darbeci komutanlara gözaltında işkence yapılması

  • devlet eliyle yapılmış işkence devlet eliyle tvde yayınlanmış, afiyetle izledik. üff! ne biçim pataklamışlar! ellerine sağlık. içimizin yağları eridi. hainlikle kahramanlık arasında gidip gelen akın öztürk'ü de gördük tvde. hain çıkarsa gebersin köpek, kahraman çıkarsa pardon paşam demek için hazırladım kendimi şahsen.
    oldu olacak mahkemeleri de kaldıralım, taksim meydanında sallandıralım sorgusuz sualsiz.
    acaba 16 temmuz gecesi darbe yapıldı da bizim mi haberimiz olmadı? hukuk ne zaman askıya alındı, vicdanlar ne zaman çöpe atıldı? onu bunu her şeyi geçtim; zaten hiçbir allah'ın kulu bunu konuşmuyor. ne hukukçular, ne sosyal medya kullanıcıları, ne gazeteciler.. şu süreçte işkenceye karşı çık da gör bakalım! bir anda darbeci oluverirsin. 80 döneminde dahi yapılmış şey değil bu.

    hakettiler diyecekler, insanların içinin rahatlaması için diyecekler.. diyecekler de diyecekler! şunu demeyecekler mesela; meşru bir devlet hukuksuz, insanlık dışı uygulamalarda bulunamaz. devletle terör örgütünün arasında bir fark olmalı değil mi?
    hayır, diyecekler ki onlara müstehak! açıkçası bana göre de müstehak. sıradan bir vatandaş olarak evet, devlet olmasa, yasalar olmasa, bu insanlar gözaltına alınmış mahkemelere çıkacak olmasa bana göre de müstehak. hatta az bile! beter olsunlar.
    zaten devlet de bunun için var değil mi? bu insanlar adilce yargılansın, suçlular tespit edilsin, hakettikleri ceza ne ise alsınlar ve içimiz rahatlasın. hesabı sorulsun.

    idam cezası diyorlar, kanunların geriye yürümezliği diye bir şey var. suçun işlendiği anda yürürlükte olmayan ancak lehe ise sanığa uygulanabilir. ancak tabi evrensel hukuk ilkelerini biri kerecik yok sayabiliriz. idam cezası dahi yargılama sonunda verilmiş bir cezadır. gözaltındaki işkence nedir? hadi işkence yapılıyor yıllardır, biliyoruz duyuyoruz. işkenceyi gururla teşhir etmek hem de devletin ajansından? bu nedir?
    toplumun bir kesimine gözdağı mı veriliyor? bir kesimine cesaret mi veriliyor. rahat olsunlar, o lanet gecede toplumun bir kesimi diğeri üstünde ezici bir psikolojik üstünlük sağladı zaten. gezi olaylarında gülüp geçmiştik ama 15 temmuzda evde zor tutulan %50 ile tanıştık. ve inanın çok korktuk. çoğumuz bu ülkeden gitmeyi düşündü. herkeste iç savaş beklentisi, iç savaş olursa bunlar bizi keser korkusu.

    artık bu ülkede güvenliğimin kaldığını düşünmüyorum. bir gün bir f16 evimi bombalayabilir, bir tank ezebilir, karakolda işkence görebilirim, işkencede ölebilirim. türkiye'nin düşmanı 1000 tane örgütten birinin canlı bombasıyla paramparça olabilirim. yolda yürürken tecavüze uğrayıp yakılabilirim. saçma sapan bir kaosun ortasında kalıp "ne oluyor fenerbahçe şampiyon mu oldu" esprisini yaptım diye bıçaklanabilirim. sağım solum şiddet. üstelik katilimin ceza alması hangi taraftan olduğuna bağlı. 1984'ü yaşıyoruz yavaştan.

    siyasal islam ne yazık ki böyle. dinde işine geleni alıp keyfince kullandığı gibi hukuku da bu şekilde suistimal ediyor.

    sizin yeni türkiye'niz bu mu hakkaten? sorgusuz sualsiz insanlara işkence yapıp gururla tvde yayınlamak mı?

    edit: başlık karakter sınırına takıldı. darbeci olduğu iddia edilen komutanlara.. masumiyet karinesi.