dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar

  • dün gece yurt dışından gelen arkadaşlarımı kıramadım ve migrenden kıvranmama rağmen milongaya götürdüm onları. sadece yarım saat kalabiliriz, sonra sessiz ve karanlık bir yerde olmam gerekiyor dedim ve mekana girdik. yakınlarımda tanımadığım 30 yaş üstü bir karı koca vardı ve ara ara didişiyorlardı. anladığım kadarıyla kadın dans etmeyi öğrenmek istiyor ama adamın hiç ilgisi yok. mevzu şöyle gelişti:

    - hayatım baksana ne güzel dans ediyorlar bak bir kaç ay kursa gitsek biz de böyle oluruz sahnede.
    - saçmalama kızım ben seni nasıl kaldırayım 60 kilosun sen.

    kadın şaşkınlıkla baktı önce. adam sakin sakin duruyor. aha kıyamet kopacak derken gülmeye başladı ve "nasıl bir öküzsün sen" diyerek sarılıp öptü adamı. sonra ikisi birden gülme krizine girdiler. kahkahaların arasında benim migren de maskelendi.

  • yer: halk otobüsü durağı
    samsun cumhuriyet meydanında otobüsün kaptan değişimi yapılacaktır. kaptan, yeni sefere çıkacak olan diğer kaptandan otobüsü teslim almak üzere durakta beklerken, yaşlı bir teyzenin ellerinde bidon, poşetlerle durağa doğru yaklaştığını fark eder. yaşlı teyzenin elindekileri durağa taşıyan kaptan:

    -teyzeciğim çok yorulmuş, terlemişsin..
    -sağol evladım yardımın için..
    -bir şeyler söyleyeyim mi, içer misin ?
    -valla evladım, varsa bir bardak soğuk su alırım.

    soğuk su servisi yapılır, teyzenin rengi biraz olsun yerine gelir.. 2. kaptan otobüsü durağa getirir, yardımsever 1. kaptan otobüsün direksiyonuna geçer. yaşlı teyze hemen sürücü koltuğunun arkasına oturur. ben de hemen en öndeki sağ koltuğa otururum. 2. kaptan ön kapının ilk basamağına ayağını atar ve:

    k.2 ben yarın gelmiyorum, sen devam edersin
    k.1 nasıl dayanırım tek başıma, hem çocuğu hastaneye götürcem işlerim var..
    k.2 benim de yarın çok işim var, hiç sikimde olmaz (!!???)
    k.1 otobüste yolcu var. küf..
    teyze: (2. kaptana yönelerek) lan amına koyduğumun oğlu.. çocuk sana işim var diyor.. laftan anlamıyor musun sen?

  • otobüsteyim. 70 yaşlarında tatlış bir teyze ile muhtemelen otobüste tanıştığı genç bir kızın diyaloğu:

    +kızım benim oğlan da fi tarihinde (çok eskiden) odtü yazıyordu ama biz istemedik. bak baban emekli, orada zorlanırsın dedim, sana bol para gönderemeyiz dedim.
    -ee
    +oğlan bizi dinledi, boğaziçi'ni yazacaktı ama puanı yetmedi, itü'yü de istemedi. cerrahpaşa'yı yazdı, doktor oldu. (anladığım kadarıyla önceden sıralama şu şekildeydi: boğaziçi > odtü > cerrahpaşa tıp > itü teyze ayaklı tarih valla:)
    -...
    +yine bol parası yoktu ama burada rahat etti oğlan. okula gidip gelirken alıyordu babasının arabasını. arabayla baya sükse yapıyordu, ama cebinde tek metelik yoktu... inanmayın yani onlara ehe ehe ehe.
    -ehe ehe.

  • minibüsteyim, önümde bir çift var. nasıl desem, işte evlenecek üzere oldukları her halinden belli. nişanlılardı sanırım. çocuk elindeki telefondan hesap makinesini açmış, hesap yapmaktadır.
    k= kız
    o= oğlan

    o: şimdi sen tam olarak ne kadar alıyordun?
    k: 2200 ama 2400 de sen.
    o: he, iyi. şimdi 2400 sen alsan, 2400 de ben alsam.. (hesaplama..) 4800 yapıyor. şimdi biz, 2 kişiyiz, 4800 bölü 2... (hesaplama..) kişi başı 2400 lira. aa, iyi para he.

    bir sayıyı 2 ile çarpıp sonra 2'ye bölüp, çıkan sonuca şaşırmak. denklem çözerken x=x bulanını çok duydum da, bunu ilk defa duyuyorum. yalnız çok şeker bir çifttiler, yolları açık olsun. hem 2400 iyi para he :)

  • orta yaşlı bi adam, sabah 6 civarlarında elinde poşetle dolaşıp kedilere yemek veriyor. kim olduğunu bilmiyorum, sık sık yapar böyle.

    geçen gün kedinin biri heyecanlanıp eline atladı, canını yaktı herhalde, kediye dönüp ''seni kedi diye seven kalbimi sikeyim'' dedi.* sonra bu kedi aldı yemeğini diğer kedilerden ayrı bi yere gitti, bu abi de peşinden gidip kediye çok ciddi bi ses tonuyla ''sen komünist misin lan'' diye sordu. *

  • bugun avrasya maratonunda kosan oglu icin bir babanin dedikleri;
    -ulan git bakkaldan iki ekmek al gel desek gitmez, saat 6'da firladi cikti herif evden !
    kis kis guldum yanlarindan gecerken ^^

  • baba kız dolmuşa binecekler benimle aynı durakta bekliyorlar, durağın yakınında çocuk parkı var.

    şirin tatlı kız çocuğumuz baba beni parka götür diye babasına öyle yalvarıyor ki insanın ısırası geliyor çok tatlı velet.

    o esnada herhalde görev icabı olsa gerek, orada bulunan polis çocuğun şirinliğine dayanamayıp çocuğu öpüyor, kokluyor, seviyor bir yalamadığı kaldı elin çocuğunu.

    baba herhalde yabancı birinin çocuğuna dokunmasına kuruldu ve tarihi ayarı çocuktan sektirerek polise yerleştirdi.

    -kızım bak polis amca kızıyor. polis amcası siz parka giren insanlara çok kızarsınız değil mi? parklar sadece sizin, oraya girenleri hep ağlatıyorsunuz, biber sürüyorsunuz değil mi ?

    çocuk şok, polis dumur ben gülmemek için zor tutuyorum kendimi.

    en son yaklaşık 15 yıl önce fen bilgisi dersinde gülmemek için kendimi bu kadar zorladığımı hatırlıyorum, bir de o gün o durakta.

    orantısız güç kavramının pratikte fen bilgisi hocam öğretmiştir de. saygılar hocam.