ögrenmis, neyin uzun vadede faydali oldugunu bilenlere sorarsaniz, protein, sebze, karbonhidrat iceren bir menu cikar ortaya.

    demokrasi de buna benzer, toplum olgunlasmis, günlük cözümlerden cok uzun vadeli cikarlarina odaklanmissa, ahlakliysa güzel calisir. aksi halde türkiye demokrasisi gibi olur.

  • demokrasi çoğunluğunun azınlığa dikdatörlüğüdür.
    dolayısı ile doğru önermedir ekonomik ve eğitim seviyesi farkından iki kutuplu siyasi ortamda hamallarin dediği olur örnekleri çoktur.

    sonuç demokrasi çok kötü bir yönetim biçimidir.
    zaten ülkemizde daha boktan bir versiyonu olan temsili demokrasi uygulanmaktadır.

  • buradaki herkes de kendini 99 oyu olan profesör yerine koymuş da arkadaşlar karşınızda hamal var diye siz profesör olmuyorsunuz. :)

  • evet türkiye'de doğru. akabinde profesörler, sikerim bir mal ben miyim diyip çekip gittiklerinde meydan hamallara kalır ve diğer ülkeler de sizi hamal olarak etiketlerler. böylece profesörlere hiçbir şey olmazken, hamallar hamallık yapmaya sonsuza kadar devam eder.