cinsiyetçi olmayan erkeği meriç ilan etmek

  • sözlüğün kadrolu meriçi olarak hemen damlayayım başlığa, başlığımıza. bunu ben söylemiyorum bir liste yapmış red pill güruhu ve listeye son sıradan da olsa girebilmişim. ama hızla yükseleceğim listede en üst sıralara doğru. durmak yok yola devam. * (bkz: meriç entryleri ifşa platformu)

    şaka bir yana, sevgili cinsiyetçilikten hoslanmayan erkekler, fazla takılmayın meriç diye adlandırılamanıza. ben öyle yapıyorum, bazı entrilerime tıpkı bu entride olduğu gibi "ben meriç" diyerek başlıyorum. zira hastalıklı bir zihniyetin agresif refleksleri bunlar. kendileri sürekli güçlüymüş gibi yaptıkları için, (güçlü olmaya calismaktan ziyade miş gibi yapıyorlar, poz kesiyorlar.) denklik ekseninde kurulmak istenen ilişkileri anlamakta zorlanıyorlar. onlar için, erkek olmak hep güçlü ve sert olmakla eşdeğer ki bu da kadına erişimin yegane yolu. hatta kadın erkek "zıtlığı" üzerinden söyledikleri ve yaptıkları her şey, kadına ve cinselliğe erişimlerini kolaylaştırıcı adımlar kendi zihinlerinde. kendi yazdıklarından anladığım kadarıyla kadın ve erkek, cinsellik dışında herhangi bir anlamda bir ilişki tarzı geliştiremez, aralarında sürekli ve kesintisiz ve hatta mutkak bir cinsel gerilim vardır. işte bu sebeple, onlara göre eşitlikten ya da denklikten yana her erkek sadece ve sadece kadınlara yaranmaya çalışıyordur. aksi söz konusu dahi olamaz. mesela, dişi sineğin bile giremeyeceği ortamlarda da cinsiyetçilik noktasında itirazlarda bulunduğumu, cinsiyetçi bir söylemde bulunan sevgilimle sırf bu yüzden tartıştığımı, ilk buluşmada yapılan cinsiyetçi bir davranışa itiraz ettiğimi söylesem, boyle bir şeyin olabileceğini idrak etmeyi geçtim hayal dahi edemezler. ( bu arada kendimi de asla cinsiyetçilikten muaf görmüyorum. (bkz: #65541414) )

    fakat farkına varamadıkları şey şu: savundukları zihniyet oldukça eskimiş, köhnemiş, yırtık pırtık olmuş bir zihniyet. ne kadar yamarlarsa yamasınlar, kıçları hava almaya devam edecek. zihniyetleri artık toplumun ihtiyaçlarına cevap vermekten oldukça uzak ve bunu kabullenmek istemiyorlar. çünkü hem oldukça asimetrik ve hakkaniyetsiz bir şeyi savunuyorlar. hem de artık toplum o eski toplum değil. kadınlar hayatın her alanında tıpkı olması gerektiği gibi kendilerine alan açıyorlar ve bu oranda da kazanımlar ediniyorlar. ve bu arkaik zihniyetin ürünü olan davranışlar anbean aşınıyor, yıpranıyor, yok oluyor hatta ters yüz oluyor. bu eski kafa cinsiyetçilerin tavırları biraz kan kaybeden vahşi bir hayvanın can havliyle savurduğu pençeler gibi. o yüzden bu kadar hırçın ve saldırganlar. eminim ıslak rüyalarında kendilerini kadınlarını saçlarından sürüyen birer mağara adamı olarak görüyorlardır. bu sebeple de feminist kadınlara ve cinsiyete dayalı eşitsizliklerden rahatsız olan erkeklere karşı boyle saldırgan bir tutuma sarılmalarını ben anlayabiliyorum.

    bakın sevgili cinsiyetçiler, bana ve benim gibi erkeklere meriç diyebilirsiniz. kendi adıma gocunmam. ben sosyolojiyle ilgileniyorum ve bu konuda ortalama üstü bir üniversitede eğitim aldım. bu konularda bir çok makale ya da makale özeti okudum, bir çok makale tefsiri dinledim. oyle sizin okuduklarınız gibi blog yazıları değil, gerçek makalelerden bahsediyorum. kaynakçası olan, referansları olan, yöntem ve etik tartışmaları yapılmış akademik makaleler. (elbette sosyal bilimlerde herhangi bir makale mutlak doğruya götürmez bizi ve hepsi de eleştirilebilir, tartışılabilir.) bazı konularda hak verebileceğim çıkarımlar yapsanız da o çıkarımın sizi ulaştırması gereken yönün tam tersi istikamette kürek çekmenizi hayretle izliyorum. yaşadığımız dünyanın cinsiyetçi bir duzlem olduğunu idrak edebilmek için çok zeki, çok eğitimli vs olmaya da gerek yok. insanlık tarihi, toplumlarımızın yapılanması ve bu yapılanmanın yarattığı cinsiyetçi örüntüler ayan beyan ortada. bu durumu görmezden gelmek, yok saymak için gösterdiğiniz insanüstü çabayı takdir ediyorum açıkçası. fakat bu çabanız sizi, derinlikten uzak ve çarptırılmış kavramlara, sığ ve vasat söylemlere, ve sağa sola saldırmak için kullandığınız nobran hakaretlere mahkum kılıyor. üzgünüm ama okuduğum, dinlediğim hiç bir ciddi sosyal bilimciden sizin düşüncelerinize dayanak olabilecek bir kırıntıya dahi rastlayamıyorum. artık ya varsatlığınızla yüzleşin ya da vasatlık prangalarınızı kırın.

    edit: yazım yanlışı