dışarıda uyunan en ilginç mekan

  • yaş 17 falan. lisedeyiz. arkadaşlardan biri araba kiralamış, geldi aldı bizi. hesapta gezeceğiz takılacağız ama poğaça yiyoruz arabada. kahve içiyoruz arabada. sigara yakıyoruz arabada. neredeyse arabada pet şişeye işeyeceğiz. nasıl konumlandırdıysak arabayı. neyse, sabah başladık geceye kadar arabanın içinde ordan oraya. gece de dedik ki sahile gidelim, arabada uyuyalım. neden çünkü 3 geri zekalıyız. gittik sahile. uyuyoruz, çat çat çat cama biri vuruyor. arkadaşlardan biri aslan görmüş ceylan gibi sessizce "biri cimi viriyir" dedi. sonra yavaşça baktık. kim? polis. açın camı.

    açtık. inin bakalım dedi. kimlikleri aldı. ehliyet? ehliyet yok aaaabiii. haydi dedi arabayı bağlıyoruz. sizi de evinize bırakalım. aldılar bizi epey de bir mesafe uzağa bıraktılar. eve gireceğiz ama saat olmuş 4. anahtar yok bende. diğerlerinin ev de uzak. hava da soğuk. dedik camiye gidelim. gittik camiye kapı kapalı. biz kıvrılıp tam kapı önünde uyuduk. sabah hoca gelmiş, adam korkmuş dönmüş polisi aramış. biri yine dürtüyor. hoop bi kalktık polis. verin kimlikleri. anlattık olanları biri tanıdık çıktı. artık en son dedim ki siktirin gidin lütfen evinize siz de. hepimiz dağıldık evlere. o gün bu gün arabada içelim kahvemizi, arabada yeriz, arabada bilmem ne diyene yok, oturalım insan gibi yiyip içelim diyorum. travma oldu.

  • elbette en rahatı yaz ayları şezlongta uyumaktı. sabah mis gibi sahil esintisi ve dalga sesiyle uyanmak kadar huzur verici bir şey yoktu. bir de kampüsün çardaklarında uyumak vardı.